SUNİ TOHUMLAMA YÖNETMELİĞİ İÇİN TEMYİZ BAŞVURUSU

GENEL MERKEZ ( )
03.11.2006 (Son Güncelleme: 13.11.2006 13:47:42)

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULUNA
Gönderilmek Üzere
DANIŞTAY 10.DAİRESİ BAŞKANLIĞINA

 

Dosya No:E.2003/3517 K.2006/4763

 

TEMYİZ EDEN (DAVACI)      :TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

VEKİLİ                               : Av.Zühal DÖNMEZ

DAVALI                              : T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı

KONU                                 :Danıştay 10.Dairesinin 30.06.2006 tarih E.2003/3517 K.2006/4763 sayılı kararının temyizen bozulması talebidir.

TEMYİZ NEDENLERİ              : 01.07.2003 tarih ve 25155 sayılı RG’de yayınlanarak yürürlüğe giren Suni Tohumlama, Tabii Tohumlama, Ovum ve Embriyo Transferi Faaliyetlerinin Usul ve Esasları Hk.Yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali talebi ile açtığımız dava, dairesince reddedilmiştir. Red gerekçesinde, Yönetmeliğin dayanağını oluşturan kanunlar arasında 6343 sayılı ve 3285 sayılı yasaların yer almasının hukuka aykırılığından söz edilemeyeceği; 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun ve Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin tüzük ile, suni tohumlama, ovum ve embriyo transferi gibi tıbbi uygulamalar konusunda ziraat mühendislerine yetki tanınmadığı; sperm, embriyo, ovum ithalatının talimatla yapılmasının hukuka aykırı olmadığı belirtilmiştir. Karar usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekir.

Şöyle ki;

1)Bitkisel üretim plantasyonları hariç, tarım işletmelerinin pek çoğunda hayvansal üretimle bitkisel üretim bir arada ve birbirlerini olumlu etkileyecek şekilde sürdürülmektedir. Bu organik ve kırılmaz bağın doğal sonucu olarak da dünyanın hemen her yerinde tarımsal üretim denildiğinde öncelikle bitkisel ve hayvansal üretim anlaşılır. Modern toplumların bir üyesi olan Türkiye'de de durum böyledir.

Tarım, birçok kaynakta “bitkisel, hayvansal ve mikrobiyolojik kaynakların ekonomik şekilde değerlendirilerek bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretimi, işlenmesi ve pazara ulaştırılması şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanıma bilimsel ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak ekleme ve çıkarmalar yapılabilir. Fakat üretim sürecinin unsurlarından her hangi biri, örneğin bitki besleme, bitki koruma veya hayvan sağlığı; öncelikle tarımın sonra da hayvansal ya da bitkisel üretimin esası olarak nitelenemez. Eğitim programları ve meslek düzenlemelerinde de bu anlayışa sadık kalınmaya çalışılmaktadır: Her hangi bir ürünün üretim sürecinde yer alan iş ve eylemlerden bir bütün olarak ele alınabilecekler farklı meslekler veya programlar olarak kabul edilmektedir. Zamanla aynı meslek içerisinde farklı uzmanlık alanları oluşabilmekte ve bu konularda da eğitim programları düzenlenmektedir. Bu yaklaşımın örnekleri, tarımda, hukukta ve tıpta kolaylıkla görülebilir. 

Yukarıda tanımı yapılan tarım konusunda eğitim veren Ziraat Fakültelerinde Ziraat Mühendisliği Lisans programında 10 ayrı bölümde eğitim yapılmaktadır[1]. Bu bölümlerden biri de Zootekni Bölümüdür. Ziraat Fakültesinin ilk bölümleri arasında yer alan Zootekni Bölümü içerisinde Fakültelere bağlı olarak iki (Hayvan Yetiştirme ve Islahı, Yemler ve Hayvan Besleme) veya bazı fakültelerde bunlara eklenen Biyometri ve Genetik anabilim dalı ile birlikte toplam üç Anabilim Dalı yer almaktadır.

