LİSANSLI DEPOCULUK KURTULUŞ MU? - EVRENSEL

GENEL MERKEZ ( )
13.08.2006 (Son Güncelleme: 14.08.2006 15:37:23)

Fındık Zirvesi’nden lisanslı depoculuk uygulamasının hayata geçirilmesi için karar çıktı. Fındıkçıya kurtuluş reçetesi olarak lisanslı depoculuk sunuluyor. Bu reçeteye göre lisanslı depoculuk ile arz fazlası fındık toplanacak.

Fındık nereye gidiyor? - 4 -

Hazırlayan: Bülent Falakaoğlu

Fındık Zirvesi’nden lisanslı depoculuk uygulamasının hayata geçirilmesi için karar çıktı. Fındıkçıya kurtuluş reçetesi olarak lisanslı depoculuk sunuluyor. Bu reçeteye göre lisanslı depoculuk ile arz fazlası fındık toplanacak. Ürün, senetle borsaya kota edilecek. Üreticinin tahvil veya çek türünde bir güvencesi olacak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın, “Lisanslı Depoculuk Yönetmeliği”nin, fındık ticaretini kolaylaştırma, depolanması için yaygın bir sistem oluşturma, ürün sahiplerinin mallarının emniyetini sağlam ve kalitesini koruma amacıyla hazırlandığı belirtiliyor.

Dünyada benzer örnekleri nasıl işliyor? Türkiye’de sistemin nasıl uygulanacak, uygulanacak olan sistemin çözüm olma şansı var mı? sorularını yönelttiğimiz Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın şunları aktarıyor: “Lisanslı depoculuk uygulaması ABD’nin 100 yıldır sürdürdüğü bir uygulama. ABD Tarım Bakanlığı’nın kontrolünde çalışır bu depolar. Üretici ürünü hasattan sonra bu depolara koyarak makbuz senedi alır. Bu senet malın mülkiyetini temsil eder ve aynı zamanda teminat aracadır. Mal depodadır ve üreticinin elinde bir kağıt vardır. Üretici makbuz senedine kayıtlı ürün bedelinin belirli bir kısmı karşılığında Amerikan Tarım Bakanlığı altındaki “CCC” kuruluşundan 9 ay süreli ve düşük faizli kredi alır. Bu uygulama üreticinin kısa süreli nakit açığını karşıladığı gibi, üreticiye piyasa koşullarını seyrederek, fiyat yükseldiği zaman malını satmasının olanağını sağlar. Yükselmezse döner malını garanti edilmiş fiyat üzerinden devlete satar. Burada tümüyle üreticiye yönelik bir uygulama söz konusu. Bu uygulama Türkiye’ye bu orjinal yasasından çok farklı, tümüyle kamusal işlevinden soyutlanmış olarak adapte edildi. Türkiye’de özel olarak çalışacak ve özel bankalar kredi verecek.

Milletvekilleri uyarılmıştı

Günaydın 17 Şubat 2005 tarihinde TBMM’de görüşülürken bütün milletvekillerine bilgi notu yolladıklarını hatırlatıyor. Fakat dikkate alınmadıklarını hatta sanayi bakanın konuya ilişkin meclis konuşmasında verdikleri raporun “önyargılı” olmakla itham edildiğini belirtti. Söz konusu konuşmada “iyi bir sistem kurduklarını” ifade eden bakana, “17 Şubat 2005’ten bu yana bir buçuk yıl geçti. Madem iyi bir sistem kurdunuz niye bu güne kadar bir tane bile lisanslı depo kurulmadı ve neden kimse kredi vermedi?” sorusunu yönelten Günaydın sözleri şöyle tamamladı. “Tarım ürünleri lisanslı depoculuk sistemi sorunu çözmez ve TMO aracılığıyla Fiskobirlik’i ortadan kaldırmaya yönelik her türlü çalışma üreticinin zararınadır.”

TÜCCAR GÜÇLENDİRİLİYOR!

Tüm Üretici Köylüler Sendikası Genel Başkanı Şevki Konur da Fiskobirlik’i devre dışı bırakmanın adımı olarak hayata geçirildiğini söylediği lisanslı depoculuk uygulamasını şiddetle eleştiriyor: “Karadeniz’deki borsa ve ticaret odaları aracılığıyla Özellikle Fatsa, Ordu ticaret borsaları ve başkanları bu meseleyi sürekli gündemde tutmaktadırlar. Diyorlar ki; ‘lisanslı depoculuk kapsamında ‘Fındık A.Ş kurulduğunda köylü 1 ile 36 ay arası süreyle fındığını bu lisanslı depoya verecek. Depo fındık üreticisine bir sertifika verecek. Eğer üreticiye para lazım olursa elindeki sertifika ile bankalardan cüzzi(!) faizle kredi alabilecek. Üretici depoya teslim ettiği fındık bedelinin yüzde 70’i kadar kredi kullanabilecek.’ Tabi bu kadar lisanslı depoculuk karşılığında bir miktar kira, bir miktar sigorta ve birazcık da fire bedeli kesintisi olacak.

