AB BÜTÇESİNİN YARISI TARIM SÜBVANSİYONUNA GİDİYOR (BİZ TARIM SÜBVANSİYONUNU KALDIRDIK DİYE ÖVÜNÜYORUZ) - DÜNYA

GENEL MERKEZ ( )
11.08.2006 (Son Güncelleme: 15.08.2006 17:32:50)

OLAYLARIN İÇİNDEN / Tevfik Güngör

Fındık konusundaki tartışmalar, Türkiye'de tarım politikalarının gündeme gelmesine imkan hazırladı.

Biz son yıllarda IMF, Dünya Bankası ve AB çevrelerinin baskısı ile tarımı desteklemekten vazgeçtik.

Tarımı desteklemekten vazgeçmekle kalmadık tarımı "kaderine terk ettik."

Şimdi teker teker ürün bazında başımıza gelenleri izliyoruz.

Fındıkta hükümet en ufak bir destek vermeyince hem üretici hem ülke ekonomisi kaybediyor.

Buna karşılık AB de, bütçenin yarısı üye ülkelerin tarım ürünlerinin desteklenmesine ayrılmaya devam ediyor.

TZMO Başkanı Gökhan Günaydın, AB'de buğday üreticilerinin on yıllık bir plan çerçevesinde desteklendiğini, örneğin buğdayın tonu için destek fiyatının 101.31 Euro olarak belirlendiğini, buna ek olarak üreticiye ton başına 63.00 Euro doğrudan destek primi ödendiğini anlatıyor.

Deutsche Welle radyosunda yayınlanan bir programda, sübvansiyon (destekleme) engelinin, bizim gibi yoksul ülkelerin tarımının nasıl olumsuz etkilendiği anlatıldı. Gelişmiş ve zengin ülkeler tarımı desteklerken, fakirlerde sübvansiyonların kaldırılmasına dönük politikaların olumsuz etkilerine değinildi.

Bizim gibi yoksul ve gelişmekte olan ülkeler de tarım sübvansiyonlarının kaldırılması nedeniyle üretimi atırmak için gereken yatırımı yapamıyor. Bu da dünyadaki ülkelerin yüzde 66'sının tarım üretkenliğinin 20 yıl öncesine oranla daha gerilemesiyle sonuçlanıyor. Buna yapısal uyum programlarının sonuçları da ekleniyor.

Dünyanın en yoksul 50 ülkesi, bu çerçevede kendi piyasalarını koruyan her türlü önlemi kaldırmış durumda. Bu ülkelerin liberalleşmiş ve korumasız piyasaları Avrupa'dan gelen ucuz mallarla rekabet edemiyor.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın son yayınladığı rapordan yoksul ülkelerin giderek daha da yoksullaştığı belirtiliyor. BM raporunun yazarlarından Michael Herrmann, OECD ülkelerinin tarım sübvansiyonlarına harcadığı paranın, bu ülkelerin kalkınma yardımından on kere fazla olduğunu belirtiyor.

Herrmann şunları söylüyor: "Kuzeydeki sanayi ülkelerinin tarım sübvansiyonlarının, tarım korumalarının kalkınmakta olan ülkere nasıl zarar verdiğini gösteren çeşitli araştırmalar var. Örneğin biz, eskiden domates ve domates salçası satan bir ülke olan Senegal'in artık Avrupa Birliği'nden domates ve domates salçası ithal ettiğini ortaya koyan bir araştırma yaptık.

Tabii ki tarım ürünlerinin tümünü desteleme kapsamına almak mümkün değildir.

Tabii ki Türkiye'nin destekleme ile de rekabet şansı olmayan tarım ürünlerini yaşatma çabası içinde olması düşünülemez.

Ama Türkiye'nin rekabet şansı olan, ihracat şansı olan tarım ürünlerinde, fiyat oluşumunda ve ihracatta üreticinin yanında olması zorunludur.

Fakat bundan önce ciddi bir tarım planlamasının yapılması, uzun dönemde hangi ürünlerin nasıl destekleneceğinin ortaya konulması ve de desteklemenin faturasının hazmedilebilir boyutu aşmaması gerekir.

Okunma Sayısı: 710
 

Yorumlar

Yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir.
e-Posta adreslerinin gerçekliği kontrol edilir.

YORUMLAR BÖLÜMÜNÜN KURALLARI:
Yazılan tüm yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir. Moderator yorum yazanlara veya üçüncü kişilere hakaret ya da bu kişilerle ilgili küçültücü sözler içeren yorumları yayına uygun görmez ve siler. Sayfanın niteliğine göre tüm yorumlar moderator kontrolunden geçerek yayınlanıyor olabilir. Bu durumda yorumlarınız anlık olarak yayına girmez. Yine de yayına girmiş olsa dahi moderator daha sonra aynı yorumu yayından kaldırabilir. Moderator kontrollu yayın niteliği taşımayan forumlarda yazılan yorumlar anlık yayına girer fakat moderator yayınının devamında sakınca gördüğü yorumları yayından kaldırabilir. Yazılan yorumların güvenilirliğini artırmak amacıyla yorum yazana ait e-posta adreslerinin gerçekliği kontrol edilebilir. Bunun için e-posta adresine kontrol bağlantısı içeren e-posta gönderilir ve bu bağlantıya tıklanılması beklenir. Forumlarda yazılan yorumların kamu düzenini bozucu, genel ahlaka aykırı, başkalarını rahatsız edici ve yasalara aykırı olmaması çok önemlidir. Yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.