TOHUM YASASI: DAYATILMIŞ EN BÜYÜK TEHDİT - BİRGÜN

GENEL MERKEZ ( )
31.01.2007 (Son Güncelleme: 01.02.2007 15:23:31)

Anayasa Mahkemesi‘nde olan Tohum Yasası hakkında insanları bilgilendirmek üzere Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İstanbul Şubesi tarafından "Tohum Yaşamdır, Şirketlerin İnsafına Terk Edilemez!" konulu bir forum düzenlendi. İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, kasım ayında yasalaşan Tohum Yasası‘nın köylüler, çiftçiler ve kentliler tarafından yeterince bilinmediğini belirtirken, Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platformu Sözcüsü Abdullah Aysu, önce, 24 Ocak kararları ve IMF talepleri doğrultusunda adına "tarımda yapılanma" denilen ama esasında yapılanmayı dağıtan birinci sürecin çiftçi-devlet bağını kopardığını, sonra 4522 no‘lu kanun ile Tarım Satış Birlikleri‘nin elden çıkarılması süreci ile de çiftçi-örgüt bağının çözülmeye çalışıldığını ve son olarak Tohum yasası ile de çiftçinin çiftçilikle bağının kopartılmaya çalışıldığını söyledi. Aysu, önümüzdeki günlerde karşı karşıya kahnabilecek dördüncü sürecin ise şirketlerin kendi ziraat fakültelerini kurması olduğunu anlattı.

ZMO Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Taşdöğen de, Tohum Yasası‘nın son yıllarda bu coğrafyaya dayatılmış en büyük tehdit olduğunu söyledi. Yasanın hazırlanmasına 1999 yılında başlandığını, 2002‘de komisyon ve alt komisyonlardan geri çekildiğini ve 2006‘da 9. İlerleme Raporu altında sanki Avrupa Birliği‘nin bir da-yatmasıymış gibi geçirildiğini ifade eden Taşdöğen, yasa ile özellikle denetim, sertifikasyon, üretim ve ticaret süreçlerinin kısmen veya tamamen birliklere devredilebileceğini belirtti. Birliklerden kastın tohum üreticileri endüstrisi olduğunu vurgulayan Taşdöğen, CHP tarafından verilen bir dilekçe ile Anayasa Mahkemesi‘ne yasanın iptali için başvurulduğunu ve sonucun beklendiğini söyledi.

GDO‘ya Hayır Platformu Genel Koordinatörü Levent Gürsel Alev ise, devletin yukarıda bahsedilen süreçlerden bu yasa ile vazgeçtiğini, bunları TURKTED‘e, beş büyük şirketin hakim olduğu bir Tohumcular Birliği‘ne, devrettiğini ve hatta çiftçilerle olan anlaşmazlıklarda hakemlik görevini bu birliğe verdiğini anlattı. Dünyada çiftçilerin yüzde 80‘inin hâlâ kendilerine ayırdıkları tohumlarla tarım yaptığını ve bu devirle bunun imkânsız hale geleceğini belirten Alev, Türkiye‘de uygulanan tarım politikalarının ekolojiye, biyoçeşitliliğe ve genetik kaynaklara uygun olmadığını kaydetti. Alev, teşvik politikalarının da çarpıklığına değinerek, küçük üreticilerin tasfiyesinin önümüzdeki on yıla damgasını vuracağını söyledi. Birgün Ekonomi

Okunma Sayısı: 667