TARIMA TASFİYE, YABANCI SERMAYEYE KIYAK - EVRENSEL

GENEL MERKEZ ( )
13.01.2007 (Son Güncelleme: 16.01.2007 18:11:56)

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) tarafından düzenlenen "Seçim Sürecinde Tarım Sektörü" Sempozyumu‘nda, AB direktifleri ile tarımı çöküşün eşiğine getiren hükümetin, küçük üreticiler için de felaket bir son hazırladığı vurgulandı. Amerikan şirketi Cargill‘in tarım arazisi üzerine kurduğu fabrikaya karşı dava açan avukatlardan İsmail İşyapan da Amerikan şirketinin hukuk tanımayan tavrının, sekiz yıllık dava süresince hükümetler tarafından sürekli desteklendiğini kaydetti.

Ankara‘da düzenlenen sempozyumda konuşan ZMO Başkanı Gökhan Günaydın, Türkiye‘de küçük köylülüğün bitirilmesinin AB‘nin direk bir isteği olduğunu, diğer yandan da bu süreçte Türkiye‘nin tarımsal dış alımının sürekli arttığını söyledi. AKP iktidarı döneminde tarıma ilişkin pek çok yasal düzenleme yapıldığını bildiren Günaydın, bu yasaların ülkenin tarım sorununu çözmekten uzak olduğunu ifade etti. Başbakan‘ın çiftçilere bakışını, Mersin‘de "Çiftçinin durumu ne olacak?" diye soran çiftçiye "Ananı da al git" diyerek gösterdiğini vurgulayan Günaydın, hükümetin, Cargill gibi ülkenin tarımına ve çevresine zararlı yasaları hiçe sayan yabancı şirketlere ise her açıdan yardımcı olmaya çalıştığını dile getirdi.

CHP Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan da tarımda tasfiye sürecinin yaşandığını belirterek tarımın, toplam istihdam içindeki payının da sürekli düştüğünü söyledi. İstatistiki verilerde tarımsal istihdamın yüzde 30 olarak belirtildiğine işaret eden Oyan, bu rakamın gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, asıl değerin yüzde 10 civarında olduğunu ifade etti. AKP‘nin 2004‘ten sonra IMF programı uygulamama vaadiyle iktidara geldiğini dile getiren Oyan, sonuçta hükümetin, halkı aldatarak IMF programları uygulamaya devam ettiğini, tarımdaki tasfiyede bu programların önemli etkisi olduğunu kaydetti.

‘Cargill‘in avukatı hükümetler‘

Bursa‘nın Orhangazi ilçesinde 1‘inci derecede tarım arazisi üzerine kurulan Cargill şirketine karşı yürütülen hukuk mücadelesinde yer alan avukat İsmail İşyapan ise 8 yıllık dava sürecinde, tüm yargı kararlarına rağmen hükümetlerin Amerikan şirketi için çalıştıklarını kaydetti. Avukat İşyapan, henüz fabrika yapımı yeni başlamışken 1998 yılında verilen yürütmeyi durdurma kararına rağmen şirketin engellenemediğini söyledi. Fabrikanın kurulduğu arazinin İznik Gölü kenarında bulunduğunu belirten İşyapan, fabrikanın tüm atıklarının da göle bırakıldığını dile getirdi.

Cargill fabrikası kurulmasına olanak tanıyan ilk plan değişkliği izninin, 1997 yılında, Başbakanlık Yüksek Planlama Kurulu karafından verildiğine dikkat çeken İşyapan, bu izne karşı 1998 yılında 1‘inci dereceden tarım alanı olduğu gerekçesiyle iptal davası açtıklarını, böylece bugüne kadar sürecek hukuki mücadelenin başladığını bildirdi. İşyapan, hem Bursa 2. İdare Mahkemesi hem de Danıştay 6. Dairesi‘nin davaların başında, ortasında ve sonunda olmak üzere defalarca yürütmenin durdurulması kararı verdiğini söyledi.

Amerikan şirketinin hukuki kararları uygulamak yerine ABD‘den aradığı desteklerle hükümetlere baskı yapma yoluyla fabrikayı çalıştırmakta direttiğini vurgulayan İşyapan, hükümetlerin de bu konuda yargı kararlarını görmezden gelerek şirketin yanında yer aldıklarını belirtti. (Ankara/EVRENSEL)

Okunma Sayısı: 414