ANTALYA'DA 11.2 HEKTAR SULU MUTLAK TARIM ARAZİSİNİN, TARIM DIŞI AMAÇLA KULLANILMAK İSTENMESİNE KARŞI DAVA AÇTIK

GENEL MERKEZ ( )
27.06.2008 (Son Güncelleme: 27.06.2008 15:49:35)

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMLİDİR.

  

ANTALYA İDARE MAHKEMESİNE

Gönderilmek Üzere

ANKARA  NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİNE

 

DAVACI                    : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

VEKİLİ                      : Av.Zühal DÖNMEZ

DAVALI                    : T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı-ANKARA

KONU                        :Antalya İli Merkez İlçesi Kovanlık ve Selimiye (Karadon) Köyü sınırları içerisindeki 11,2058 hektar yüzölçüme sahip alanın Tarım Dışı Amaçla Kullanılmasının Uygun Bulunması işleminin öncelik ve ivedilikle Yürütülmesinin Durdurulmasına ve İptaline karar verilmesi talebidir.

OLAYLAR                : Aksa Enerji A.Ş.tarafından, Antalya İli Merkez İlçesi Kovanlık ve Selimiye (Karadon) Köyü sınırları içerisindeki 11,2058 hektar yüzölçüme sahip 343, 344, 346, 347, 1022 ve  1026 parsel nolu tarım arazileri üzerinde doğalgaz yakıtlı termik kombine çevrim ünitesi için mevzii imar planı yapılmak istenmiş, Sulu Mutlak tarım arazisi olan bu arazilerin tarım dışı amaçlı kullanılması talebi Antalya Toprak Koruma Kurulu tarafından uygun görülmemiş ve bu karara esas olan arazi sınıflamasına ilgili firmadan itiraz edilince davalı Bakanlık tarafından yeniden inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine hazırlanan raporda da bu alanın sulu mutlak tarım arazisi olduğu belirlenmiştir. Antalya Tarım İl Müdürlüğü Tarımsal Etüd Raporunda da arazilerin sulu mutlak tarım arazisi olduğu belirtilmektedir.

Buna rağmen Antalya Toprak Koruma Kurulu, 15/04/2008 tarih 2008-5/10 sayılı Kararı ile bu yerlerin tarım dışı kullanımın karar vermiştir.  Ve davalı Bakanlık da 22/04/2008 tarih ve 16769 sayılı karar ile, bu alanın Tarım Dışı Kullanılmasının Uygun bulunduğuna karar vermiştir.

İPTAL NEDENLERİ           : 1) Müvekkil Oda, kaynağını Anayasadan alan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olup, üyelerinin tüm toplumsal, ekonomik ve mesleki sorunları ile doğrudan ilgilenmekle yükümlüdür. Ayrıca ülkemizin tarımsal kaynaklarının, topraklarının korunması için gereken her türlü girişimde bulunmakla yükümlüdür.

7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, Ziraat Yüksek Mühendislerinin toprak muhafazasına ilişkin hizmet ve faaliyetlerde bulunmaya yetkili olduklarını düzenlemiştir. Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzükte, toprak ve su muhafazasının toprak bilimi alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri tarafından yapılacağı, hükmü yer almaktadır. 06.04.2005 Tarih, 25778 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin 6.maddesine göre de; Ülke tarımı ve tarımsal üretim kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, işletilmesi ve verimli kılınması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmasının sağlanması, kırsal ve tarımsal gelişime yönelik strateji, politika, program ve proje oluşturulması çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunmak, Odanın amaç ve görevleri arasında  sayılmıştır. Bu bağlamda müvekkil ODA tarım topraklarının kaybına neden olacak her türlü düzenlemenin karşısındadır.

            2) a. İptale konu işlemler ile söz konusu arazinin tarım dışı kullanıma açılması Anayasaya aykırıdır.

Anayasal hükümler : T.C.Anayasası Devlete, 44. maddesi ile "toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek...", 45. maddesi ile de "tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek..." görevlerini yüklemiştir. Anayasamızın 45. maddesinin gerekçesinde; "Madde, Devlete tarım arazilerinin ve çayırlarla meraların amaç dışı kullanılmasını önleme görevi vermektedir. Bu ifade ile amaçlanan tarım arazilerinin endüstri ve şehirleşme sebebiyle yok edilmesinin önlenmesidir. Devlet, bu amaçla yasal düzenlemeler yapmalıdır" ifadesi yer almaktadır.

