ADANA ÇİFTÇİLERİN GDO'LU TARIM İSTEĞİ, TARTIŞMALAR ALEVLENDİRDİ - REFERANS

GENEL MERKEZ ( )
07.02.2008 (Son Güncelleme: 15.07.2008 11:50:21)

Bora Erdin

İnsan sağlığı üzerinde zararlı etkileri olduğu gerekçesiyle dünya genelinde pek çok ülkede üretimi yasaklanan GDO‘lu ürünlerin Türkiye‘de üretilmesi için yeşil ışık yakıldı. Geçtiğimiz hafta Tarım Bakanı Mehdi Eker‘in de katılımıyla Adana‘da düzenlenen bir toplantı ile bölge çiftçisinin GDO‘lu tarım ürünleri üretimine talip olduğunu açıklayan Adana Çiftçiler Birliği‘ne Ziraat Mühendisleri Odası tepki gösterdi. GDO‘nun girdi maliyetlerini yüzde 50‘ye yakın azalttığını vurgulayan Adanalı üreticiler, piyasada yüksek rekabet gücü sağlayan GDO ile üretime geçmek istediklerini dile getirdiler. Toplantıyı eleştiren Ziraat Mühendisleri Odası ise Adana‘da yeni bir toplantı düzenleyerek GDO‘nun zararlarını anlatmak için kolları sıvadı. Ziraat Mühendisleri Odası 23 şubatta toplantı yapmaya hazırlanıyor.  

"Çiftçinin bundan haberi yok GDO‘yu toprak ağaları istiyor"

Yapılan toplantıyı eleştiren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın,"Bu tamaman bir kulis çalışmasıdır. Yapılan toplantıya ağalar ve yandaşları katıldı. Adana‘da aklıbaşında GDO‘nun ne olduğunu bilen birçok çiftçi var. Amerika‘da GDO ‘lu üretim yapılmasına rağnem verimlilik Türkiye‘den çok değil" dedi. Adana Üreticiler Birliği‘nin yaptığı toplantıların ardından ziraat mühendislerinin de Adana‘da bu konu ile ilgili halkı bilinçlerme toplantıları yapacağını ifade eden Günaydın, "Bizde 23 şubat günü Adana Mühendisler Odasında GDO ile ilgili bir toplantı organize ediyoruz. GDO‘yu savunanları da oraya davet ettik. Kar için kendi çoçuklarını bile zehirlemeyi göze alanları tekrar uyarmak istiyoruz" dedi.    

Teknolojide ilerleyen ülkeler GDO‘yu kullanıyor  

Çevreye ve insan sağlığına önem veren ülkelerin bile GDO ‘yu kullandığını ifade eden Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru ise "Teknolojik olarak ilerle miş birçok ülke bu tohumları kullanarak üretim yapıyor. Hatta tohumların da kendileri yetiştiriyor. Hatta komşumuz İran bile kullanırken biz hala bekliyoruz. Tohumu gidip Arjantin‘den alıyoruz çünkü üniversitelerde araştırma geliştirme çalışmaları bir türlü bitmiyor. 10 yıldır GDO araştırması yapılıyor ama daha bir arpa boyu yol alamadık biz artık 2‘nci olmak istemiyoruz bu yarışta öne geçmemiz gerekiyor yoksa tasfiye ediliriz" dedi.

Cumali Doğru‘nun iddialarına cevap veren Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ise araştırmanın halen devam ettiğini ancak 10 yıl gibi bir sürenin bu tip çalışmalar için uzun bir süre olmadığını vurguladı. Eker, " Üniversitelerimiz bu alanda çalışmalarına devam ediyor ancak iddia edildiği gibi belirtilen süre bu kadar kritik olan bir bilimse l çalışma için uzun sayılmaz. Bunun örnekleri var. Mesela Amerika 14 yıllık deneme sürecinden sonra GDO kullanmaya başladı" dedi.

Pilot bölge Çukurova seçilip üretim buradan başlanabilir

Çorat Ziraat ve Makine Limited Şirketi Yetkilisi Oana Çorat, çiftçilerin GDO tohumlarla tarım yapması için öncelikle eğitime ihtiyaçları olduğunu ifade etti Çorat, İnsanların korkularını anlıyoruz. Ama bu tohumlara Amerika‘da da başka ülkelerle de gerekli kontroller yapılarak ekildi. Sonuç olarak her çiftçiye bu ürün verilmeyecek öncelikle çiftçiye bu tohumların özellikleri hakkında bilgi verilecek ve ondan sonra üretime geçilecek" dedi.   GDO‘lu tohumların sadece ihtiyaç doğrultusunda seçilecek özel alanlarda ekilme si gerektiğine dikkat çeken Çorat, "Mesela Çukurova pilot bölge seçilmeli çünkü son dönemde yabancı ot ve haşere yüzünden ciddi sıkıntılar yaşıyoruz" dedi.  

"Bu ürünleri zaten ithal ediyoruz neden üretmeyelim"

Adana‘nın büyük üreticilerinden olan Fatma Karabucak‘ın ortaklarından Remziye Karabucak yılda 8 defa ilaçlama yaptıklarını ve ilaçlı mücadele ve zararlı otlarla karşı mücadelenin büyük maliyetleri olduğunu belirtti. Karabucak, "Bu şekilde çevreye çok büyük zararlar veriyoruz. Kullandığım kimyasallarla kendime ve çalışanlarıma zarar veriyorum. Ben GDO kullandığım zaman 1 veya 2 ilaçlama yapmam yeterli oluyor" dedi. Türkiye‘de GDO kullanılmamasına rağmen bu ürünlerin ithalat yoluyla ülkeye girdiğini söyleyen Karakucak, "Bu ürünleri zaten ithal ediyoruz neden üretmeyelim" dedi.

Okunma Sayısı: 1237