PMO, DANIŞTAY 8. DAİRESİ'NİN ODA'MIZ LEHİNE VERDİĞİ KARAR İLE İLGİLİ TEMYİZ BAŞVURUSU YAPTI

GENEL MERKEZ ( )
12.06.2007 (Son Güncelleme: 13.06.2007 12:33:39)

DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMEK ÜZERE DANIŞTAY 8. DAİRESİ BAŞKANLIĞINA,

TEMYİZ EDEN DAVACI : TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

VEKİLİ : Av. Hatice Genç

Yeşilırmak Cad. No:7/2 Maltepe/ANKARA

DAVALI : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

VEKİLİ : Av. Zuhal Sirkecioğlu Dönmez

D. KONUSU : 6 Nisan 2005 tarih ve 25778 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği‘nin "Odanın Amaçlan ve Görevleri" başlıklı 6. maddesinin s bendinin iptali ve öncelikle yürütmenin durdurulması, yönetmelik maddesine dayanak teşkil eden 24 / 1 / 1992 tarih ve 21121 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren "Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük"ün 23. maddesi ve Geçici 1. maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulması ve bu iki düzenlemeye de dayanak teşkil eden "6/5/1960 tarihli ve 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun"un 2. maddesinin Anayasa‘ya aykırılığı nedeniyle dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesi istemi ile açılan davada Danıştay Sekizince Dairesince verilen davanın reddi kararının temyiz yolu ile incelenerek BOZULMASI istemimizin sunulmasıdır.

T.TARİHİ : 25.4.2007

AÇIKLAMALAR

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği‘nin 6/s maddesinin ve bu maddeye dayanak teşkil eden tüzüğün belli maddelerinin iptali istemi ile TMMOB Peyzaj Mimarları Odasınca açılan davada Danıştay 8. Dairesi davanın reddine karar vermiş olup karar usul ve yasaya uyarlı değildir. Bu nedenle temyiz yolu ile incelenerek bozulmasını talep etme gereği doğmuştur. Temyiz gerekçelerimiz aşağıda sunulmaktadır.

a) Tüzüğün dava konusu edilen 23. maddesinin iptali talebimizi reddeden Danıştay Sekizinci Dairesi kararının gerekçesinde tüzük maddesinin 1960 yılında yürürlüğe giren 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun"un 2. maddesine aykırı olmadığını belirtmiştir. Oysa davayı açarken böyle bir aykırılık iddiasında bulunmadığımız gibi, iptalini istediğimiz tüzük maddesinin dayanağı olan, Kanunun 2. maddesinin iptali istemi ile dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesi talebi de tarafımızca Sayın mahkemeye sunulmuştur. Bir alt norm (yönetmelik) hükmünün iptali istemiyle açılan davada bu hükme dayanak teşkil eden üst normlar da (Yasa, tüzük) dava edilmişse, yapılan savunmada ve verilen kararda üst norma uyarlılıktan söz etmenin hukuken geçerliliği olamaz. Peyzaj Mimarları Odası tam da yıllar öncesinin uzmanlaşma kriterleri olmayan dönemlerinde çıkarılan ziraat mühendisliği ile ilgili mevzuatın günümüzde de sürdürülmesinin bilimsel gereklere uygun olmadığı gerekçesi ile bu davayı açmıştır. Dava konusu ettiğimiz tüzük ve yönetmelik maddelerinin dayanağı olan "Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun"un 2. maddesinde ziraat mühendislerinin yetki alanları tanımlanmakta ve yetkiler arasında "Bahçe mimarisi" de sayılmaktadır. Yasa maddesinde bahçe mimarisi, Ziraat Mühendisleri Odası‘nın savunmasında belirttiği ve mahkemenin de davayı ret kararına esas aldığı gibi yalnızca peyzaj mimarlığı bölümünden mezun ziraat mühendislerinin hizmet alanı olarak da belirtilmemekte, tüm ziraat mühendislerine bu alanı açık tutmaktadır. Bu hükmün hukuken savunulabilir bir tarafı yoktur. Yıllardır ayrı bir meslek disiplini olarak peyzaj mimarlığı varken, cumhuriyetin ilk yıllarında çıkarılmış bir yasaya dayanarak bir meslek grubunun diğer bir meslek grubu aleyhine ve bilimsel gereklere aykırı olarak hak genişletilmesi kabul edilemez. Uzmanlık alanları günümüzdeki gibi ayrışmamışken, 40-50 yıl önceki yasalar ile verilmiş yetkilerin Avrupa Birliği sürecine giren bir Türkiye‘de ne kadar geçerli olabileceğinin açıklamasını yapılmak zorundadır.

