EŞGÜDÜM KURULU BASIN AÇIKLAMASI
Bugünkü konumuz 100. Yıl spor kompleksinin son durumu, Antalya"yı dünyaya tanıtan kartlarında gördüğümüz falezlerde yapılanlar, Selimiye ve Kovanlık Köyleri sınırları içinde yapımına başlanan doğalgaz yakıtlı enerji üretim tesisidir.
07/04/2008
BASIN AÇIKLAMASI
Bugünkü konumuz 100. Yıl spor kompleksinin son durumu, Antalya"yı dünyaya tanıtan kartlarında gördüğümüz falezlerde yapılanlar, Selimiye ve Kovanlık Köyleri sınırları içinde yapımına başlanan doğalgaz yakıtlı enerji üretim tesisidir.
Bildiğiniz üzere 100. yıl Spor Kompleksi ile ilgili gündeme geldiğinden bu yana pek çok açıklama yaptık. Bu açıklamalarımızda bu bölgede yapılacak ticaret merkezinin Antalya"mızı ne denli olumsuz etkileyeceğini açıklamaya çalıştık.Tümü trilyonlar harcanarak yapılmış yüzme havuzu, kapalı spor salonu, tartan pist ve sahaların kullanılır halde olduğunu, yoğun yerleşim alanı içinde bulunan bu alanın çevresini her yönü ile rahatlattığını ve hayat verdiğini, alana getirilmeye çalışılan yoğun yapılaşmanın kent için ulaşım, su kaynakları, trafik, görünüm gibi pek çok konuda geri dönüşümü mümkün olmayan olumsuzluklar yaratacağını belirttik. Böyle bir projenin kentin odağın da, ve halen kullanılan bir yerde yapılması yerine, kentin başka bir yerinde yapılmasının hem yapıldığı yeri cazibe merkezi yaparak geliştireceği, Hem de Antalya"ya zararı değil yararı olacağını defalarca belirttik. Yapılabileceği yerleri de hatırlattık. Kamusal çıkar, kent ve ülke geleceğini düşünerek yaptığımız bu eleştiriler, kısa vadeli oy ve rant hesabı yapanlarca dikkate alınmadı. Gerek plan değişiklikleri ve gerekse yapılan ihaleyi yargıya taşıdık. Şu anda davalar sürmektedir. Henüz yargı karar vermeden bildiğiniz üzere yüzme havuzundan yıkım başlamıştır. Havuzun yapımı için harcanan trilyonlar ticari alan yaratabilmek için çöpe atılmış, diğer alanlar için harcanan trilyonlarda çöpe atılacaktır. Kim kazançlı çıkacak ve kim kaybedecektir? Kimin kazanacağını bilemesek bile Antalya"mızın kaybedeceğini biliyoruz. Yargı kararının talebimiz gibi sonuçlanması ihtimalide bulunduğuna göre, böyle bir durumda yapılanlar nasıl telafi edilecektir. Bu durumdan kimler sorumlu olacaktır?. İlgilileri bir kez daha düşünmeye, yargı kararını beklemeye çağırıyoruz.
Yine bildiğiniz üzere bir park ilk kez özelleştirildi, içi ruhsatsız yapılarla dolduruldu. Bu yetmezmiş gibi Antalya"mızın en önemli falezlerin de plajlar yapılmak için çalışmalar başlamıştır. Kartlarda Kentimizi tanıtan bu falezler de ne uğruna yok edilecektir? Bu alan SİT alanı değilmidir? Kıyı kanunu uygulamadan ne zaman kaldırılmıştır? Denizin içine yapı hangi yasa ile hangi makamın izni ile yapılabilmektedir? Bu alanı koruması gerekenler kimlerdir ve şu anda ne yapmaktadırlar? Bu konuda da tüm ilgilileri görevlerini yapmaya çağırıyoruz.
Yine hepinizin bildiği üzere , Antalya Merkez Selimiye ve Kovanlık Köyleri sınırları içinde Aksa Enerji Üretim A.Ş.tarafından doğalgaz yakıtlı termik kombine çevrim ünitesi yapımına başlanmıştır.