Anayasamızın 166. maddesi, "Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şeklide kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir" hükmünü amirdir.

Yine Anayasamızın 56. maddesine göre; "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir".

Tüm bu maddelerle birlikte Anayasanın mülkiyet hakkının kullanımını düzenleyen 35. maddesi, herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğunu belirttikten sonra, "mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz" demektedir. Bu sınırlama, her türlü mülkiyet için, dolayısıyla toprak mülkiyeti için de geçerlidir.

            İptalini talep ettiğimiz, dava konusu taşınmazların tarım arazisi olmaktan çıkarılması, yapılaşmaya açılmasına ilişkin işlemlerin Anayasaya aykırı olduğu açıktır.

            b. Sulu Mutlak Tarım arazisi olan  dava konusu taşınmazların tarım arazisi olmaktan çıkarılması 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa aykırıdır. Toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini amaçlayan Kanunun 3.maddesinin (d) fıkrasında, Tarım arazisinin tanımı yapılmıştır. Buna göre;  Toprak, topografya ve iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup, hâlihazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen araziler tarım arazisidir.

Kanunun 4.maddesinde de, Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken toprağın; bitkisel üretim fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen veya geçici olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu Kanunun öngördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür, denilmektedir. Görüldüğü gibi davalı idare, sulu mutlak tarım arazisini Termik Kombine Çevrim Ünitesi yaparak Kanunun kendisine yüklediği görevleri yerine getirmemiştir.

Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını düzenleyen 5403 Sayılı Kanunun 13.maddesinde, mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı belirtilmiştir. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla; savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri, ilgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir. Dava konusu işlemle ilgili olarak alınan Toprak Koruma Kurulu kararında konu irdelenmemiş ve iki satırla uygun bulunmuştur. Yani Kanunun aradığı koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği, alternatif alan olup olmadığı araştırılmadan, incelenmeden karar verilmiştir.  Üstelik Kanunun aradığı şekilde bir Kamu yararı Kararı da bulunmamaktadır. Bakanlık tarafından alınmış bir kamu yararı kararı yoktur.

c) Sözkonusu Çevrim Ünitesi için tarım arazileri kamulaştırılacak ve buralarda tarım yapılamayacaktır. Ünitenin çevreye zarar vereceği konusu bir yana, en verimli toprak türü olan bu arazilerde tarım yapılamaması gerçeği yeterince ürkütücüdür. Davalı İdarenin neden daha az verimli ya da verimsiz toprakları önermediği, illa da (ki bizzat kendi İl Tarım Müdürlüğü olumsuz görüş vermiştir) sulu mutlak tarım arazisini bulduğu ayrı bir konudur. Ne yazık ki ülkemizde olması gereken göre değil, talep edenin isteği ve gücüne göre kararlar alınmaktadır. Aksa Enerji burayı uygun bulmuşsa İdare de ne yapıp edip bu talebi karşılayacaktır!! Bu durumun artık bitmesi gerekmektedir, sürekli olarak enerji ihtiyacı için tarım arazileri, çevre de gözden çıkarılabilir anlayışı ile yakında ekilecek toprak kalmayacak insanlarda para olsa da yiyecek maddesi bulamayacaklardır. Toprak yeniden üretilebilen bir madde değildir ve daha duyarlı idari kararlar alınmasını arzu etmekteyiz.

2) İptale konu karar ile birlikte sözkonusu sulu mutlak tarım arazilerinin tarım dışı kullanıma açılması sonucu telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağı muhakkaktır, bu nedenle acilen Yürütmenin Durdurulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz.

HUKUKİ NEDENLER          : Anayasa, İYUK, 7472 Sayılı Kanun, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu, Ziraat Mühendislerinin Görev   ve Yetkilerine İlişkin Tüzük, Yönetmelikler, İlgili tüm  mevzuat.

DELİLLER                             : Ekler

SONUÇ VE SİSTEM             :Yukarıda açıklanan nedenlerle; Antalya İli Merkez İlçesi Kovanlık ve Selimiye (Karadon) Köyü sınırları içerisindeki 11,2058 hektar yüzölçüme sahip alanın Tarım Dışı Amaçla Kullanılmasının Uygun Bulunmasına ilişkin davalı Bakanlık işleminin öncelik ve ivedilikle Yürütülmesinin Durdurulmasına ve İptaline; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine  karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim.

 

Av. Zühal DÖNMEZ

Davacı Vekili

EKİ: Vekaletname

Okunma Sayısı: 1562