4631 sayılı hayvan ıslahı kanununda Zootekni; “hayvan yetiştirmesi, ıslahı, bakımı-beslenmesi, yem üretimi ve hastalıklardan koruma gibi hususları düzenleyerek, hayvanlardan daha yüksek ve ekonomik verim elde etmeyi sağlayacak teknoloji ve uygulamaları ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanım içerisinde hastalıklardan koruma amaçlı işler (temizlik, hijyen vb) ile hastalık teşhis ve tedavisinin farklı alanlar olduğu dikkate alınmıştır.

Hayvansal üretim söz konusu olduğunda, üretime yönelik iş ve eylemler ile hayvan hastalıkları ve tedavisine yönelik iş ve eylemlerin farklı olduğu açık bir gerçektir.  Nitekim bu durumu Birleşmiş Milletler’ce gerçekleştirilen “tüm ekonomik faaliyetlerin sınıflandırılması ile ilgili uluslararası standartta”, ISIC Rev. 3,1’de (http://unstats.un.org), de görmek mümkündür. Söz konusu standardın Tarım, Avcılık ve Ormancılık ana bölümünde;

012- Hayvan Yetiştiriciliği,

013-Hayvansal üretim ile bitkisel üretimi bir arada yapan işletmeler ve

014-Bitkisel ve hayvansal üretimle ilgili işler (veteriner hekimliği faaliyetleri hariç)  şeklinde bir sınıflama yapılmaktadır (EK 1).

014 kod numaralı başlığın alt başlığı olan  “0140-Bitkisel ve hayvansal üretimle ilgili aktiviteler bölümünde, hayvansal üretimle ilgili pek çok iş gibi, suni tohumlamaya ilişkin işler de bu grupta mütalaa edilmiş ve bunların veteriner hekimlik işleri olmadığı vurgulanmıştır. Nitekim aynı standardın, ISIC Rev. 3.1,  N-bölümünde; Sağlık ve Sosyal İşler ana başlığının alt başlıklarından biri olan 8520 kod başlıklı metinde de “veteriner hekimlik ile ilgili aktiviteler” sıralanmıştır. Dikkatle incelendiğinde bu aktivitelerin hepsinde doğrudan hayvan sağlığına vurgu yapılmış olduğu görülecektir (EK2). 

2) Müvekkil Oda, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de, Bakanlıkça veya Bakanlığın denetiminde açılacak suni tohumlama kurslarına lise ve dengi okul mezunu, aslında ortaokul da olabilir, üreticiler ile hayvancılıkla ilgili eğitim almış kişilerin katılmalarının sağlanması ve başarılı olanlara yapay tohumlama yapma yetkisi verilmesinden yana tavır almıştır. Önceki yönetmelikte bu talebin karşılanmasına imkan veren madde değiştirilerek, suni tohumlama kursuna katılma hakkı sadece veteriner hekimleri ve Veteriner Sağlık Teknisyenlerine verilmiştir. Bu karara gerekçe yapılan maddeler de dahil, konuyla ilgili hiçbir kanunda “suni tohumlama ve embriyo transferi yapacaklar için açılan kurslara veteriner hekimi dışında kimse katılamaz veya bu uygulamalar sadece veteriner hekimler tarafından yapılabilir” hükmü yoktur. Çünkü yapay tohumlama tıbbi bir uygulama değildir. Dişi genital organının uygun bölgesine, bu amaca uygun araçlarla, bir ölçüde erkek hayvanları taklit ederek, sperma bırakma faaliyetidir. Suni tohumlama uygulamaları tıbbi uygulama değildir, hastalık arama amaçlı muayene değildir, tedavi değildir. Uygulama ameliyat içermez aşı, serum ve ilaç uygulaması yoktur ve dünyanın pek çok yerinde de suni tohumlama öğretmek üzere açılan kurslara katılan kişilerde de veteriner hekim olma koşulu aranmamaktadır.