Ziraat Mühendisleri Odası her ne kadar peyzaj mimarlığı mezunu ziraat mühendislerinin geçmişten kalan yetkilerini sürdürmesinden başka bir amacı olmadığını söyleyerek yasa maddesini savunsa da yasa maddesinde hiç de böyle bir anlam yoktur. Ziraat mühendislerine "mesleki uğraş veya uzmanlık alanları kapsamında olmak üzere" bahçe mimarisi alanındaki her türlü işi yapmak yetkisi veren yasa maddesine göre herhangi bir ziraat mühendisi "mesleki uğraş alanım bahçe mimarisi" diyerek her türlü peyzaj işini rahatlıkla yapabilir. Yasa maddesinde yalnızca eski mezunlara eğitimden gelen uzmanlık alanına göre kazanılmış hak ilkesi gereği yetki verilmekte olmayıp, "mesleki uğraş" gibi herkesin savunabileceği bir durum ile peyzaj alanı tüm ziraat mühendislerine (eski ve yeni mezun ayrımı yapılmadan) açık tutulmaktadır. Bu husus dava ve cevaba cevap dilekçelerimizde açıkça ortaya konulmasına rağmen Danıştay 8. Dairesince dikkate alınmamış, yasa maddesindeki "Bahçe mimarisi" ibaresinin iptali için dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesi istemimiz kabul edilmemiştir.

b) Kaldı ki, TMMOB bünyesindeki tüm mühendislik ve mimarlık disiplinleri düzenlemelerini TMMOB yasası ve mevzuatına uygun olarak yaparken 1950‘lerin gerçekliğinde yapılan yasal düzenlemeleri dayanak alarak, yetki ve sorumluluk alanını bilimsel gereklere ve başka meslek disiplinlerinin haklarına aykırı olarak genişletmeye çalışmanın da hukuken savunulabilir bir tarafı olamaz. TMMOB bünyesindeki 23 meslek odasında örgütlenen mühendislik ve mimarlık disiplinlerinden özel yasa ve tüzüğü olanlar yok denecek kadar azdır ve TMMOB mevzuatı dışındaki bu mesleki düzenlemelerin nedeni de bazı meslek disiplinlerinin cumhuriyetin ilk yıllarından beri var olmasıdır. Ziraat mühendisliği de son derece eskiye dayanan bir geçmişe sahiptir. (o tarihlerde uzmanlaşma günümüz boyutunda olmadığından ve ayrı bir peyzaj mimarlığı unvanı, odası söz konusu olmadığından peyzaj mimarlığı işlerinin ziraat mühendisliği bünyesinde toplanması da son derece normaldir)

c) Tüzüğün 23. maddesindeki düzenlemede her ne kadar "Peyzaj mimarlığı alanında eğitim görmüş ziraat mühendisleri" denilerek peyzaj işlerinde ziraat mühendislerine bir sınırlama getirilse de günümüzde peyzaj mimarlığı alanında eğitim gören bir ziraat mühendisi bulunmadığından (eskiden bu eğitimi görenlerin kazanılmış haklan yukarıda andığımız gibi özel bir hükümle korunabilir) bu hükmün de bir geçerliliği yoktur. Ziraat Mühendisleri Odası eski mezun (peyzaj bölümü mezunu) ziraat mühendisi üyelerinin haklarını korumak amacı ile bu düzenlemeleri savunduğunu söylüyor ise de artık ellerinde olmayan bir mesleki alanı ve yetkiyi de yayımladığı her yeni mevzuata sokmaya devam etmektedir. Bu durum Danıştay 8. Dairesince dikkate alınmamış, Ziraat Mühendisleri Odası‘nın savunması esas alınarak karar verilmiştir.

d) Ayrıca aynı Tüzüğün 4. Bölüm Çeşitli Hükümler Geçici Madde 1 kısmında da

"Bu Tüzük‘ün yürürlüğe girdiği tarihten önce diploma aldıkları lisans dalları dışındaki konularda mesleki faaliyette bulunmuş olan ziraat mühendislerinin, durumlarını belgelemeleri koşuluyla bu alandaki yetkileri kullanma hakları saklıdır.

Bu belgeler görev yaptıkları kamu kuruluşları veya bağlı bulundukları meslek kuruluşları tarafından verilir"

denilmektedir. Dolayısıyla Peyzaj Mimarlığı Bölümleri mezunlarının uzmanlık alanı olan peyzaj mimarlığı; Ziraat Fakültelerinde Peyzaj Mimarlığı Bölümleri dışındaki bölüm mezunlarının da mesleki uğraş alanı haline getirilerek peyzaj mimarlarının hak ve yetkileri gasp edilmektedir.

Geçmişteki bir durumu ve bu durumda kazanılmış hakları düzenleyen mevzuatlarda meslek alanı olarak bu alanların tanımları hali hazırda geçerli olan alanlarla birlikte yapılmaz. Mevzuatın bir maddesinde (özellikle son maddelerinde) belli bir tarihe kadarki mezunların mezun oldukları bölümle ilgili kazanılmış haklarının mevcut olduğu belirtilir.

Tüm bu hususlar gözetilmeden Danıştay 8. Dairece verilen davanın reddi kararı bilimsel gereklere, kamu yararına ve hukuka uyarlı değildir.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda andığımız ve resen gözetilecek hususların göz önüne alınması ile Danıştay 8. Dairesince verilen davanın reddi kararının temyiz yolu ile incelenerek BOZULMASI kararı verilmesini saygılarımla vekaleten talep ederim. 24.5.2007

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Vekili

Av Hatice Genç

Okunma Sayısı: 1230