BASIN AÇIKLAMASI: ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 1/50.000 PLANI (EŞGÜDÜM KURULU)

ANTALYA ŞUBE ( )
31.01.2008 (Son Güncelleme: 17.07.2008 14:46:04)

Basın açıklamasına Şube Başkanımız Vahap TUNCER katıldı.

BASIN AÇIKLAMASI

Büyükşehir Belediye Kanunu gereği Antalya Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisine çevrede yer alan alt kademe belediyelerin dâhil edilmesi nedeniyle, Antalya Kentinin gelecekteki mekânsal dağılımının şekillendirilmesi, alt kademe belediyelerde yapılan ve yoğun yapılaşma kararları içeren önceki planların kontrol altına alınması, su kaynakları, orman alanları ve tarım alanları gibi hayati önemleri bulunan doğal kaynakların korunmasının sağlanabilmesi için tüm Büyükşehir Belediye sınırlarının bütüncül bir planlanma yaklaşımı ile planlanması gerekmektedir.

Antalya Büyükşehir Belediyesince bu kapsamda başlatılan planlama çalışmaları sonucunda onaylanan 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planının, genel olarak Büyükşehir Belediye sınırlarına dâhil olan 14 alt kademe belediyenin mevcut imar planlarının değerlendirilerek plana yansıtılması ve Akdeniz Üniversitesine hazırlatılan tarım raporu doğrultusunda tarım alanlarının sınıflandırılması ve bu kapsamda Kırcami bölgesi olarak adlandırılan bölgenin yapılaşma kararlarının Toprak Koruma Kurulu kararları sonrası hazırlanacak planlara bırakılması dışında çok yeni plan kararları içermediği Meslek odalarımızca planın onaylanması öncesi ve onaylanması sonrasında yapılan itirazlarında sürekli vurgulanmıştır.

En son olarak yine Büyükşehir Belediye Başkanlığınca onaylanan 1/50.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı da onaylı 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planının salt Kırcami Bölgesinin imara açılmasına yönelik hazırlandığı eleştirilerimizi doğrulamıştır.

Onaylanan 1/50.000 ölçekli plan ile Kırcami Bölgesi Toprak Koruma Kurulu kararı doğrultusunda E=0,50 ile yapılaşmaya açılmıştır.

Kırcami bölgesinin imara açılmasını üç başlıkta değerlendirmek mümkündür.

•Ø      1) Toprak koruma kurulu kararı açısından;

Tarım alanlarının korunması amacıyla 2005 yılında çıkartılan 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 13. maddesi tarım alanlarının amaç dışı kullanımına yönelik olup, bu maddede;

Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı, ancak, alternatif alan bulunmaması ve Toprak koruma Kurulunun uygun görmesi şartıyla;

          a) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,

          b) Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı,

          c) Petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,

          ç) İlgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri,

          d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar,

          İçin bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebileceği;

          Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesinde de, kuru tarım yapılan araziler ile ekonomik verim alınamayan dikili tarım arazilerinin, Mevcut yerleşim alanlarına ilave olarak belediye veya mücavir alan sınırları içinde ilgili belediye tarafından imar plânı yapılması amacıyla, kamu yararının gözetilmesi ve tarımsal faaliyetlere zarar vermeyecek tedbirlerin alınması kaydıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebileceği belirtilmektedir.           

Kırcami bölgesinin imara açılabilmesi için toprak koruma kurulunun "bu alanın tarım dışı amaçla kullanılmasına onay vermesi gerekmektedir" bunun içinde bu alanın imara açılmasında kamu yararı bulunduğuna dair bir bakanlık kararına ihtiyaç vardır. "İçişleri Bakanlığının kendisine bağlı bir belediye için yazdığı kamu yararı kararı" ile Toprak Koruma Kurulu,  Kırcami, Doğuyaka, Topçular, Mehmetçik, Yeşilova, Alan, Güzeloluk, Zümrütova mahallelerini kapsayan ve 1/25.000 lik çevre düzeni planında "kent içi tarımsal planlama alanı" olarak gösterilen yaklaşık 1500 hektarlık sahanın imara açılmasına karar vermiştir.

İçişleri Bakanlığınca verilen kamu yararı kararında, bölgenin şehrin merkezinde kaldığı, geçmişte imar planına aykırı planlar yapıldığı için plansız geliştiği, yöre halkının uzun süredir topraklarını sürmediği ve tarımla uğraşmadığı, konut ve seraların iç içe yer aldığı gerekçeleri vardır. Bu durum Antalya‘nın tarımsal yapısının bilinmediğini göstermektedir. Antalya da tarım ve özellikle seracılığın yapıldığı her ilçe ve belde de kentler ve tarım alanları iç içedir, aile işletmeciliği şeklinde yapılan seracılık açısından bu durum dezavantaj değil bir ölçüde avantajdır.

Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunun 13. maddesi mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerini ancak alternatifleri bulunmaması halinde, Torak Koruma Kurulunun da uygun görmesi şartı ile tarım dışı amaçla kullanılabileceğini öngörmektedir. Kurul tarım dışına çıkarılan bu bölgenin onlarca alternatifi bulunmasına rağmen alternatiflerini araştırmadan yasaya aykırı bir şekilde tarım dışı amaçla kullanılmasına karar vermiştir.

Toprak Koruma Kanunu ve Yönetmeliğinde geçen kamu yararı ifadesi "yerleşmelerin artan nüfus ve nüfus projeksiyonlarına göre mevcut imar planında yerleşime açılmış alanların yetersiz olması ve gelişmesi için mutlaka tarım alanlarının imara açılması" anlamına gelmektedir.

Oysa Antalya‘da özelliklede Kırcami bölgesinde bu kesinlikle söz konusu değildir. Çünkü Büyükşehir Belediyesince Kırcami bölgesinin imara açıldığı aynı planda, belde belediyelerinde önceki onaylı planlarla imara açılmış bölgelerde nüfus projeksiyon hesabına göre emsaller düşürülmekte, yapı adaları iptal edilmektedir. Örneğin 1/25.000 lik çevre düzeni planında daha önce Döşemealtı, Varsak, Aksu, Çalkaya belediyelerince imara açılan alanlarda 0,20-0,40 emsal getirilerek düşük yoğunluklu yapılaşmaya gidilmiştir. 

Kamu yararında ikinci bir husus ekonomik verilerdir. Yani, bu alanın tarım mı yoksa konut alanı mı olarak kullanılması gerektiğinin verilerini karşılaştırmadan alınan kamu yararı adil bir karardeğildir.

Kırcami bölgesinde sera (örtü altı) tarım yapılan alan miktarı yaklaşık 1200 hektardır. Bu alan Antalya‘daki birçok ilçenin sera alanına eşittir. Yine bu bölgede 150 hektar narinciye ve avakado bahçesi, 150 hektarda açık sebze yetiştirilen alan vardır. Bu seraların her birinin yapılması için harcanan miktar bir daire fiyatını bulmaktadır. Bu seralarda yetişen ürün kalitesi ve miktarı oldukça fazladır. Dolayısıyla tarımsal kullanım olarak burada istihdam edilen nüfusun ve burada üretilen ürünlerin ekonomiye katkısı azımsanamayacak bir orandadır. Bu alanda konut yapılması ile tarım olarak kullanılmasındaki ekonomik veri incelendiğinde ve Antalya‘da yaklaşık 30.000-70.000 konut fazlası olduğu düşünüldüğünde bu alanda kamu yararı kararı verilmesinin hukuki bir dayanağı olmadığı açıktır.

Bunların yanı sıra planlama tekniğinde koruma -kullanma dengesi de önemlidir. Bölgede kullanma düşünülmüş, ancak koruma yerine ‘yoketme‘ kullanılarak planlama tekniğine uyulmamıştır.

            Diğer yandan Toprak Koruma Kurulunun emsal belirleme yetkisi yoktur.

•Ø      2) Antalya kent bütünü plan kararları açısından;

İmar planlarında esas olan her zaman bir üst ölçekli plandır ve alt ölçekli planların üst ölçekli planlara uyması gerekmektedir.

Yani, 1/25 000 ölçekli planın 1/50 000 ölçekli plana, 1/50 000 ölçekli planında plan kararları doğru olsun ya da olmasın onaylı olması nedeniyle 1/100.000 ölçekli çevre düzeni plan kararlarına uygun olarak hazırlanması gerektiği açıktır.

Çevre ve Orman Bakanlığınca onaylanmış olan Burdur-Antalya 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında Kırcami bölgesi tarım alanı olarak planlanmışken alt ölçekli planlarda konut alanı olarak planlanması planlama tekniği ve şehircilik ilkelerine kesinlikle uymamaktadır.

1/25 000 planda hedef nüfusun yerleşeceği alanlar tespit edilmiştir. Dolayısıyla yeni konut alanlarına ihtiyaç duyulmamıştır. Bu kapsamda, Büyükşehir belediyesine katılan belde belediyelerinde önceki verilen yapılaşma emsalleri düşürülmüşken bu alanın imara açılmasının görülmeyen amacı olduğu açıktır. Kesin olan şudurki bu alanın imara açılmasının yöreye, Antalya‘ya ve ülkemize zararı, sadece birilerine yararı vardır.

Diğer yandan, Kırcami ve Altınova Bölgeleri, verimli tarım topraklarının bulunması sebebiyle bu kadar yıl imara açılmamıştır. Şimdi bu alanın tarım dışı kullanıma açılması yöre halkının tarım sektöründen çıkartılarak başka sektörlere yönlendirilmesi anlamı taşımaktadır ve dolayısıyla 1/25000 ölçekli nazım imar planı tarım sektörü hedefleri değişmektedir.