Ancak Daire Kararında “bu eylemin tıbbi uygulama olduğundan şüphe yoktur” çıkarımı yapılarak, işin ancak Veteriner Hekimlerince yapılabileceği tezine varılmıştır. Kararın gerekçesinin dayanağı da, 6343 sayılı kanunun 11.maddesi olmuştur. Böylece, veteriner hekim olmayanların her türlü hayvan hastalıklarını muayene ve tedavi etmeleri ile hayvanları ameliyat etmelerinin yasaklanmış olduğu belirtilerek, bunları yapamayanların suni tohumlama da yapamayacakları gibi bir sonuç çıkmıştır. Aslında suni tohumlama, 6343 sayılı kanunun 11.maddesinde sayılan ve Veteriner hekimi dışındakilere yasaklanmış eylemlerden hiçbiri değildir. Yani suni tohumlama ne muayene ve tedavi ne de ameliyatla ilişkili bir uygulamadır. Dünyada suni tohumlamayı bu grup işlerden gören gelişmiş ülke de yoktur.

Kararda, 3285 sayılı “Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu” 17/a maddesine dayanarak sıralanan hususlar da suni tohumlamayla doğrudan ilişkilendirilemez. Kanunun 1.maddesine göre bu kanunun amacı, hayvanlardan ve hayvan maddelerinden insan ve hayvanlara geçebilen hastalıklardan korunulmasını ve bulaşıcı hayvan hastalıkları ile mücadele edilmesini sağlamaktır.

Bu Kanun:

a) Hayvanların sağlığını korumaya,

b) Bulaşıcı hastalıklarla mücadeleye ve bu hususta her türlü tedbirleri almaya,

c) Ülke içindeki hayvan hareketlerine, hayvan maddelerinin sevkine, hayvan ve hayvan maddelerinin ithal ve ihracını sağlık açısından düzenlemeye ve muayeneye, dair hükümleri kapsar.

Kanunun 17.maddesine göre de; a) Teşhis için kullanılan biyolojik maddelerin uygulaması hükümet veteriner hekimleri veya Bakanlıkça görevlendirilen diğer kamu kuruluşlarındaki veteriner hekimler ile serbest veteriner hekimler tarafından yapılır.

b) Bu Kanunun 4 üncü maddesine göre tespit edilen hastalıkların çıkışında mücadele ve tedavi amacıyla aşı, serum ve ilaç uygulaması hükümet veteriner hekimleri, Bakanlıkça görevlendirilen diğer kamu kuruluşlarındaki veteriner hekimler, serbest veteriner hekimler ve bunların sorumluluğunda veteriner sağlık teknisyenleri tarafından yapılır.

c) Hastalık tehlikesi görülen yerlerde koruyucu aşılama ve ilaçlamalar, Bakanlığın vereceği program ve emirlere göre hükümet veteriner hekimleri, serbest veteriner hekimler veya hükümet veteriner hekiminin sorumluluğunda veteriner sağlık teknisyenleri tarafından yapılır.

d) Hayvan sahipleri biyolojik madde, aşı, serum ve ilaçların uygulanmasına rıza göstermeye, lüzumlu araç ve kolaylıkları sağlamaya mecburdur.

e) Hayvan sahiplerince bu Kanunun 4 üncü maddesine göre tespit olunan hastalıklarla diğer hayvan hastalıklarına karşı veteriner hekim ve veteriner sağlık teknisyeni tarafından hayvanlara uygulanan aşı ve serumlar için Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte belirtilen esas ve miktarlara göre ücret ödenir.

Görüldüğü üzere 3285 sayılı kanunda yer alan uygulamalar tamamen teşhis ve tedavi amaçlı uygulamalardır. Bunların hiçbiri yapay tohumlama uygulaması ile ilişkilendirilemez. Suni tohumlama, daha önce de belirtildiği gibi, taze elde edilmiş veya çoğu kez dondurulmuş olarak muhafaza edilen (dondurma işlemleri bir laboratuarlarda gerçekleştirilmektedir) spermanın enjektör benzeri araçlarla dişinin genital organının uygun bölgesine bırakılmasından ibarettir. Böyle bir eylemi gerçekleştirmek için veteriner hekim olma şartı aranması, öncelikle veteriner hekimlerin aldığı eğitime saygının bir gereği olarak, doğru olmaz. Nitekim yapay tohumlama bazı ülkelerde, örneğin; Rusya’da koyunlara çobanlarca yapılmaktadır. Avrupa birliği ülkelerinin hemen hepsinde de üreticiler kendi sürülerinde suni tohumlama yapabilmektedirler.

