Yusuf Kýzýldað
Ziraat Mühendisleri Odasý Eskiþehir Þube Baþkaný

Ýktidara gelen ve Þeker Sanayinin yönetimini üstlenen her parti, þeker fabrikalarýný babalarýnýn çiftliði gibi görüyorlar. Bu yaklaþýmla kendilerine yakýn olan isimleri, tecrübelerine, yeteneklerine, bilgilerine, yaþlarýna vb. özelliklerine bakmaksýzýn üst düzey görevlere getiriyorlar. Haksýzlýk yapýlarak kamu düzeni bozuluyor. Bu uygulama az veya çok süregelip devam ediyor. Mevcut anlayýþla önlenmesi de mümkün deðil. Mevcut bütçe olanaklarý ile modernizasyon ve tevsi yatýrýmlarýna yeterli ödenek ayrýlamadýðýndan, “Özelleþtirelim ve bu yatýrýmlarý özel sektör yapsýn” anlayýþý benimsenmektedir. Ýktidardaki partinin oy anlayýþý ile þekeri, tüketiciye maliyeti seviyesinde bir fiyatla verme anlayýþýnýn sürdürülmesi, þekerin tüketiciye düþük fiyatla verme politikasýnýn sürdürülmesi, Türk Þeker’in pancar bedelleri ödeyememesine sebep olmaktadýr.

IMF, vereceði kredileri Türk Þeker’inin özelleþtirilmesine endekslemektedir.

Özelleþtirmenin Önlenme Yollarý

1. KÝT’ler, baþbakanlýða baðlanmalý,
2. KÝT’ler siyasi partilere “Yasaklý bölge” yapýlmalý,
3. KÝT’ler tarafsýz profesyonel yöneticilerle yönetilmeli,
4. Fazla personel azaltýlmalý,
5. Þeker satýþ politikasý iyi tespit edilmeli.

IMF Politikalarýnýn Amaçlarý

IMF’nin baþlýca amacý, kendi yöntemine verilmiþ olan uluslar arasý sermayenin çýkarlarýný korumak, onlara paradan para kazandýrmaktýr.

Görevleri arasýnda; dara düþen ülkelerin ekonomisini kalkýndýrmak, düzlüðe çýkarmak gibi bir kalem yoktur. Tam aksine geliþmekte olan ülkelerin ekonomileri güçlendikçe, onlarýn da paradan para kazanma imkanlarý azalacak ve yollarý kesilecektir.

Hesap kitap bellidir. Uluslararasý sermayenin küreselleþme sürecine Türkiye’yi entegre etmek istiyorlar. Türkiye bu alanda ç ok önemli bir hedef; önemi sahip olduðumuz benzersiz fiziksel ve siyasal coðrafyasýndan kaynaklanýyor. Türkiye bir yandan IMF, öte yandan da Gümrük Birliði kýskacýnýn içinde her geçen gün kan kaybediyor.

Bizim ekonomimizin güçlenmesi ve saðlam temellere oturtulmasý uluslararasý sermayenin elbette iþine gelmeyecektir. Ürettikçe kazancýmýz artacak, arttýðý oranda da baðýmlýlýðýmýz azalacak. Tabi IMF’nin arkasýndaki para babalarýnýn karlarý da azalacak. O yüzden IMF programlarý içinde ne yatýrým, ne üretim, ne de halk vardýr. Böylesine yalýn ve çýplak bir gerçeði görmek bu kadar zor deðildir.

Eskiþehir Çiftçisinin Þeker Pancarý Israrý

Çiftçimizin sahip olduðu tarým arazisi ortalama 60 dekardýr. Bunun ortalama 15 dekarý sulu, kalaný kýraçtýr. Son 15 yýlda köylümüzün evine televizyon, telefon, buzdolabý, çamaþýr makinesi vb. girmiþtir. Daha iyi giyinme ve beslenme anlayýþý yerleþmiþtir. Eðitim, ulaþým ve saðlýk harcamalarý da artmýþtýr. Çiftçimiz bu müspet geliþim için yaptýðý harcamalarýný artýk tek baþýna hububat tarýmý ile karþýlayamamaktadýr. Gerek üretim maliyetinin yüksekliði, gerekse arz talep dengesi nedeniyle daha fazla soðan, patates ve diðer bitkilerin ekim ve üretimini yapamamaktadýr. Örneðin bitki deseninin soðan lehine bozulduðu bir yýlda pazarlanamayan onbinlerce ton soðan tarlada býrakýlmýþtýr.

Þeker pancarý tarýmý dýþýnda üretilen endüstri bitkilerinin üretim giderlerinin tamamý, üretici tarafýndan temin edilmekte, hasat sonrasý üretimin tamamýnýn pazarlanabilmesi mümkün olmamaktadýr. Bazý yýllar satýþ fiyatý üretim maliyetinin altýnda gerçekleþmekte, üretici zarar etmektedir. Bu yönü itibariyle, beher ekim dekardan elde ettiði gelir daha az olsa bile, çiftçimiz aile içi iþ gücünü kullanabildiði, onu paraya çevirebileceði, ayni ve nakdi avanslarla desteklenebildiði ölçüde þeker pancarý tarýmýný tercih etmektedir.

Kotalarýn Düþürülmesi ve Çiftçinin Zararlarý

88 bin dekar pancarýn ekilmemesi, yaklaþýk 342 bin ton pancarýn üretilmemesine tekabül eder ki, bu da Eskiþehir pancar üreticisinin 34 milyon YTL (34 trilyon TL) zararý demektir. Ayrýca þeker taban fiyatlarýnýn 99 binden 89 bin avans fiyata düþürülmesini de her yýl artan gübre ve mazot gibi girdiler karþýsýnda üreticimizi maðdur ettiðinden taban fiyatlarýnýn yeniden deðerlendirilmesi gerektiðini düþünmekteyiz.