NARENCİYENİN DALINDA KALMAMASI İÇİN KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETİLMELİ (26.11.2006)

ADANA ŞUBE ( )
26.11.2006 (Son Güncelleme: 28.11.2006 11:21:46)

SONNOKTA-BARIŞ-EKSPRES-5OCAK-İLKHABER-ZİRVE-BÖLGE GAZETESİ

Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, bahçe­de ‘20 Ykr‘ye alıcı bulan narenciyenin, pa­zarda 5 katı fiyatla 1 YTL‘ye satıldığını söy­ledi.

Barut, yaptığı açıklamada, geçen yıl da­lında çürüyen narenciyenin bu yıl da dalın­da çürümeye aday olduğunu ifade etti. Ba­rut, narenciyenin dalında çürümemesi için kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğini belir­terek, "Devlet üreticiye ton başına 100 do­lardan fazla prim vermeli. Aksi takdirde narenciye her yıl olduğu gibi hu yıl da da­lında çürümeye mahkum edilmiş olur. Na­renciye sorununa herkes günübirlik çö­züm üretiyor. Narenciye tüketimi iç piyasa­da mutlaka artırılmalı. Devlet üzerinden üretim yerine üretim planı yapılmalı. Na­renciye envanteri çıkartılmalı. Üreticiler çeşitli vergi ve borçtan muaf tutulmalı" dedi.

Limon ve mandalinanın aylardır üretici­nin elinden 20 Ykr‘ye çıktığına dikkat çe­ken Barut, "Bu ürünlerin perakende fiyatı ise 1 YTL ile 2 YTL arasında değişiyor. Olan üre­ticiye ve tüketiciye oluyor. Üreticinin elin­de bu yıl yaşanan bolluktan dolayı çok fazla ürün bekliyor. Üretici narenciye için iç piyasadan umudunu keserek ihracat teşviki verilmesini istiyor. Yetkililer uzun vadeli çözümün tarımda üretim planlama­sından geçtiğini söylüyor. Üretici, düşük fi­yatın tüketiciye yansımamasını birkaç fir­manın paketlendikten sonra aldığı yüksek kar marjına bağlıyor" şeklinde konuştu.

Çiftçiye tohum, gübre, ilaç konularında kesinlikle yardım edilmesi ve çiftçinin ye­tiştirdiği mamulleri ithal mallardan koru­mak gerektiğini vurgulayan Barut, "Onun için ithalat değil, üretimi modern seviyeye getirip dış pazarlarda üretilen mamullerle mücadele eder noktaya taşımak lazım. Üreticiyle tüketici arasındaki zincir kısaltılarak üreticiye yüksek gelir, tüketiciye ucuz ürün sağlanmalı, kooperatiflerden bu amaçla istifade edilerek, Hal Yasası tekrar gözden geçirilmeli. Yani havadan geçinenlere çeki düzen getirilmeli. Köylü 5 kuruşa üretiyor, şehirdeki insan bunu 50 kuruşa yiyor. Tüketici kaybediyor, üretici kazanmıyor. Aradakiler kazanıyor" diye konuştu.

Çiftçinin ürününün tarlada karga, mar­kette bülbül olduğunu ifade eden Barut, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Tarlada 20-25 Ykr olan narenciye, bü­yükşehirlerde 1 YTL‘den 2 YTL‘ye kadar satılıyor. Üreticiyle tüketici fiyatlan arasın­da 6 ile 10 misli fark var. Hal Yasası çıkarı­lırken ne üreticiye ne de tüketiciye sorul­du. Bir yasanın hedef kitlesi olur. Adına da reform yasası dediler. Bu nasıl reform ya­sasıysa anlamadım. Bugün çiftçinin en bü­yük sıkıntısı bolluk ve berekettir. Bu da beraberinde mutluluk değil sıkıntı getiri­yor. Meyveler dalında çürüyor. Vatandaş bu ürünleri ucuz ucuz yiyemiyor. Yazık, bu ürünler çürümesin. Ürünlere uzaktan ba­kan, elini bile süremeyen halkımız bunlar­dan istifade etsin. Adana‘da kilosu 25-30 Ykr olan portakalın İstanbul‘da 3 YTL‘ye kadar çıkan fiyatta satılmasına anlam veremiyoruz. Ortada haksız bir kazanç var. Bu fark da üreticiyle tüketicinin cebinden çı­kıyor. Fiyat üretim yeriyle 2 misli olabilir, ancak bu fark 10 kata kadar çıkıyorsa dü­şünmek gerek."

Okunma Sayısı: 843