Dünya’daki durum bütün gerçekliğiyle Türkiye'deki ilgili hemen herkes tarafından bilinir. Fakat ülkemizde mesleklere kanuni ayrıcalık sağlayarak haksız yetki ve kazanç sağlama isteği oldukça yaygındır. Ne yazık ki bu konuda da durum çok farklı değildir. Suni tohumlama gibi basit bir uygulamayı beş yıl veteriner hekimlik eğitimi almış kişilerin bir kurstan sonra yapabileceğini ileri sürmeyi ve buna bilimsel gerekçeler uydurmaya çalışmayı, büyük olasılıkla sağlanmış bir ayrıcalığın korunması çabası olarak değerlendirmek gerekir.  Gerçekten de Veteriner Hekimlerine suni tohumlama konusunda sağlanan ayrıcalık Bakanlığın destekleme kararnamesinde yaptığı bazı değişikliklerle iyice pekiştirilmiştir. Önceleri tohumlanan her inek için, inek sahibine yani üreticiye bir ödeme yapılırken, şimdilerde yapay tohumlama yapan veteriner hekimlere, bölgelere göre değişmek üzere inek başına 26 veya 36 YTL prim ödenmeye başlanmıştır ( Ek-3) .

3) Daire Kararında suni tohumlama, ovum ve embriyo transferi gibi uygulamaların tıbbi müdahaleler olduğuna kuşku bulunmadığı ifade edilmiştir. Tıbbi müdahale temelde hekimlik ile yani doğrudan sağlıkla ilgili bir müdahaledir. Suni tohumlama esnasında yapılan iş ne bir ilaç vermektir, ne de bu esnada bir cerrahi müdahale söz konusudur. Kısaca hayvan hastalığı ile hiçbir ilgisi olmayan ve doğada erkek birey marifetiyle gerçekleştirilen bir işin, insan tarafından özel araçlar kullanılarak yapılması tıbbi müdahale olarak nitelenmemelidir. Daha önce de belirtildiği gibi, uluslar arası alanda da suni tohumlamaya ilişkin işler veteriner hekimliği ile ilgili işler arasında değil, hayvan yetiştiriciliği ile ilgili işler arasında sayılmaktadır (Ek-1). Yönetmelikte Bakanlık tarafından yapılan değişiklik ve mevcut uygulamalar suni tohumlama konusunda bir meslek grubuna ayrıcalık sağlamakla kalmamış, veteriner hekimlik mesleği kapsamında sayılmaması gerektiği uluslar arası kabul görmüş bir işi bir mesleğin tekeline bırakmaya imkan sağlama yanlışını da beraberinde getirmiştir. Dileğimiz bu yanlışın düzeltilmesidir.

Dairenin, “Suni tohumlamanın sağlıklı hayvanlara uygulanabilmesi mümkündür” şeklindeki hükmü, eksik bilgiye dayalı bir hükümdür ve büyük olasılıkla uygulamayı Veteriner Hekimlerine özgü kılmakta ısrar eden bakanlık bürokrasisinin yanlış bilgilendirmesinden kaynaklanmıştır. Gebelik ister suni tohumla isterse yapay tohumlama ile sağlansın, isterse sürü tamamen erkek hayvanlardan oluşsun bir sürüdeki bütün hayvanların sağlıklı olması arzulanır. Bunu sağlamak da üretici, teknik eleman ve veteriner hekimin çabalarıyla mümkündür. Yoksa, tohumlama esnasında örneğin bir sığırın brucellosis yada tuberculosis olup olmadığını ilişkin tam ve doğru teşhiste bulunmak, uzman veteriner hekim de dahil, kimsenin yapabildiği bir iş değildir. Ancak Veteriner Hekimliği mesleğinin etki alanının genişletmek arzusunda olanlar, başkalarınca üzerinde durulmayacağını düşünerek bu hususu gündeme getirmektedirler. Yoksa tohumlama esnasında sağlıktan uzaklaşmanın gözle görülebilir hali dışında bir hastalık tespiti yapmak söz konusu olmaz. Kaldı ki hasta hayvanın tohumlaması da, genel hijyen kurallarına uyulduğunda, en fazla spermanın israfı anlamına gelecektir. Özetle sahada hiçbir uygulayıcı önce hayvanı sağlık muayenesinden geçirip, sonra laboratuar sonucu isteyip sonra da tohumlamak gibi bir işle uğraşmaz. Daha önce söylendiği gibi, bunun dışında davranmak, yani önce hayvanın mutlak sağlıklı olduğunu tespit edip sonra tohumlamak ne pratiktir, ne gereklidir ne de mümkündür. Bu nedenlerle, Daire Kararında, tohumlamanın “muayene sonucu sağlıklı olduğu belirlenen hayvanlara uygulanması”nın mümkün görülmesi ve buna dayanarak suni tohumlamanın sadece veteriner hekimce yada onun gözetiminde yapılacağını ileri sürülmesi ve bu görüşün 6343 ve 3285 sayılı kanunlarda Veteriner Hekimlerine verilen yetkiyle ilişkilendirilmesi, üreticiler başta olmak üzere diğerlerinin bir kursa katılarak suni tohumlama yapma becerisi kazanmasını engelleme sonucunu doğurmaktadır.

