Kurulduðu 1954 yýlýndan bu yana Odamýz Cumhuriyet‘in, onun temel deðerlerinin ve aydýnlanmanýn yýlmaz savunucusu olmuþ ve bunun onurunu gururla taþýmýþtýr ve taþýyacaktýr.

TMMOB ZÝRAAT MÜHENDÝSLERÝ ODASI

41. DÖNEM OLAÐAN GENEL KURULU

SONUÇ BÝLDÝRGESÝ

Kurulduðu 1954 yýlýndan bu yana Odamýz Cumhuriyet‘in, onun temel deðerlerinin ve aydýnlanmanýn yýlmaz savunucusu olmuþ ve bunun onurunu gururla taþýmýþtýr ve taþýyacaktýr. Odamýz gerek ülke gerçeklerinin ve gerekse tarýmla ilgili gerçeklerin kamuoyuna yansýtýlmasýnda öncü rol oynamýþtýr.

Yeni dünya düzeni adý altýnda, sermaye baþ tacý edilirken, emeðin göz ardý edildiði, insaný ve insani deðerleri yok sayan politikalar; bugün sadece tarýmý deðil ülkenin geleceðini de tehlikeye atan bir düzeye eriþmiþtir. Yapýlan vergi düzenlemeleri ve kurumsal yozlaþtýrmalarla pazar payý düþürülmüþ kurumlar, adeta altýn bir tepsi içinde yabancý firmalara sunulmuþtur. Bütün sektörlerde olduðu gibi tarým sektöründe de þirketlerdeki yabancý sermaye oranlarý hýzla artmakta, adeta kendi ülkemizde yabancý konumuna gelmekteyiz. 

Tarýmda gerek araþtýrma ve gerekse yayýmda bilimi terk eden politikalar izlenmektedir. Bilimi terk etmek ülkenin geleceðini yok etmektir.

Türkiye‘de IMF ve Dünya Bankasý tarafýndan dayatýlan tarým politikalarý belirlenirken yasal ve kurumsal düzenlemelerin yapýlmasýnda ulusal çýkarlarýmýz ve gereksinimlerimiz göz ardý edilmektedir. Diðer yandan Türk tarýmýna gerekli kaynaðý aktarmadan AB tarým politikalarýna uyum yasalarý Türk tarýmýnýn rekabet gücünü ortadan kaldýrmaktadýr. GDO‘ lu ürünler ve Tohumculuk Yasasý da biyogüvenliðimizi tehlikeye atarken, Türk tarýmýnýn dýþa baðýmlýlýðýný da artýrmaktadýr.

Çýkan 5403 sayýlý Toprak Yasasý‘na karþýn, yasal, kurumsal ve uygulamadaki eksiklikler nedeniyle tarým arazilerinin amaç dýþý kullanýmý hýzla devam etmektedir.

Yabancýlara toprak satýþý durdurulmalý ve sýnýr bölgelerindeki mayýndan arýndýrýlacak arazilerin, o bölgedeki topraksýz köylülere daðýtýlmasý saðlanmalýdýr.

Tekel‘in özelleþtirilmesine demokratik tepkisini gösteren tekel iþçilerine -10 dereceyi aþan hava koþullarýnda sýkýlan su, kamu vicdanýnda derin yaralar açmýþtýr.

Çalýþanlarýn ekonomik ve demokratik haklarýný kazanmasý, ancak grevli toplu sözleþmeli sendikal haklara sahip olmakla mümkündür. Kamuda çalýþan meslektaþlarýmýzýn özlük haklarýný iyileþtirmeye yönelik çalýþmalar etkinlikle sürdürülmelidir.

Bugüne kadar ihmal edilen iþletme yapýsý ve üretici örgütlülüðü; "kooperatifleþmeyi" iskelet alan bir yapýda teþvik edilmelidir. Kanunlar çiðnenerek korunan yabancý tatlandýrýcý þirketi yerine, yerli þeker sektörümüz korunmalýdýr.

Ülkemiz; çiftçiye hizmet götüren kuruluþlarýn birer birer yok edildiði; tarýmda, eðitimde, saðlýkta insaný insan yerine deðil müþteri yerine koyan zihniyetin hakim olduðu; "beyaz bir sofrada bir kere bile doyasýya yemek yiyemeyen" insanlarýn sadakaya mahkum edildiði; Sevr özlemi ile azýnlýklar ve etnik ayrýlýklarýn kýþkýrtýldýðý; Laikliðin kenarýndan ve köþesinden adeta bir peynir gibi kemirildiði bir manzara arz etmektedir.

Odamýz Atatürk‘ün kurduðu laik ve demokratik cumhuriyetimizin ilelebet yaþatýlmasý için üzerine düþen tüm görevleri geçmiþte yüklenmiþ ve gelecekte de onur ve gurur duyarak yüklenecektir.

Feyyaz UYSAL    Eskiþehir                         Cemal AYDOÐDU Mersin

Berkamal TUNCER   Adana                       Murat AKAR  Samsun

Ertuðrul AKSOY   Bursa                              Ferruh IÞIN   Ýzmir

Raþit  GURBET     Ýzmir                              Mualla ERGEN   Ýzmir

Arif Sami SEYMENOÐLU  Trabzon           Kurban NEDRET Gaziantep