"ÜRETİCİNİN UMUDU BU YIL DA BOŞA ÇIKTI"

ADANA ŞUBE ( )
28.03.2008 (Son Güncelleme: 11.07.2008 12:05:48)

28.03.2008 tarihli Evrensel, Yeni Adana, İlkhaber, Güney Haber, Toros, Barış, Adana Haber, Egemen, Yeni Başak, Ekspres gazeteleri haberidir.

28.03.2008 tarihli Evrensel, Yeni Adana, İlkhaber, Güney Haber, Toros, Barış, Adana Haber, Egemen, Yeni Başak, Ekspres gazeteleri haberidir.

Çiftçinin 2007 yılından kalan alacaklarının halâ ödenmediğini vurgulayan ZMO Adana Şube Başkanı Haydar Şengül:

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Prof. Dr. Haydar Şengül, tarımsal desteklerde üreticinin umudunun bu yıl da boşa çıktığını savundu. Çiftçinin 2007 yılından kalan alacaklarının halen ödenmediğini vurgulayan Şengül, yaşanan ciddi kuraklık, artan girdi fiyatları nedeniyle 2007 yılının tarım sektörü için kabus olduğunu kaydetti.

** "Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu"nun 2007 yılı için kararlaştırdığı desteklemeleri Bakanlar Kurulu‘na sunduğunu hatırlatan Şengül, Başbakan Erdoğan‘ın daha önce "Doğrudan Gelir Desteğini (DGD) kaldıracağız, arazi yerine ürüne destek vereceğiz" demesine rağmen Kurul‘un DGD uygulamasını 2008‘de de sürdürdüğünü belirtti.

** 2007 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kayıtlarına göre 2008 yılında ödenecek DGD miktarının dekar başına 7 YTL olarak belirlendiğini ancak bir önceki yıl için DGD miktarının dekar başına 10 YTL olduğunu hatırlatan Şengül, Çukurova bölgesinin tarımsal özelliği gereği desteklere en duyarlı, olumsuz etkileri en ağır yaşayan bölge olduğuna dikkat çekti.

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Prof. Dr. Haydar Şengül, çiftçinin 2007 yılına mahsus tarımsal desteklerinin halen ödenmediğini belirtti. Tarımsal desteklerde üreticinin umudunun bu yıl da boşa çıktığını savunan Şengül, ZMO Toplantı Salonu‘nda yönetim kurulu üyeleri Saim İnce, Selma Kırançeşme ve Şahin Yeter ile birlikte düzenlediği basın toplantısında "Bir yandan yaşanan ciddi kuraklık, diğer yandan da akıl almaz oranda artan girdi fiyatlarıyla 2007 yılı, tarım sektörü için tam bir kâbus yılı oldu" dedi.

Aç karnında 40 umut besleyen üreticilerin umutlarının bu yıl da boşa çıktığını vurgulayan Şengül, "Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu"nun 2007 yılı için kararlaştırdığı desteklemeleri Bakanlar Kurulu‘na sunduğunu hatırlatarak, "Başbakanın daha önce "Doğrudan Gelir Desteğini (DGD) kaldıracağız, arazi yerine ürüne destek vereceğiz" demesine rağmen Kurul DGD uygulamasının 2008‘de de sürdürülmesini kararlaştırmıştır. Kurul, 2007 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kayıtlarına göre 2008 yılında ödenecek DGD miktarını 7 YTL/dekar olarak belirlemiştir. Bilindiği gibi bir önceki yıl için DGD miktarı 10 YTL/dekardı. Hayvancılık sektörü için verilecek desteklerin genel olarak bir önceki yıla göre yarıya indirilmesi öngörülmüştür" diye konuştu.

