FEDERASYON ANAYASASI - CUMHURİYET

GENEL MERKEZ ( )
16.12.2007 (Son Güncelleme: 17.12.2007 14:01:34)

AKP anayasası, tarım sektörünü uluslararası sermayenin genel yönlendirmesi altında, federal koşullarda yerel siyasetin ve sermayenin emrine veriyor.

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Yrd. Doç. Dr. Gökhan Günaydın, AKP‘nin hazırlattığı anayasanın tarım sektörünü uluslararası sermayenin genel yönlendirmesi altında, federal koşullarda yerel siyasetin ve sermayenin emrine verdiğini dile getirdi.

Günaydın, taslakta tarımın, doğal varlıkların ve çevrenin korunarak geliştirilmesi, tarım üreticilerinin diğer sosyal sınıflarla yakın yaşam düzeyine ulaştırılması yolundaki çabaları devlet görevi olarak sayan hükümlere yer verilmediğine dikkat çekti. 1921 Anayasası ile izleyen anayasalar arasında, tarımın yönetimi alanında temel bir farklılık ortaya çıktığını anımsatan Günaydın, "1921 Anayasası tarım işlerini Vilayet Şûralarının yetkilerine terk edip bu alanda hiçbir özel düzenleme getirmezken, 1924 -1961 ve 1982 anayasaları idarenin bütünlüğü esası içinde tarım işlerinin yönetiminde Tarım Bakanlığı‘nın merkez ve taşra teşkilatını yetkilendirmekte ve ilgili alanda anayasal düzenlemeler oluşturulmaktadır" dedi ve şöyle konuştu: "1924 Anayasasının tarım ile ilgili özel hükmü 74‘üncü maddenin ikinci paragrafındaki dolaylı hükümden (Çiftçiyi toprak sahibi kılmak ve ormanları devletleştirmek için alınacak toprak ve ormanların kamulaştırma karşılığı ve bu karşılıkların ödenişi özel kanunla gösterilir) ibaretken, 1961 ve 1982 anayasalarında toprak mülkiyeti, doğal kaynakların korunarak geliştirilmesi, küçük üreticilerin ve orman köylülerinin korunması, kooperatifçiliğin desteklenmesi, çevre hakkının güvence altına alınması gibi kapsamlı düzenlemeler yapılmıştır."

Günaydın, 1921 Anayasası ile diğer anayasalar arasındaki iki farklı yaklaşımın, AKP‘nin 59. Hükümet döneminde yaptığı ve birini tamamlayıp diğerini sonuçlandıramadığı iki girişim ile birlikte değerlendirildiğinde büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, şunları söyledi: "Bunlardan ilki, ‘Kamu Yönetimi Temel Yasası‘ kapsamında, içlerinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığının da bulunduğu birçok bakanlığın taşra teşkilatının kaldırılarak il özel idarelerine devredilmesi ve bakanlıkların merkezde küçük yönetim ofisleri şekline daraltılması projesidir. AKP, devlet düzenini adem-i merkezi esaslara dönüştüren ve federalizmin kapısını açan bu girişiminden, yoğun kamuoyu tepkileri sonrasında vazgeçmek zorunda kalmıştır. İkinci ve başarılan girişim ise Devlet Bakanlığına bağlı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü‘nün kapatılması ve teşkilatın İstanbul ve Kocaeli‘nde büyükşehir belediyelerine, diğer illerde ise il özel idarelerine devredilmesi işidir.

Görülüyor ki AKP anayasa taslağında tarım, küçük üreticilik, doğal varlıklar vb. konularında hiçbir düzenlemenin getirilmemiş olması, sıradan bir eksiklik değildir. Asıl amaçlanan, AKP anayasası hükümleri ve onu tamamlayacak düzenlemeler ile tarım ve birer üretim faktörü niteliğine indirgenmiş tarım toprağı, su gibi doğal varlıkların ve köylülerin yönetiminin uluslararası sermayenin genel yönlendirmesi altında, federal koşullarda yerel siyasetin ve sermayenin emrine ayrılmasıdır."

Okunma Sayısı: 322