•Ø      3) Bölge Halkı açısından,  

Plan kararı sözde, bölgede yaşayan ve geçimini bu arazilerden sağlayan toprak sahiplerinin genel isteği üzerine gerçekleşmektedir. Bölge halkının gerekçeleri, doğal su kaynaklarının azaldığı, verimliliğin düştüğü, seralarda taşıma toprakla tarım yapıldığı, artık tarımsal faaliyetle istenilen kazancın sağlanamadığıdır.

Bu nedenle genel imar bekleyenlerden bazıları daha da ileri gidip alanın çevrede ki yoğun konut alanları gibi planlanmasını arzu etmekte ise de alınmış olan plan kararı ile getirilen yapılaşma yoğunluğu yüksek kat beklentisini karşılamamaktadır.

Müteahhitler ise, kent merkezine çok yakın bu bölgenin iyi değerlendirilmesi, geniş parsellerde, düşük yoğunlukta, ikişer katlı lüks villaların daha karlı olacağını, Antalya‘nın buna ihtiyacı olduğunu dile getirmektedir ki, Müteahhitlerin bu anlamdaki talepleri onaylanan plan ile karşılanmış durumdadır.

Bu arazide rantsal açıdan ilişkisi olmayan meslek odaları olarak, doğal kaynaklar korunarak kalkınma ve gelişmeyi hedeflediğimizde, yapılan plan değişikliğinin ne toprak sahiplerine ne de kentte yaşayan ve yaşayacak gelecek nesillere bir yarar sağlamayacağı düşüncesindeyiz.

 Bugün gerek Kırcami gerekse Altınova, Antalya kent merkezinde ve kentin çeperinde yaşayan halkın tarımsal ihtiyacını karşılayan birincil öneme sahip alanlardır. Bu alanda plan ile tarımsal üretimi ve tarımsal arazi kullanımını geliştirecek alternatif üretim ve kullanım tarzları önerilebilir. Arazideki yapılaşma oranı düşük tutulmak sureti ile turizme hizmet verebilecek kullanımlar eklenebilir. Böylelikle hem arazi yapılaşmaya feda edilmez,  hem de burada yaşayan halkın ufkunu açabilecek, refahına katkıda olacak bir üretim tarzı getirilmiş olur.

Bu bağlamda, yöre halkı, ekonomi uzmanları, ziraat alanındaki uzmanlar, planlama konusunda uzmanlar, meslek odaları, Büyükşehir belediyesi gibi katılımcıların olduğu toplantılarla ortak bir karar oluşturularak değişik kullanımların olabileceği plan ve projeler üretilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak, Antalya kent bütününde zaten bir nüfus fazlası yapılaşma olduğu gerekçe gösterilerek alt belde belediyelerinin mevcut planlarındaki yapılaşma yoğunluğunda azalma olması gerektiği bildirilirken, tamamıyla bir tarımsal depo niteliği taşıyan verimli tarım topraklarının yeni bir yapılaşma alanı olarak önerilmesi planın bütünü ile çelişki yaratmaktadır.

Kentin yeni yapılaşma alanlarına ihtiyacı yoktur. Bu alanlara önerilen yapılanma düzeni de zaten kentin konut ihtiyacını karşılamayı değil müteahhit kesimin, üst gelir gruplarının, hatta ülke dışından gelebilecek talepleri karşılamayı hedefleyen bir plan kararıdır.

Sonuçta, bu toprakların gerçek sahiplerinin rantiye olma heveslerini de karşılayamayacak ve hatta ileride farklı gelir ve kültür gruplarının bir arada yaşamasına izin vermeyecek bir yapılanma düzeni yüzünden topraklarını terk etmeye mecbur edecek bir plan kararıdır. Burada da asıl kazançlı çıkan grubun kim olduğu açıktır. 31.01.2008.

 

Saygılarımızla

Basın Açıklamasına Katılan Odalar:

Antalya Barosu                                                           Makina Mühendisleri Odası

Mimarlar Odası                                                           Ziraat Mühendisleri Odası

Şehir Plancıları Odası                                                  Jeofizik Mühendisleri Odası

İnşaat Mühendisleri                                                     Antalya S.M.M. M.Odası

Peyzaj Mimarları Odası                                               Veteriner Hekimleri Odası

Diş Hekimleri Odası                                                    Maden Mühendisleri Odası

Elektrik Mühendisleri Odası                                        Orman Mühendisleri Odası     

Harita Mühendisleri Odası                                           Eczacılar Odası

Jeoloji Mühendisleri Odası                                          Tabipler Odası

 

Okunma Sayısı: 4793
Fotoğraf Galerisi