HAVADAN İLAÇLAMA YASAKLANDI, SORUN ORTADAN KALKTI MI?

ADANA ŞUBE ( )
21.06.2006 (Son Güncelleme: 22.06.2006 12:24:37)

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, zeytin sineğine karşı yapılacak ilaçlamalar dışında havadan yapılan kimyasal ilaç ve gübre uygulamalarının tümünü 25 Mayıs 2006 Tarihli Bakan Olur’u ile yasaklanmıştır. 21 Haziran 2006 tarihinde tüm Türkiye genelinde ZMO örgütlülüğü tarafından yapılan basın açıklaması ZMO Adana Şubemiz tarafından da basına duyurulmuştur.

-BASIN AÇIKLAMASI-

HAVADAN İLAÇLAMA YASAKLANDI, SORUN ORTADAN KALKTI MI?

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, zeytin sineğine karşı yapılacak ilaçlamalar dışında havadan yapılan kimyasal ilaç ve gübre uygulamalarının tümünü, 26 Mayıs 2006 tarihili Bakan Olur'u ile yasaklamıştır.

Türkiye'de havadan ilaçlama uygulamaları geniş alanlarda tek tip ürün deseninin yer aldığı üretim bölgelerinde, epidemi yaratma olasılığı bulunan pamukta yeşil kurt, yaprak kurdu, beyaz sinek ve kırmızı örümcek, mısırda koçan kurdu ve mısır sap kurdu, hububatta süne ve zeytinde zeytin sineğine yönelik olarak, 35 yılı aşkın süredir kullanılan bir ilaçlama tekniğidir.

Sözü edilen Bakan Olur'unda, her ne kadar, süne, zeytin sineği, mısır kurdu, mısır koçan kurdu, pamukta yeşilkurt ve pamuk yaprak kurduna karşı önerilen havadan ilaçlamaların Bakanlık Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü'nün 2001 yılında aldığı grup kararı ile kaldırıldığı belirtilmekte ise de, bir devlet mücadelesi olarak yürütülen süne ilaçlamalarının 2004 yılına kadar havadan yapıldığı, üretici ilaçlamasına konu olan diğer tüm alanlarda ise 2005 dahil olmak üzere havadan ilaçlamanın sürdürüldüğü bilinmektedir.

Avrupa Birliği’ne üye 25 ülkeden 22'sinde havadan ilaçlama, sınırlı alanlarda kontrollü olarak yapılmaktadır. Buna karşılık Belçika ve Avusturya'da tümüyle, İskoçya'da ise duyarlı alanlarda yasaklama söz konusudur. Sözü edilen ülkelerin bitkisel üretim deseni ise, havadan ilaçlamayı gerektirir bir yapı sergilememektedir.

Havadan ilaçlama, ilaçlama tekniğine uygun ilacın doğru yöntem ve doz ile uygulanmaması halinde, çevre-insan ve hayvan sağlığı ile doğal denge üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır. Bu bağlamda, sözü edilen uygulamanın düzenlenmesi ve denetlenmesi büyük önem taşımaktadır.

Buna karşın, herhangi bir geçiş süreci tanınmadan alınan yasaklama kararı, Türkiye'de sıklıkla görülen kolaycı kamu yönetimi anlayışına bir örnek oluşturmuş ve üretici açısından ciddi sıkıntılar doğurmuştur.

Halen boyu 3 metreyi aşmış olan mısır, tarlasına girilemeyen çeltik, pamuk ve karpuz alanlarında, yerden mücadele olanağı bulunmamaktadır. Havadan ilaçlamanın yapılamaması durumunda, sözü edilen ürünlerde hastalık, zararlı ve yabancı ot gelişiminden dolayı, % 40’a yakın verim ve üretim kayıpları ortaya çıkacaktır.

2004 yılı da dahil olmak üzere bizzat devlet tarafından yapılan süne mücadelesinde kullanılan, 2005 yılı dahil olmak üzere 35 yıldır üretici tarafından kullanılan havadan ilaçlamanın, herhangi bir geçiş süreci tanınmadan yasaklanması doğru değildir. Çünkü mücadele şeklinin değişimi, üretimden başlayarak bir dizi alanda yapılacak yapısal değişiklikler ile mümkün olabilecektir.

Sözü edilen ürünlerin, zirai mücadele aletleri ile yerden ilaçlamaya uygun olacak şekilde sıra aralığı bırakılarak ekiminin yapılması, ince tekerlekli ­yükseltilmiş traktör ve zirai mücadele aletlerinin üretilerek tarım bölgelerine gönderilmesi, sözü edilen ve çoğu pahalı olan aletlerin satın alınabilmesi için bir devlet desteğinin organize edilmesi kapsamında sayılabilecek iş ve işlemler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, traktör-tarım alet ve makinaları üreten, zirai mücadele ilaçlarını üreten ve dağıtan özel sektör, meslek odaları, üretici örgütleri ve ilgili tüm kesimlerin katılımıyla görüşülüp organize edilmesi gereken geniş bir çalışma alanını oluşturmaktadır.

Çevre - doğa duyarlılığı, Ziraat Mühendisleri ODASI'nın önerdiği Bağımsız Tarım Modeli'nin ön koşulu olarak belirtilmiştir. Bu bağlamda koruma-kullanma dengesi gözetilirken, subjektif değer yargıları yerine bilimsel temelli yaklaşımların öne çıkarılmasında yarar bulunmaktadır.

Bu yaklaşım, havadan ilaçlama tekniğine uygun tarım ilaçlarının üretilmesi konusunda kurallar konularak ilaç üreten ve havadan uygulama yapan sektörün buna uygun davranmasının sağlanması, uygulamanın korunması gereken duyarlı alanlardan uzak bölgelerde gerçekleştirilmesi, uygulamanın ve sonuçlarının izlenip denetlenmesi konularında etkin çalışma üretilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. AB’ne üye ülkelerden 22'sinde yapılan uygulama da bu doğrultuda gelişmektedir.

Bu kapsamda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nı, havadan ilaçlama yasağını kaldırarak konu ile ilgili gerekli hazırlıkları yapmak üzere bir geçiş süresi tanımaya; havadan ilaçlamaya yönelik etkin düzenlemeleri gerçekleştirmeye ve tüm bunları katılımcı bir yaklaşımla yaşama geçirmek üzere taraftarla ortak çalışmaya davet ediyoruz.

Okunma Sayısı: 1178