Peki lisanslı depo fındığın neyiyle ilgileniyor? Hangi sorunu çözecek! Fındığın hepsini ya da arz fazlasını ulusal fındık politikası kapsamında ülke ve üretici menfaatleri için mi alacak? Hayır! Fındık üreticisinin fındığını para karşılığı mı alıyor? Hayır! Üstelik üretici bir de kira, sigorta ve fire bedeli ödeyecek Daha bilimsel ve teknolojik anlamda üretim yapılması için çaba sarf ederek, köylüyü bilinçlendirecek mi? Hayır. Peki kurulması gündeme getirilen Fındık A.Ş bir üretici kuruluşu mudur? Hayır! Aksine ihracatçıların kuruluşudur. Karadeniz’deki emanete fındık alan tüccarların birleştirilmesi ve üreticiye karşı daha büyük ve güçlü hale getirilmesidir.”

HAYAL VE UYUTMA

Milliyet Gazetesi ekonomi yazarlarından Güngör Uras küçük üreticilerin yaygın olduğu Türkiye’de lisanslı depoculuk uygulamasının işleme şansının olmayacağını belirtiyor: “Lisanslı depoculuk uygulamasını Türkiye’de kim yapar? Büyük üretici için elverişli bir sistem. Büyük bir üreticisiysen bu uygulamadan yararlanabilirsin. Çünkü büyük üreticinin ürününü depolama ihtiyacı zaten vardır. Ancak Türkiye’de büyük üretici çok az. Bu sistemden tüccar yararlanır. Bizim için önemli olan ise küçük üreticilerdir. Ufak fındıkçımız, çaycımızın ürünü bir kere suratına bile bakmazlar. Büyük üreticinin fiyatı bekleme şansı var ama küçük üretici için bu geçerli değil. Odalar Birliği’nin ‘umumi mağazalar’ depoları var fakat bu sistem işlemiyor. Olmayacak nazari şeyler. Hayal ve uyutmadan başka bir şey değil. Yapılması gereken Fiskobirlik’in adam edilip yaşatılmasıdır. Kooperatif sisteminin geliştirmesidir. Bizde destekleme için yapılan ödemeler kayıp gibi değerlendirilir. Halbuki, ‘Verilen nedir, alınan nedir?’ ona bakmak gerekir. Eğer destekleme alımıyla piyasadan çekilen ve depolanan fındık sayesinde iç fındığın tonunun ihraç fiyatı 3 bin dolardan 6 bin dolara yükselmişse, bu, toplam ihracat gelirinin 660 milyon dolardan 1.3 milyar dolara yükselmesi anlamına gelir. Depolanan fındığın bir kısmı denize dökülse bile, sonuçta (verilen ile alınan karşılaştırıldığında) hem üreticinin, hem ülke ekonomisinin kazançlı çıktığı görülür. Kakao ürünü bol olduğunda, hükümetler parasını vererek ürünü tarlada yaktırıyor. Böylece ihraç fiyatının düşmemesini sağlıyor.”

Yarın: TMO çözümü ve üretici tepkileri

Okunma Sayısı: 479
 

Yorumlar

Yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir.
e-Posta adreslerinin gerçekliği kontrol edilir.

YORUMLAR BÖLÜMÜNÜN KURALLARI:
Yazılan tüm yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir. Moderator yorum yazanlara veya üçüncü kişilere hakaret ya da bu kişilerle ilgili küçültücü sözler içeren yorumları yayına uygun görmez ve siler. Sayfanın niteliğine göre tüm yorumlar moderator kontrolunden geçerek yayınlanıyor olabilir. Bu durumda yorumlarınız anlık olarak yayına girmez. Yine de yayına girmiş olsa dahi moderator daha sonra aynı yorumu yayından kaldırabilir. Moderator kontrollu yayın niteliği taşımayan forumlarda yazılan yorumlar anlık yayına girer fakat moderator yayınının devamında sakınca gördüğü yorumları yayından kaldırabilir. Yazılan yorumların güvenilirliğini artırmak amacıyla yorum yazana ait e-posta adreslerinin gerçekliği kontrol edilebilir. Bunun için e-posta adresine kontrol bağlantısı içeren e-posta gönderilir ve bu bağlantıya tıklanılması beklenir. Forumlarda yazılan yorumların kamu düzenini bozucu, genel ahlaka aykırı, başkalarını rahatsız edici ve yasalara aykırı olmaması çok önemlidir. Yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.