ÜRETİCİNİN GÖZÜ TEŞVİK PRİMİNDE-BÖLGE GAZETESİ

ADANA ŞUBE ( )
06.11.2006 (Son Güncelleme: 07.11.2006 10:13:48)

Adana, bu sezon narenciye rekoltesinin 800 bin ton dolayında olacağı tahmin ediliyor. Türkiye narenciye üretiminin yüzde 30’unu Adana karşılıyor. Bu üretimin 400 bin tonunu portakal, 220 bin tonu mandarin, 130 bin tonunu limon ve 35 bin tonunu ise greyfurtun oluşturması hedefleniyor. Türkiye ekonomisi için önemli yere sahip narenciyenin başta ihracat ve pazarlama olmak üzere çeşitli sorunları bulunuyor.

BÖLGE - Adana, bu sezon narenciye rekoltesinin 800 bin ton dolayında olacağı tahmin ediliyor. Türkiye narenciye üretiminin yüzde 30'unu kentimiz karşılıyor. Bu üretimin 400 bin tonunu portakal, 220 bin tonunu mandarin, 130 bin tonunu limon ve 35 bin tonunu ise greyfurtun oluşturması hedefleniyor. Türkiye ekonomisi için önemli yere sahip narenciyenin başta ihracat ve pazarlama olmak üzere çeşitli sorunlarla karşı karşıya bulunduğu belirtiliyor.

İHRACAT PRİMİ YETERSİZ

Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, BÖLGE'nin konuya ilişkin sorularını yanıtladı. Barut, narenciyede rekoltenin yüksek olmasına karşın, ihracatta ciddi sıkıntılar yaşandığına dikkat çekti. Barut, sektörün pazarlama ve fiyatlarda da sorun yaşadığını kaydetti. Ayhan Barut, "2004 ve 2005 sezonunda yetiştirici narenciyeyi maliyetinin altında fiyatla satmak zorunda kaldı. Aynı sorunun 2006 sezonu için yaşanmasını beklemiyoruz. Aksi takdirde narenciye dalında çürümeye terkedilecek.

Bundan sadece yetiştirici değil, ülke ekonomisi büyük zarara uğrayacak. Yıllık masrafını karşılayamayan yetiştirici yeni bahçe tesisinden vazgeçecek" dedi.

ISTIKRARSIZLIK SIKINTI YARATIYOR

Fiyatlardaki istikrarsızlığın ne üreticiyi ne de tüketi­ciyi memnun etmeyerek önemli ölçüde toplumsal refah kaybına yol açtığını belirten Barut, "Üretici geçen sezon fiyatların düşmesini engellemek için tek seçenek olarak dış satıma umut bağladı. Ne yazık ki Türkiye, bu olanağı yeterli ölçüde değerlendirilmedi. Çünkü ihracat teşvik primleri rakip ülkelerle kıyaslan­mayacak kadar düşük tutuldu" diye konuştu.

Bu sezon ihracat rakamlarının beklentileri karşılaya­cak seviyeye ulaşabilmesi için teşvik primlerinin rakip ülkeler seviyesine çıkartılmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Oda Başkanı Ayhan Barut, şöyle devam etti:

"Türkiye'de uygulanan ihracat primleri hem yetersiz hem de düşük. Bu nedenle ihracat şansı beklentileri karşılamıyor. Bunun sonucunda, 2005 sezonunda. Ancak 890 bin ton narenciye ihraç edil­erek karşılığında 405 milyon dolarlık döviz girdisi sağlandı.

Geçen sezon başında portakalın kilosu 20 YKr'tan alıcı buldu. Hasatın ilerleyen zamanlarında 10 YKr'a kadar düştü. Üre­timin önemli bir bölümü dalında çürüm­eye terkedildi. Diğer narenciye türlerinde de fiyatlar ortalama olarak Limonda 30 YKr, greyfurt da ortalama 15 YKr dolayında gerçekleşti. Bir turunçgil bahçesinde dekara yıllık ortalama mas­rafların 450 YTL, ortalama verimin de 3000- 3800 kilogram olduğu düşünüldüğünde, satılma şansı bulan ürünlerin. bile bu fiyatlarla üretim mas­raflarını karşılayamadı ortaya çıkıyor. Kaldı ki bu masraflar içinde, normal verim çağına gelinceye kadar, ortalama 4-5 yıl ürün alınmadan yapılan narenciye bahçe­si tesis masrafları yer almamakta. Bir turunçgil bahçesinin tesis masrafı yani verimsiz geçen ortalama 4-5 yıl boyunca yapılmış masraflar toplamı çıplak arazi değeri hariç, kabaca dekara 1200-1500 YTL civarında. Bahçe tesis mas­rafları da göz önünde bulundurulduğunda üreticinin' uğradığı kaybın büyüklüğü daha da artmaktadır. Üst üste maliyetin altında fiyat bulmasına rağmen turunçgil üreticilerin üretime devam etmelerinin nedeni çok yıllık bir üretim olan turunçgil için yapılmış çok yıllık yatırımları bir anda gözden çıkaramamaları ve geleceğe ilişkin iyi olur umududur. Bu durumda üreticiler yıllık zorunlu giderleri asgari düzeyde sağlayarak, ve daha fazla aile işgücü kullanarak bahçelerini canlı tutmaya çalışmaktadır. Ancak bu durum böyle giderse üreticilerin, bahçelerini kaderlerine terk etmekten başka bir seçenekleri kalmayacağı kesindir.”

TEŞVİKLER YETERSİZ

Ayhan Barut, 2000 yılında limonda ton başına 100 dolar, portakal ve mandarinde 80, greyfurtta 72 dolar ihracat teşvik primi uygulandığını ifade ederek, bu miktarların yıl düşerek 2004 yılında limonda 42, por­takal ve mandarinde 35, greyfurtta 30. dolara gerilediğini anlattı. Barut, Ancak 2005 yılında limonda ton başına 50 dolar, portakal, mandarin ve greyfurtta 40 dolar artış sağlandığını bunun da ihracattaki hedefi yakalamaya yetmediğini sözlerine ekledi.

­

 

Okunma Sayısı: 1145