AB, TARIMIN ÖLÜMÜNE ALIŞTIRIYOR - EVRENSEL

GENEL MERKEZ ( )
22.11.2006 (Son Güncelleme: 22.11.2006 16:43:40)

Kurbağayı ılık bir suya atıp yavaş yavaş ısıtırsanız kurbağa hiçbir şey anlamaz, duruma uygunluk gösterir. Tıpkı bu deneyde olduğu gibi AB de her şeyi bir kerede istemiyor.

TMMOB’a bağlı Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İstanbul Şubesi, Kadıköy Belediyesi Bostancı Kültür Merkezi’nde, “AB sürecinde Türkiye tarım politikaları, avantajları, dezavantajları” konulu bir seminer düzenledi. Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık’ın açılış konuşmasını yaptığı seminer 3 saat sürdü.

AB ile imzalanan Müzakere Çerçeve Belgesi’nden, tarımda sübvansiyonların kaldırılmasına ilişkin DTÖ dayatmalarına kadar birçok konunun ele alındığı seminerde, ZMO Başkanı Gökhan Günaydın, konuyu tüm boyutları ile ele alan uzun bir sunum yaptı. Konuşmasına gıda güvenliğinin önemine dikkat çekerek başlayan Günaydın, AB’nin ortaya çıkışını ve tarihsel gelişimini özetledikten sonra, Türkiye’nin altına imza attığı uluslararası anlaşmalarla tarımsal üretimdeki geriye düşüşünü istatistiklerle destekleyen veriler sundu. Tarıma verilen desteğin AB, DTÖ, IMF ve DB dayatmalarıyla yok olma noktasına getirildiğini aktaran Günaydın, tarımdaki sübvansiyonların düşürülmesinden sonra, tarımsal üretimdeki düşüşü gösteren tablolarla AB ve ABD’deki ürünlerin artışlarını gösteren tabloları mukayese etti. Gökhan Günaydın, AB ve ABD’nin gelişen, gelişmekte olan ülkelere sübvansiyonları kaldırması için DTÖ aracılığıyla baskı yaparken, kendi içinde tarıma büyük destekler verdiğine vurgu yaptı. Şeker pancarı, tütün gibi ürünleri buna örnek gösteren Günaydın, Türkiye’de çıkarılan yasalarla bu ürünlerdeki miktarın gittikçe baş aşağı indiğini söyledi. Türkiye’nin tarımsal üretim yapılabilecek çok büyük miktarda tarım arazisine sahip olduğunu belirten Günaydın, tarımda izlenilen yanlış politikalarla çiftçinin toprağa küstürüldüğünü ve tarımdan kopartıldığını kaydetti.

İhracat düşecek

Türkiye’de 2004-2005 yılları arası tarımdan kopan nüfusun, 1980–2004 yılları arasında çiftçiliği bırakan nüfusa eşit olduğunu ifade etti. Tarımın dış satımdaki tutarının, fındığın önceki yıllardaki yüksek fiyatı nedeni ile 2 milyar doları bulduğunu bildiren Günaydın, bu yıl fındığa verilen düşük fiyat nedeni ile bu rakamın da 400-450 milyon dolara gerileyeceğini söyledi. AB ile imzalanan Müzakere Çerçeve Belgesi’nde, Türkiye’den, AB’den gelen tarımsal ürünlere uyguladığı gümrük vergilerinin kaldırılmasının istendiğini aktaran Günaydın, “Böyle bir durumda zaten çok büyük destek gören AB’deki ürünlerle rekabet edemeyen Türkiye, tarımda büyük darbe yiyecektir. Türkiye şu an önemli tarımsal ürünlerini dışardan gelen genetiği değiştirilmiş ürünlere karşı yüksek gümrük duvarları ile korumaya çalışıyor. Buna rağmen piyasada büyük bir yabancı payı var. Eğer bu vergiler de kaldırılırsa Türkiye’de çiftçilik yapacak kimse kalmayacak” dedi. AB’nin tarımsal ürünlere uygulanan gümrük vergilerinin kaldırılması isteğini kademe kademe yerine getirmeye çalıştığını belirten Gökhan Günaydın “Bu tıpkı kurbağa deneyinde olduğu gibi bir süreç. Kurbağayı sıcak suya atarsanız hemen sıçrayıp o sudan çıkar ama kurbağayı ılık bir suya atıp yavaş yavaş ısıtırsanız kurbağa hiçbir şey anlamaz, duruma uygunluk gösterir. Tıpkı bu deneyde olduğu gibi AB de her şeyi bir kerede istemiyor. Yükselecek tepkiye karşı isteklerine yavaş yavaş hayat veriyor” diye konuştu.

Siyaset ticaret sarmalı

Cargill’e tanınan imtiyazlara da değinen Günaydın, tıpkı Cargill olayında olduğu gibi çıkar çatışmaları nedeni ile Bio Koruma Yasası’nın 4 yıldır Meclis’ten geçmediğini ifade etti. Cargill’e özel yasalar çıkarıldığını hatırlatan Günaydın, birinci derecede tarım arazi üzerine kurulan Cargill tesisleri için Bush’un Başbakan Erdoğan’dan özel istekte bulunduğunu hatırlattı. Bush’un isteğini yerine getirmek için bürokratların kafa patlatıp gizli toplantılar yaptığını söyleyen Günaydın, ticaret siyaset sarmalına dikkat çekti. (İstanbul/EVRENSEL)

Okunma Sayısı: 429