İktidara geldiklerinde kamunun enerjiye yatırım yapmasını adeta yasaklayan ve altı yıldır yatırım yapmayanlar bu gün Antalya"mızın su kaynakları üzerine, sulu mutlak tarım arazisi üzerine, ruhsatsız yapılan ve resmi makamlarca mühürlenen doğalgaz çevrim ünitesini desteklediklerini söyleyebilmektedirler. Ülkemiz doğalgazın tamamını yurtdışından almaktadır. Enerji üretiminin büyük kısmının doğalgaza bağlanmasının ne anlama geldiği, doğalgaz yakıtlı santral yapılmasının doğru mu, yanlış mı olduğu tartışmasına girmiyoruz. Ancak şu anda yapıldığı yer ve uygulanan yöntem yanlıştır.
Bu yapının ruhsatı yoktur. Tarım İl Müdürlüğü yazısına göre yapıya başlanan alan "Sulu mutlak tarım arazisidir" bu nedenle tarım dışı kullanımı uygun görülmemiştir. O halde yasaya uygun ruhsat alınması imkanı yoktur. Ancak inşaat sürmektedir. Çünkü ilgili bakan en son bu gün desteklenmesi gerektiğini söylemektedir.
Selimiye Köyü muhtarının şikayeti üzerine 29/2/2008 tarihinde yapı Antalya İl Özel İdaresi tarafından mühürlenmiş, ancak yine devam etmesi üzerine 28/3/2008 tarihinde ikinci tutanak tutulmuştur. Fakat bu tutanakta inşaatı durduramamıştır. Bu ünite yapıldıktan sonra kullanacağı su miktarını saatte 1218 ton iken 50-100 ton olarak gösterilmişmi dir? neden gösterilmiştir? Yoksa enerji üretip, birilerine kar sağlarken, kentimizi susuz kent durumuna mı getirecekler? Su yada enerjiden birini tercih etmek zorunda mı bırakılacağız? Bu ruhsatsız inşaatı kim durduracaktır? Neden resmi kuruluşların tespitine karşın inşaat devam edebilmektedir? Şirket kime güvenmektedir?. Şirketin uyması gereken bir yasa yokmudur ? Yerel ve merkezi yönetimin yapması gerekenleri belirleyen bir yasa yokmudur ? Şu ana kadar köylerini ve tüm çevreyi korumak için uğraş veren muhtarlar ve köylülerin yanında olduğumuzu bildirir ilgili tüm kişi ve kuruluşları görevlerini yapmaya çağırıyoruz.
Meslek Odaları olarak, ülkemiz ve kentimizin daha iyi yönetilmesine katkı koymak, kentimize sahip çıkmak, doğal kaynaklarımızı korumak, yapılacak yatırımlarda kamu yararını gözetmek, ülkemiz ve kentimizin çıkarlarını kendi kişisel beklentilerimizin üstünde tutan ilkelerimizin gereği, tüm ilgilileri görevlerini hatırlamaya ve yapmaya çağırıyoruz. Gereğini yapmayan tüm kişi ve kuruluşları izlediğimizi, yasal takip, dava ve şikayetleri kamunun verdiği görev gereği yapmak zorunda kalacağımızı bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz.
Saygılarımızla.
Antalya meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu
Basın açıklamasına katılan Odalar:
Antalya Barosu, Makine Müh. Odası,
Mimarlar Odası, Ziraat Müh. Odası,
Şehir Plancıları Odası, Jeofizik Müh., Odası,
İnşaat Mühendisleri Odası, Antalya SMMM Odası,
Peyzaj Mimarları Odası, Veteriner Hekimleri Odası,
Diş hekimleri Odası, Maden Müh. Odası,
Elektrik Mühendisleri Odası, Orman Müh., Odası,
Harita Müh. Odası, Eczacılar Odası,
Jeoloji müh. Odası, Tabipler Odası,