4) Uygulama bir sağlık uygulaması değildir ve suni tohumlamanın yalnızca Veteriner Hekimleri ve/veya onların gözetiminde yapılması uygulaması AB başta olmak üzere gelişmiş topluluk ya da ülkede de bir örneğine kolay kolay rastlanamaz. Dolayısıyla yönetmeliğin 6343 ve 3285 sayılı yasalara dayandırılması, bu işi sadece veteriner hekimler yapabilir yorum ya da çıkarımına yol açtığı için de sorun yaratmaktadır. Böyle bir anlayış korunur ve geliştirilirse her iş hayvan sağlığıyla ilişkilendirilebilir ve hayvancılıkla ilgili bütün işler (örneğin, besleme, barınak inşaatı, ıslah, büyütme, hatta yem bitkileri üretimi, çayır meraların ıslahı, hayvan refahı ve hayvan davranışı vb.) veteriner hekimlik mesleği içerisine mütalaa edilebilir. Oysa veteriner hekimlik mesleği, adında yer alan ikinci kelimeden de anlaşılacağı gibi, hekimlikle yani hayvanların hastalıklarının teşhisi ve tedavisi ile ilgidir.

Günümüzün gelişen koşullarında farklı mesleklerden uzmanlaşan kişiler, bir grup içerisinde yada kişisel becerilerine dayalı olarak farklı işler yapabilmektedirler. Bu durum veteriner hekimler için de, biyologlar için de, Zooteknist Ziraat mühendisleri için de geçerlidir. Yalnız uzmanlarının yapabileceği işleri de bir mesleğin bütün mensuplarının yapabileceğini de düşünmemek gerekir. Örneğin cerrahi yolla embriyo transferi böyle bir uygulama olarak düşünülebilir. Yumurtaların dışarıda döllenmesi de keza bu grup işlerdendir. Fakat dondurulmuş embriyo ya da spermanın dişi genital organının uygun bölgesine bırakılması uzmanlık değil ustalık gerektirir. Nitekim bu nedenle Türkiye’de olduğu gibi, dünyanın pek çok ülkesinde suni tohumlama ve embriyo transferi kursları düzenlenir. Yalnız dünya’daki uygulamaların farkı, Türkiye’de olduğu gibi, bu işin Veteriner hekimliği ile ilişkilendirilmemesidir. Oralarda kurslara, üreticiler başta olmak üzere hemen herkes katılabilmektedir. 

SONUÇ            : Açıklanan nedenlerle Daire kararının bozulmasına karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim.

Av.Zühal Dönmez

Davacı Vekili

EKİ: 1) Uluslararası litaretürde Bitkisel ve hayvansal üretimle ilgili işler

     2) Veterinerlikle ilgili aktiviteler

     3) Tebliğ

 

[1] Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bölümleri: 1. Bahçe Bitkileri 2. Bitki Koruma, 3. Su Ürünleri4. Süt Teknolojisi, 5 Tarım Ekonomisi, Tarım Makinaları, 7. Tarımsal Yapılar ve Sulama, 8. Tarla Bitkileri, 9. Toprak, 10. Zootekni

Okunma Sayısı: 4742