CARGİLL'İN FAALİYETLERİ HEMEN DURDURULSUN - EVRENSEL - 22.03.2006

GENEL MERKEZ ( )
22.03.2006 (Son Güncelleme: 22.03.2006 12:15:13)

Erkan Araz

Yargı kararlarıyla ruhsatı iptal edilmesine rağmen Bakanlar Kurulu tarafından bulunduğu arazinin Özel Endüstri Bölgesi ilan edilmesiyle faaliyetlerini sürdüren Cargill yine yasadışı konuma düştü.

Danıştay 10. Dairesi, firmaya ait, üzerinde mısır işleme tesislerinin bulunduğu alanın ‘’özel endüstri bölgesi’’ ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurdu.

Cargill hakkında daha önceden verilmiş aleyhteki bütün kararları ortadan kaldırılması ve Cargill’e meşruluk kazandırması anlamına gelecek olan bu yasanın iptal edilmesi davacı taraflar açısından sevindirici bulundu. Ancak yargı kararlarını yok sayan yeni bir Bergama süreci yaşama endişesi taşıyan davacı taraflar kararın uygulanmasını ve Cargill’in faaliyetinin durdurulması istiyor.

Bursa Barosu Çevre Komisyonu, Bursa Ziraat Mühendisleri Odası ve Bursa’daki bazı sivil toplum kuruluşları tarafından açılmıştı.

Yedek yasa hazır

Bursa Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Avukat Ali Arabacı, amaçlarının hukuk devletini korumak olduğunu belirterek, “ne yazık ki siyasi iktidarlar bunun gereğini yerine getirmiyor. Geçen yılki Erdoğan, Bush zirvesinin gündem maddelerinden biriydi Cargill. Amerikan yönetimi hükümet üzerinde baskı oluşturuyor ve hükümetin Amerika’ya verdiği sözler var. Cargill bu nedenle ayrıcalıklı bir işletme halinde duruyor. Hükümet burada açıkça yasaları çiğneyerek verdikleri sözleri yerine getirmeye çalışıyor” şeklinde konuştu. Ancak özel endüstri bölgesi kararının iptaline rağmen yedek bir yasanın daha olduğunu hatırlatan Arabacı, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası’nın geçici 1’inci maddesinin Cargill’in faaliyetini sürdürebilmesi kolaylığı getirdiğini belirtti. Tarım dışı kullanılan tarım arazilerinin her metre karesi için 5 YTL ödeyerek istediği tesisi kurulabilmesini içeren yasa ile birlikte Cargill gibi fabrikalara af getirildiğini dile getirdi. Arabacı, CHP’nin başvurusuyla bu yasanın Anayasa Mahkemesi’nde görüşüldüğünü ifade etti.

Ayrıca Danıştay 10’uncu Dairesi’nin bu kararına karşı Başbakanlık’ın itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.

Yenilerinin oluşmaması için

Kararı sevindirici bir haber olarak bulduklarını belirten Bursa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İlhan Demiröz ise, bu kararla Cargill’e karşı yıllardır verilen mücadelede haklı olduklarının bir kez daha kanıtlandığını dile getirdi. Artık günümüz dünyasında stratejik ürünün gıda olduğunu hatırlatan Demiröz, yeraltı ve yerüstü sularının yok edilmesinin gelecek açısından tehlikeli bir gelişme olduğunu ve buna göz yumulmaması gerektiğinin altını çizdi. Bu kararlara uymayanlar hakkında davalar açıldığını dile getiren Demiröz, “Bu mücadele Cargill’e ve yeni Cargill’lerin oluşmaması için verilen bir mücadeledir. Bu konuda kamuoyu desteğini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Kararın mutlaka uygulanmasını isteyen DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Caner Gökbayrak da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, doğaya ve çevereye yapılan saldırılara karşı olan tavırlarını sürüdüreceklerini söyledi.

