TRABZON- TMMOB ZÝRAAT MÜHENDÝSLERÝ ODASI GENEL BAÞKANI GÖKHAN GÜNAYDIN, IMF VE DÜNYA BANKASI POLÝTÝKALARININ TÜRK TARIMINI ÇÖKERTTÝÐÝNÝ SÖYLEDÝ.

TMMOB ZÝRAAT MÜHENDÝSLERÝ ODASI TRABZON ÞUBESÝ'nin organize ettiði "AB ve Türkiye Tarýmý" adlý konferans Hamamizade Ýhsanbey Kültür Merkezi'NDE GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ. GENEL BAÞKAN GÖKHAN GÜNAYDIN, AVRUPA BÝRLÝÐÝ'nin 1958 yýlýnda ortak tarým politikasýný (OTP) kurduðunu ve bu politikanýn kurulduðu þekliyle deðilde deðiþerek süregeldiðini söyledi. Günaydýn, Ortak Tarým Politikasýnda en önemli geliþmenin tarýmsal ve kýrsal altyapýnýn eksikliklerinin giderilmesi olduðuna iþaret ederek, "Zamanla ihtiyaçtan çok fazla üretim gerçekleþince Avrupa Birliði üyesi ülkeler bu fazlalýðý satmak istediler, bu amaçla da dýþ pazarlarý paylaþabilmek için de bir þeyler yapmak istemektedirler. Ve ihracat sübvansiyonlarý üzerinden dýþ pazarlarý yaplaþabilmeyi düþünmüþlerdir" dedi. Avrupa Birliði Ortak Tarým Politikasý'NIN 1992 YILINDA REFORME EDÝLDÝÐÝNÝN ALTINI ÇÝZEN GÜNAYDIN ÞÖYLE KONUÞTU: "AB'nin 2007-2011 yýllarý arasý için tarýma ayýrdýðý kaynak 14 milyar euro. Yani her yýl baþýna 2 milyar euro düþüyor. Yunanistan, Portekiz ve Ýrlanda'DA ADAYLIK ÖNCESÝ TÜRKÝYE'nin durumuna benzerlik arzediyordu. Bu ülkelere 30-40 milyon euro kaynak oluþturularak merkezden farklarýnýn kalmamasý saðlanmýþtý. Ancak 2015 sonrasýndan itibaren üye olacak ülkelere ayný imkaný tanýmak mümkün deðil gibi gözüküyor."

DOÐRUDAN GELÝR DESTEKLERÝ

Ziraat Mühendisleri Genel Baþkaný Gökhan Günaydýn, Avrupa Birliði'NÝN DOÐRUDAN GELÝR DESTEÐÝ KRÝTERLERÝ HAKKINDA BÝLGÝ VEREREK, "AB ÖNCELÝKLE VERÝMLÝLÝÐÝ, ÝHTÝYAÇ OLAN ÜRÜNÜ VE ZOR KOÞULLARDA ÜRETÝM YAPAN BÖLGELERE DAHA FAZLA DESTEK VERÝYOR. TÜRKÝYE'de bu üç kriter yok. Biz AB bunlarý yapýyor bunlarý uygulayýn dedik. Kabul edilmedi ve Türkiye'DE BÝLDÝÐÝMÝZ DGD UYGULANDI. ÞÝMDÝ AB 2003 REFORMUNDAN SONRA TEK ÖDEME PLANINA GEÇTÝ. YANÝ TÜMÜYLE ÜRETÝMDEN BAÐLANTISIZ BÝR DGD SÝSTEMÝNE GEÇTÝ. TÜRKÝYE DE DGD SÝSTEMÝNÝN TOPRAK TAHLÝLÝNÝ YAPANA YADA BELÝRLÝ ÜRÜNLERÝ ÜRETENLERE DAHA FAZLA ÖDEME YAPMA HAZIRLIÐI ÝÇÝNDE. AB 2001 YILINDA DA BÝZÝ ELEÞTÝRÝYORDU ONLARA UYMUYOR DÝYE, 2005 ÝLERLEME RAPORUNDA DA ELEÞTÝRÝYOR. ESKÝDEN AB'nin sistemi bize uyuyordu biz onu yapmadýk, þimdi AB sistemini deðiþtirip bize uygun olmayan bir sisteme geçti, biz de eskiden yapmamýz gerekeni þimdi yapmaya çalýþýyoruz. Bu doðrudur. DGD desteðini tarlaya taþýmamamýz lazým, belirli parametrelere baðlamamýz lazým. Þunu da bilmeliyiz yapýlmaya çalýþýlan þey AB mevcut sistemine aykýrýdýr. Ýlerleme raporunda eleþtiriceklerdir ama Türkiye'NÝN TAM ÜYE OLMADAN YAPILARINI YÜZDE YÜZ AB'ye uydurma taahhüdü yoktur, dolayýsýyla onlar bizi eleþtiriyorlar diye tümüyle kendi ihtiyacýmýzýn dýþýnda bir sisteme devam etmeliyiz. Yani Türkiye'DE DGD ÝLE ÝLGÝLÝ KURULMAYA ÇALIÞILAN SÝSTEM EKSÝK YÖNLERÝ OLMASINA KARÞIN ASLINDA DOÐRU BÝR YÖNELÝMÝ SERGÝLÝYOR. AB'den gelecek eleþtiriler umarým bu doðru yönelimi tümüyle yanlýþ bir ortama sürüklemez."

AB'NÝN 1998 YILINDAN BERÝ ÝLERLEME RAPORU YAYINLADIKLARINI BELÝRTEN GÜNAYDIN, "AB'nin eski deðerlendirme raporunda diyor ki Türkiye eðer bir gün AB'YE ÜYE OLURSA AB TARIMSAL ALANLARINA 39 MÝLYON HEKTAR DAHA ÝLAVE GETÝRECEK VE BU 25 ÜYELÝ AB'nin tarýmsal alanýnýn dörtte biri anlamýna gelecektir. Daha az üretmeye odaklý bir AB bunu olumlu olarak söylemiyor. DAha fazla tarým alaný ve üretim istemiyor. AB IMF ve Dünya Bankasý ile devam etmemizi söylüyor, ancak biz de diyoruz ki, IMF ve Dünya Bankasý ile devam etmek Türkiye tarýmýný çökertiyor. Bu ülkenin iflasýna neden oluyor. Ve bize tavsiye bu þekilde" diye konuþtu.