TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI, TOPRAK KORUMA PROJESİ EĞİTİMİ VEREMEYECEĞİNE İLİŞKİN DANIŞTAY KARARINA İTİRAZ ETTİ

GENEL MERKEZ ( )
18.08.2007 (Son Güncelleme: 12.07.2008 12:29:27)

TC.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
Hukuk Müşavirliği


SAYI : İD.2006 - 1043 / 179
KONU: TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULUNA
Sunulmak üzere
DANIŞTAY 8. DAİRE BAŞKANLIĞINA

Dosya No: 2006/4114 E.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARINA İTİRAZ EDEN (DAVALI): Tarım ve Köyişleri Bakanlığı - ANKARA

KARŞI TARAF (DAVACI) : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

VEKİLİ : Av. Zühal DÖNMEZ

T.KONUSU : Danıştay 8. Dairesinin 04.12.2006 tarih ve 2006/4114 E. sayılı yürütmenin durdurulması kararının itirazen incelenerek kaldırılması talebidir.

T.TARİHİ : 04.01.2007

İTİRAZLARIMIZ

İ.Y.U.K m. 27‘e göre yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve telafisi güç veya imkansız zararların meydana gelmesi koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Söz konusu maddenin koşulları oluşmadan verilen Danıştay 8. Dairesinin 04.12.2006 tarih ve 2006/4114 E. Sayılı usul ve yasaya aykırı yürütmeyi durdurma kararının itirazen incelenerek kaldırılması gerekir. Şöyle ki;

1- 441 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname‘nin "Görev" başlıklı 2 inci maddesinin (b) bendinde "Kalkınmanın gereklerine ve gelişen taleplere uygun olarak üretim, tüketim ve girdi ihtiyaçları ile toprak, su, bitki, hayvan varlığı ve benzeri tabi kaynakların korunması ve geliştirilmesi için araştırma, inceleme, plan, program ve projeler yapmak ve yaptırmak," Bakanlığımıza görev olarak verilmiştir.

Ayrıca Yasalarımız ülkemiz topraklarının korunmasında birinci derecede Bakanlığımızı sorumlu kılmaktadır. Bu sorumluluğun bilinci ile Bakanlığımız tarafından hazırlanan, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu 19 Temmuz 2005 tarih ve 25880 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve bu Kanuna bağlı olarak hazırlanan Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu Uygulama Yönetmeliği de 15 Aralık 2005 tarih ve 26024 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Söz konusu Kanun ve Yönetmeliği hazırlayan ve uygulayan, bu kapsamda nasıl bir projeye ihtiyaç olduğunu belirleyen ve hazırlanan projeleri inceleyen Bakanlığımızın, gerekli kriterleri ortaya koyarak tarımsal üretimin en önemli kaynaklarından biri olan toprağın korunması konusunda uzman yetiştirmesi hususunda yetkisi bulunduğu hususunda bir tereddüt söz konusu olamaz.

Kaldı ki, davacı Oda Başkanlığı tarafından bu eğitim yalnızca bir defa yapılmış ve 45 ziraat mühendisine sertifika verilmiştir. Ülkemizin dört bir yanında yatırımlar hızla devam etmekte iken davacı Oda Başkanlığı tarafından eğitim verilen 45 kişi ile ülkenin tamamının toprak koruma projesi hazırlama talebinin karşılanması mümkün olmayacağı gerçeğinden hareketle hem yatırımların önünün tıkanmaması için bu açığın kapatılması, hem de meslek mensupları arasında haksız rekabetin önlenmesi ve itiraza konu kararın kaldırılmaması halinde doğacak olan telafisi güç ve imkansız zararların önüne geçmek amacıyla görülen ihtiyaç üzerine Bakanlığımız bu eğitimleri düzenlemiştir.

Davacı Oda Başkanlığı tarafından her zaman bu eğitim verilebilir, bu hususta Bakanlığımız tarafından düzenlenen eğitimler engel olmadığı gibi böyleymiş gibi gösterilmesi ve kabul edilmesi de doğru değildir.

2- Kaldı ki, bu eğitimlerin verilmesinde davacı Oda Başkanlığının tek yetkili olduğunu kabul etmek yasal düzenleme karşısında mümkün değildir. Bakanlığımız bu konuda daha önce davacı Oda Başkanlığına destek sağladığı gibi, bundan sonra da işbirliğine açıktır.

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve bu Kanuna bağlı olarak ilgili Yönetmeliği görevi gereği hazırlayan Bakanlığımızın, anılan mevzuata göre toprak koruma projesi hazırlayanların uzman olmasını istemesi, anılan uzmanlığın şartlarını belirlemesi ve şartlar çerçevesinde uzman yetiştirmesi doğru bir yaklaşım olduğu gibi, ülke menfaatlerine ve mevzuata uygundur.

24.01.1992 gün ve 21121 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan "Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzüğün 18 ve 19 uncu maddeleri hangi işin hangi bölümden mezun ziraat mühendisi tarafından yapılabileceğini düzenlemektedir, eğitim verme konusunda davacının yetkili olduğuna dair bir düzenleme içermemektedir. Kaldı ki, Ziraat Fakültelerinde Bölümler sürekli olarak değişmektedir. Dolayısıyla bahse konu tüzükte sayılan bölümler değişik dönemlerde olmayabilmektedir.

Davacının dava dilekçesinde de belirttiği üzere, odanın yetkisi serbest ziraat mühendisi belgesi verilmesi, yenilenmesi ve iptali, büro tescil belgesi verilmesi gibi konuları kapsamakta olup, Bakanlığımızın bu konulara bir müdahalesi söz konusu değildir.