--------------------------------------------------------------------------------

Başbakanlar sürekli siper oluyor

Cargill, Bursa Orhangazi’de 1. sınıf tarım arazisine ve İznik Gölü’nün kıyısına kurulu. Gölü kimyasal bataklığa çevirmesi tehlikesine karşı ilk dava Bursa mühendis odaları tarafından açılmıştı. Açılan dava sonucu mahkeme, inşaatın durdurulmasına karar verdi. Ancak dönemin Başbakanı Turgut Özal ve kabine üyesi Mesut Yılmaz’ın girişimleri sonucu alınan özel kararla, Cargill’in faaliyetlerinin sürmesi sağlandı. 19 Ocak 2001 tarihinde Bülent Ecevit, ABD Başkanı George Bush ile görüşmesinde, görüşmede bulunan ABD Ticaret Bakanı Donald Evans şunları söyledi. “Şeker Kanunu, 4-Nisan-2001’de çıkartılan, glikoz üretiminin önüne engel koyuyor. Cargill, glikozda Türkiye pazarında önemli bir pay alıyor. Yeni kanun Cargill’i sıkıntıya sokuyor.”

Sonrasında, Cargill’in 1. sınıf tarım arazisindeki faaliyetlerini sürdürmesine olanak veren Başbakanlık Yüksek Planlama Kurulu kararı, plan değişiklikleri ve ruhsatları Bursa 2. İdare Mahkemesi’nin kararıyla iptal edilmesi, ABD’yi rahatsız etti. Cargill’in sorunu devletler zirvesine taşındı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ABD’yi ziyaretinde, Cargill’in faaliyetlerini özgürce sürdürmesi için yasal düzenlemelerin yapılması konusunda söz verildi. Ardından Cargill’in fabrikasının kurulu olduğu alan “Özel Endüstri Bölgesi” ilan edildi.

--------------------------------------------------------------------------------

Valiye soruşturma

Eski Bursa, halen İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal hakkında, “Cargill nişasta fabrikasını kurmasına olanak tanıyan işlemler hakkında verilen yargı kararlarını uygulamamak’’ suçu nedeniyle soruşturma açılması kararlaştırdı. Danıştay 1. Dairesi, Aksu’nun, Vali Köksal hakkında ‘’soruşturma izni verilmemesine’’ ilişkin kararını oybirliği ile kaldırdı.

Köksal hakkında, ‘’Bursa’nın Gemlik ilçesi Gemiç ve Gürle köyleri mevkiinde bulunan alanda Cargill Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin nişasta fabrikası kurmasına olanak tanıyan işlemler hakkında verilen yargı kararlarını uygulamamak’’ eylemi nedeniyle soruşturma izni istendi. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, 7 Kasım 2005’te soruşturma izni vermedi. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu karara itiraz ederek, kaldırılmasını istedi. İstemi görüşen Danıştay 1. Dairesi, Aksu’nun, Vali Köksal hakkında ‘’soruşturma izni verilmemesine’’ ilişkin kararını oybirliği ile kaldırdı.

Dairenin kararında, Cargill şirketinin söz konusu bölgede nişasta fabrikası kurmasına ilişkin çeşitli işlemlere karşı açılan davalarda, Danıştay 6. Dairesi’nin ve Bursa 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği iptal kararları sıralandı. Nişasta fabrikasının kurulmasına olanak sağlayan işlemler hakkında yargılama süreci devam ederken, Bakanlar Kurulu’nun 24 Temmuz 2002’de aldığı ‘’Prensip Kararı’’ ile söz konusu şirketin faaliyete devamı sağlanmıştı. Anayasa’nın yasama ve yürütme organı ile idarenin mahkeme kararına uymak zorunda olduğunu öngördüğü anımsatılan kararda, Anayasa’da ‘’konusu suç teşkil eden emirin hiçbir şekilde yerine getirilmeyeceği, yerine getiren kimsenin sorumluluktan kurtulamayacağı’’ hükmü bulunduğu vurgulandı. Devlet Memurları Kanunu’nda da aynı hükme paralel düzenleme bulunduğu ifade edildi.

Okunma Sayısı: 651