Büyük üretim açığının bulunduğu, her yıl ithalatı için yaklaşık 2 milyar dolar döviz ödenen, yalnız üreticilerini değil, aynı zamanda sanayici, tüccar ve ihracatçısını da yakından ilgilendiren yağlı tohumlar destekleme primlerinin, 2007 yılı için, 2006 yılı primleri ile aynı tutulduğunu yüzde 10‘a yaklaşan enflasyon oranına, girdilerdeki bir yılda ortalama yüzde 50-60‘a varan artış oranına rağmen pamuk, yağlık ayçiçeği, soya, kanola, aspir destekleme primlerinde herhangi bir artış öngörülmediğini belirten Şengül, dane mısırda 2006 yılında 6,7 Ykr/kg olan primin anlaşılamaz bir şekilde 2 Ykr/kg‘ye düşürüldüğünün altını çizdi. Şengül, yalnızca zeytin yağında 11 Ykr/kg olan primin 20 Ykr/kg‘e çıkarıldığını söyledi.

"ÇUKUROVA OLUMSUZ ETKİLERİ EN AĞIR YAŞAYAN BÖLGEDİR"

Dane mısırda, fark ödemesi adı altında yapılan destekleme prim ödemelerinin kilogram başına 2 Ykr‘ye indirilmesi nedeniyle halen 500 bin tona yaklaşan mısır ithalatının yeniden 1 milyon tona çıkmasına neden olabileceğini öne süren Şengül, şöyle konuştu:

"Ortaya çıkacak üretim açığının da ABD ve Arjantin‘den ithal edilecek genetiği Değiştirilmiş mısır ile kapatılmaya çalışılacaktır. Enflasyon ve girdi fiyatlarındaki artışa karşın, bazı ürünlerde destekleme primlerinin sabit tutulması, bazı destekleme kalemlerindeki önemli azalışlar insaf ve sosyal adalet ile bağdaşmadığı gibi destekleme amacına da hizmet etmemektedir. Desteklemelerdeki azaltmalar öyle anlaşılıyor ki IMF ile anlaşma, borç alma uğruna uyulan dayatmalar sonucu, Hükümet tarafından tarım politikası gereklerinden çok bir maliye, bir bütçe sorunu olarak algılanmaktadır. Tarımda destekleme miktarlarının yetersizliği yanında, desteklemelerin uygulanış biçimi de, dünyadaki en garip örneklerden birini oluşturmaktadır. Üretim öncesinden ilan edilmesi gereken destekleme miktarları, üretim dönemi sonunda ilan edilmekte, ödemeler de çok geç yapılmaktadır. Örneğin Başbakan " 2007 mazot ve gübre desteği ile hububat ve hayvancılık destekleri kapsamında 1,8 milyar YTL‘nin mart ayında ödeneceği" müjdesini üreticilere vermişti. Mart ayı bitmesine rağmen ortada hala bir ödeme görünmüyor.

Bilimin ve aklın yol göstericiliğinde, üreticiden tüketiciye ayırım yapmadan,  kamu yararını ve toplumsal faydayı ön planda tutan TMMOB Ziraat Mühendisleri odası olarak; öncelikle Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulunun Hükümete sunduğu tarımsal desteklerin enflasyon ve girdi fiyatlarındaki artışlar göz önünde bulundurularak kabul edilebilir oranlarda artırılmasını Hükümetten istiyoruz. Halen izlenen destekleme politikası ve uygulamalarıyla bir yere varılamayacağı açıktır. Desteklemeler, doğru ve akılcı belirlenmiş hedeflere ulaşmaya hizmet edecek şekilde, ürünler arasındaki pariteyi koruyarak, üretim dönemi öncesinde açıklanıp, zamanında ödenmesi ön koşuluyla, en az orta vadeli olarak, kararlı bir şekilde uygulanacak programlar halinde yeniden biçimlendirilmelidir."

Çukurova bölgesinin tarımsal özelliği gereği desteklere en duyarlı, olumsuz etkileri en ağır yaşayan bölge olduğuna dikkat çeken Şengül, bu nedenle tarımla ilgili kesimleri konuya duyarlı olmaya, baskı grubu oluşturma yolunda ZMO‘nun çabalarına destek olmaya çağırdı. Toplantıya ZMO Şube eski Başkanı Ayhan Barut da katıldı.

Okunma Sayısı: 1081