Bakanlığımızca sadece toprak koruma projesi hazırlanması konusunda eğitim verilmekte olup, işyeri açma izni veya serbest çalışma izni verilmesi söz konusu değildir. Dolayısıyla serbest çalışabilmesi için TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası‘na üye olma zorunluluğuna bir müdahale de bulunulmamaktadır. Ayrıca, Bakanlığımız TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasının eğitim düzenlemesini engelleyici bir çalışma yapmadığı gibi Oda tarafından daha önce yapılan bu eğitime de Bakanlığımız tarafından destek sağlanmış, bundan sonra yapılacak çalışmalara da her türlü desteğin verileceği Oda Başkanlığına yazılı olarak bildirilmiştir. Hatta aynı yazıda meslek örgütümüz olan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ile yakın diyaloğa ve işbirliğine her zaman açık olunduğu ve Oda Başkanlığı tarafından da uygun görülmesi halinde Eylül ayının ilk haftasında toplantı düzenlenmesinin uygun görüldüğü kendilerine bildirilmiştir. Davacı Oda Başkanlığı, Bakanlığımızın bu çağrısına cevap vererek toprağın korunması hakkında işbirliğinde bulunmak yerine dava açma yoluna gitmiştir.

3- Yasal düzenleme karşısında Bakanlığımız ülkemiz toprak varlığının korunmasında birinci derecede sorumlu ve yetkilidir. Bakanlığımız, Ülke genelinde ve toprak koruma projeleri kapsamında görev alabilecek uzman sayısının azlığı karşısında, görevinin ve sorumluluğunun gereği olarak bu husustaki ihtiyacın karşılanabilmesi amacıyla dava konusu edilen eğitimleri yapmak ihtiyacını görmüş, yukarıda arz edilen Bakanlığımızın kuruluşuna dair KHK ile kendisine verilen görevleri daha verimli bir biçimde yürütebilmek için kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde bu eğitimleri yapmıştır.

İtiraza konu kararda, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin konuya ilişkin hükümleri göz önünde bulundurularak yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş ve anılan yönetmelik ile üyeler için hizmet içi eğitim programları hazırlamak ve uygulamak Odanın amaç ve görevleri arasında sayılmış ise de bu konuda ilgili kurum ve kuruluşların da eğitim programları hazırlamak ve uygulamak imkanı ortadan kaldırılmamıştır. Kaldı ki, kendisine 441 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile toprak, su, bitki, hayvan varlığı ve benzeri tabi kaynakların korunması ve geliştirilmesi için araştırma, inceleme, plan, program ve projeler yapmak ve yaptırmak görevi verilen ve yürürlükteki yasalar ile ülkemiz topraklarının korunmasında birinci derecede sorumlu olduğu belirlenen Bakanlığımızın görev ve sorumluluklarının Yönetmelik ile kısıtlanması da söz konusu olamaz.

İtiraza konu kararda da alıntılandığı üzere, Anayasanın 135. maddesi hükmü ile, Kamu kuruluşu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir.

Anayasanın 113. maddesinde ise Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teşkilatının kanunla düzenleneceği belirtilmiş ve 3046 sayılı Kanunun 1. maddesinde kurum hizmetlerinin düzenli, süratli, etkili, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülebilmesi için Bakanlıkların kurulduğu belirtilmiştir.

Bu durum karşısında, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği ile Bakanlığımıza, Anayasa hükmü gereğince, Kanun ve Kanun Hükmünde Kararname ile verilen görev ve sorumlulukların gereğinin yerine getirilmesini engelleyecek bir düzenleme getirildiğinin kabulü zaten mümkün değildir.

4- Tüm bunların yanında, söz konusu eğitimler tüm ziraat mühendislerini kapsayan ve katılımı zorunlu olan eğitim programları değildir. Bilakis, Toprak Koruma Projesi Hazırlama Eğitimi Duyurusunda açıkça belirtildiği üzere, isteklilik esasına göre katılımın söz konusu olduğu ve ülke yararına hizmetin esas alındığı eğitim programlarıdır.

Bu eğitimler neticesinde yetiştirilen uzmanlar ülkemizdeki açığın bir nebze olsun giderilmesine önemli katkılarda bulunacak olup, halen bu yönde ihtiyaç bulunduğu açıktır. Dolayısıyla hukuka ve mevzuata uygun olarak tesis edilen Bakanlığımız işleminin yürütülmesinin durdurulmasını gerektirecek bir husus bulunmadığından itiraza konu karar usul ve yasaya uygun değildir.

İdare tarafından tesis edilen işlem hukuka uygun olduğu gibi, telafisi güç veya imkansız bir zarar da söz konusu değildir. Bilakis, ülke topraklarının korunması konusunda mevcut ve güncel riskler göz önüne alındığında, Bakanlığımızın görev ve sorumlulukları gereğince belirlediği kriterlere uygun toprak koruma projelerinin hazırlanabilmesi için düzenlenen ve dava konusu edilen eğitimlerin yapılamaması halinde toprağın korunması ve ülke menfaatleri yönünde telafisi güç ve hatta imkansız zararların meydana geleceği kesin olarak ortadadır.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan ve re‘sen dikkate alınacak nedenlerle, Danıştay 8. Dairesi tarafından verilen 04.12.2006 tarih ve 2006/4114 E. sayılı usul ve yasaya aykırı yürütmenin durdurulması kararının itirazen incelenerek kaldırılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim.

 

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI ADINA
A. Gülin GERÇEK
Hukuk Müşaviri

Okunma Sayısı: 1184