ŞUBEMİZİN VII. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI
İki listenin yarıştığı seçimlerde İbrahim GÜR‘ün listesi açık farkla seçimleri kazandı.
Şubemizin VII. Olağan Genel Kurulu 19-20 Ocak 2008 tarihlerinde Şubemizde yapıldı. İki listenin yarıştığı seçimlerde İbrahim GÜR‘ün listesi açık farkla seçimleri kazandı. Yönetim organlarına ve Genel Merkez delegeliklerine seçilen üyelerimiz aşağıda belirtilmiştir.
Yönetim Kurulu Asil Üyeliklerine Yönetim Kurulu Yedek Üyeliklerine
1- İbrahim GÜR 1- Billur ŞİMŞEK
2-Banu DOPRU 2-Enver ÖZHAN
3-Yaşar ÖZDEMİR 3-Gökhan OVALI
4-Emel TABAKOĞLU 4-Mahir UYSAL
5-Heval Deniz CANPOLAT 5-Ümit Figen DAŞBACAK
GENEL MERKEZ DELEGE ADAYLARI
1-İbrahim GÜR 6-Mehmet AKBAŞ
2-Selahattin SİREL 7-Enver ÖZHAN
3-Birol GÖNEN 8-Ali IŞIKHAN
4-Yaşar ÖZDEMİR 9-Gülhan ÖNCE
5-Baha YANARCA
Genel Kurulumuza ve Seçimlere katılan tüm üyelerimize teşekkür ederiz.
Şube Başkanımızın Genel Kurul açılış konuşması aşağıdadır. Ayrıca TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet SOĞANCI‘nın gönderdiği ileti de katılımcılara okunmuştur.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), Anayasal anlamda kamu kurumu niteliğinde meslek kurumudur. Anayasal dayanağını, 1982 Anayasasının 135. maddelerinden almaktadır.
ZMO‘nın amaç ve görevleri kısaca tarım sektörünün sosyo- ekonomik ve politik bütününe ilişkindir.Tarımın ekonomik bir sektör olarak geliştirilmesi yanında, sektörün insan unsurunu oluşturan köylülerin ve özellikle Ziraat Mühendislerinin yaşama ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, temel öncelikler arasındadır.Ayrıca ülkemizin tarımsal varlığı ve kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve işletilmesi, verimliliğinin artırılması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmasının sağlanması amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunmakta temel görevlerinden biridir.
ZMO aynı zamanda demokratik kitle örgütüdür. Bu anlamda birincil görevlerinden biride, başta tarım politikaları olmak üzere tüm yaşamsal alanlarımıza ilişkin yürütülen politikalara karşı, ülkesel ve toplumsal çıkarların korunup geliştirilmesi adına, olan bitenleri anlaşılır kılmak, perdenin arkasındaki gerçekleri göstermek, çarkın nasıl döndüğünü halkımıza anlatmaktır.Zira doğru bilgi ve bilinç sahibi olmadan sağlıklı fikir sahibi olunamayacağını ve dolayısıyla da doğru çözümler üretilemeyeceği de iyi bilinmelidir.Kamu çıkarları doğrultusunda tarım politikalarının belirlenmesinin ve uygulanmasını sağlamakta kaçınılmaz görevlerinden biridir.
Hepimiz biliyoruz ki! Mühendislik, bilim ve teknolojiyi insanlarla buluşturan bir meslek.Mesleğimizin odağında insan vardır.İnsan odaklı olmasından dolayı da, bizim mesleğimiz onurlu fakat bir o kadar da sorumlulukları olan bir meslektir.
Biz insana, yaşama ve geleceğimize olan görevlerimizi yerine getirmeye çalıştığımıza inanıyoruz. Ülkemizin sorunlarını tespit ediyor, çözüm önerilerini sunuyoruz.Bir yan dan da üyelerimizin haklarının elde edilmesine, taleplerimizin gerçekleşmesine yönelik çabalarda bulunuyoruz .
Ulusal yararlarımızı her koşulda temel öncelik sayan bununla birlikte bilim- teknoloji- ekonomi- siyaset alanında oluşan küresel gelişmeleri de iyi izleyen, o gelişmeler karşısında rasyonel bir ulusal duruş oluşturmak zorundayız.Fakat bunu başarmak için teslimiyetçilikten uzak, eleştirel tavırla yetinmeyen, ulusal nitelikli tarım siyasetlerini oluşturmak durumundayız.
Toplumun sağlıklı geleceği, ekonominin sağlıklı gelişimi ve insan odaklı bir kalkınma için, öncelikle tarımın misyonunun doğru anlaşılmalı.Tarımın yalnızca köyde yaşayan %30 luk bir nüfusun sorunu olmadığını, tarımın ekonomiden %11 dolayında pay alan bir sektörden ibaret olmadığını kavramalıdır.Tarımın, nüfus payıyla, istihdam gücüyle, sanayi ye hammadde üretimi rolüyle, iç ticaretin temel dinamiği niteliği ile, ihracattaki önemli yeriyle ve çok daha önemlisi 75 milyona ulaşan ve hızla büyüyen toplumumuzu aş ve ekmeğini üreterek taşıdığı yaşamsal misyonuyla, aslında toplumumuzun bütününün, ekonomimizin tütünün sorunu olduğunun ayırtına, bilincine varmak durumundayız.Bütün bu nedenlerle tarımın sorunları çözülmeden Türkiye‘nin sorunlarının çözülemeyeceğini anlamak zorundayız.
Toplumun ve ekonominin talebini karşılayacak, doğal kaynaklar ve ekolojiyi ekonomik kılacak, sektörün ülkeye katkısını en üst düzeye çıkaracak, üreticinin refahını sağlayacak, gelir dağılımı dengesini kuracak ve "üretkenlikle- yarışmacılık doğrultusunda gelişecek" tarım, geleceğinin Türkiye‘sinin belirleyici temel sektörleri arasında yer almalıdır.
Şubemiz, VI. Çalışma döneminde, ülkemizin ve tarımımızın bugün getirildiği nokta da etkili olan iç ve dış gelişmelerin doğru analizleri ışığında, tarımda mevcut sorunların çözümü ve tarımımızın toplum ve ülkesel çıkarlar için doğru yapılandırılması, üyelerimizin temel sorunlarının bununla ilişkilendirerek, bu temel yaklaşımla her zaman herkes için yaşanabilir bir ülke mücadelesi için de özenle bulunarak, birlikte düşünme, birlikte üretme ve birlikte kontrol ilkesi ile çalışmalarını sürdürmüştür.
Bu süre içinde Şubemizin daha etkin ve üretken olabilmesi adına, kurumsallaşmayı esas alarak, demokratik katılım anlayışıyla etkinliklerini sürdürmüştür.
Bu arada önemle belirtmek isteriz ki üyelerimizin kendi ve toplumsal sorunlarına sahip çıkması, gelişmeleri doğru izleyip değerlendirmesi, zamanla doğru ve yerinde tepki vermesi ve bu amaçla ortak çıkarlarımız adına örgütlü mücadele vermesi, her zaman olayların nesnesi değil, olayların öznesi olması yaşamsal öneme sahiptir.Bu tutum ve anlayış, bizlerin ülkemize, insanlarımıza ve mesleğimize karşı duyduğumuz toplumsal sorumluluğumuz gereğidir.
Saygılarımızla,
İbrahim GÜR
Başkan
(Yönetim Kurulu adına)
