DOĞAYA DÖNELİM CEBİMİZ DOLSUN - AKŞAM - 03.12.2004

GENEL MERKEZ ( )
03.12.2004 (Son Güncelleme: 03.12.2004 10:05:33)

DOĞAYA DÖNELİM CEBİMİZ DOLSUN

SON YILLARDA BAŞTA ABD OLMAK ÜZERE GELİŞMİŞ ÜLKE İNSANLARI ORGANİK ÜRÜN SATAN MAĞAZA YA DA DÜKKANLARA AKIN EDİYOR. ÇÜNKÜ BİLİNÇLİ VE SAĞLIĞINI DÜŞÜNEN TÜKETİCİ, HORMONSUZ, GENETİK DEĞİŞİME UĞRAMAMIŞ, ZİRAİ İLAÇ KULLANILMAMIŞ ÜRÜN YEMEK İSTİYOR. BU TÜKETİCİLER MERCİMEK ALIRKEN DE BU KAYGIYI TAŞIYOR, KURU MEYVE YA DA YAŞ SEBZEYİ TERCİH EDERKEN DE... HATTA ÇOCUĞUNA OYUNCAK ALIRKEN AHŞAP OLANINI ARIYOR. DOĞAL OLARAK HIZLA ARTAN BU TALEP, DÜNYADA PARASAL BOYUTU 25 MİLYAR DOLARI BULAN ORGANİK ÜRÜN PAZARI OLUŞTURDU. UZMANLAR ORGANİK ÜRÜN PAZARININ 10 YIL İÇİNDE 100 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE ÇIKMASINI DA BEKLİYOR.

TOPRAKLARIMIZ YETERLİ

TÜRKİYE'de yeni yeni keşfedilen bu pazar hızlı bir ivme ile büyüyor. Köylerde yaşıyan ve tarımda yapay yöntemlerden bihaber nüfusumuzun beslenme tarzı, şimdi büyük kentlerde gelir durumu iyi tüketici tarafından tercih edilir oldu. Çünkü organik tarım ürünleri, yapay yöntemlerle hızlı büyütülen doğaya meydan okuyan, örneğin elma büyüklüğünde çileklerin fiyatından daha pahalıya satılıyor.

Organik tarım için çok elverişli topraklara sahip olan Türkiye 25 milyar dolarlık dünya organik ürün pazarında sadece 37 milyon dolarla yüzde 1.5 paya sahip. Topraklarımızda üretilen organik ürünlerin yüzde 99'U AB ÜYESİ 35 ÜLKEYE İHRAÇ EDİLİYOR. 6 YILDIR BAZI MARKETLERDE ORGANİK ÜRÜNLERLE BULUŞAN TÜRK TÜKETİCİ İSE, AVRUPALI'nın tersine organik ürün yemek isterse organik olmayan ürünlere göre bazen 4 kat fazla ücret ödüyor. Kontrol ve sertifikasyon hizmetleri çok pahalı olduğu için küçük işletmeler organik tarım işine giremiyor.

ORGANİKTE 13 BİN ÇİFTÇİ

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 'ORGANİK TARIM RAPORU'nda yeralan bilgilere göre, Türkiye'DE ORGANİK ÜRETİM TOPLAM TARIMSAL ÜRETİMDE HENÜZ BİNDE BİR SEVİYESİNDE BİR PAYA SAHİP. ÜLKEMİZDE ORGANİK ÜRETİM YAPAN ÜRETİCİ SAYISI 1996 YILINDA BİN 947 İKEN, BU SAYI 2002'de 12 bin 428'E, 2003 YILINDA DA 13 BİN 44'e ulaşmış. 1996 yılında 6 bin 789 hektar alanda yapılan organik üretim, 2002 yılında 89 bin 827 hektara, 2003 yılında da 103 bin 190 hektar alanda yapılmaya başlanmış. 1996 yılında 10 bin 304 ton olan organik üretim miktarı, 2002 yılında 310 bin 125 tona, 2003 yılında da 291 bin 826 ton olarak gerçekleşmiş.

Bizde organik 179 ürün var

Türkiye'DE 1985 YILINDA SADECE 8 ÜRÜN İÇİN UYGULANAN ORGANİK TARIM GÜNÜMÜZDE 179 ÜRÜNE ULAŞMIŞ DURUMDA. FINDIK, CEVİZ, ANTEPFISTIĞI, KURU İNCİR, KURU KAYISI, KURU ÜZÜM, BAKLAGİLLER, TIBBİ AROMATİK BİTKİLER, PAMUK, ÜZÜM İLE YAŞ MEYVE-SEBZE ORGANİK ÜRETİM YAPILAN ÜRÜNLER ARASINDA. ÜLKEMİZDE ORGANİK ÜRETİM YAPILAN BÖLGELER ARASINDA EGE BÖLGESİ, GÜNEYDOĞU ANADOLU VE AKDENİZ BÖLGESİ İLK ÜÇ SIRAYI ALIYOR. EKONOMİK GELİŞMEDE DEZAVANTAJLI BÖLGELERDEN OLAN İÇKARADENİZ ŞERİDİ, İÇ ANADOLU, DOĞU ANADOLU BÖLGESİ GİBİ BÖLGELER ORGANİK TARIMDA AVANTAJLI BÖLGELER OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR.

TARIMSAL ÜRETİM VE GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, ORGANİK TARIMDA YAŞANAN SORUNLARIN BAŞINDA ORGANİK TARIM YAPAN ÜRETİCİLER İÇİN HERHANGİ BİR DESTEK MEKANİZMASININ OLMAMASINI GÖSTERİYOR. TÜRKİYE'de üretilen organik tarımsal ürünler arasında kurutulmuş ve sert kabuklu meyveler ilk sırada yeralıyor. Dünyada 130'DAN FAZLA ÜLKEDE TOPLAM

24 MİLYON HEKTAR ALANDA ORGANİK TARIM YAPILIYOR. AVUSTRALYA 10 MİLYON HEKTARLA EN GENİŞ ALANA SAHİPKEN, LATİN AMERİKA ÜLKELERİ 5.76 MİLYON HEKTAR ALANDA, AB ÜLKELERİNDE İSE 5.5 MİLYON HEKTAR ALANDA ORGANİK TARIM YAPILIYOR.

CUMHURBAŞKANI YASA'yı onayladı

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer dün gece Organik Tarım Yasası'NI ONAYLADI. YENİ YASA, ŞU DÜZENLEMELERİ GETİRİYOR: TÜRKİYE'de organik tarımın kurallarının ihlal edilmemesi, haksız rekabetin önlenmesi, iç ve dış pazar ile kontrol ve sertifikasyon faaliyetlerinin düzenlenmesini amaçlayan yasaya göre, organik ürünlerin ve girdilerin etiketi ve logosu, reklam ve tanıtımı, sahte, yanıltıcı veya ürünün yapısına, özelliklerine, içeriğine, kalitesine, orijinine ve üretim tekniklerine göre hatalı bir izlenim yaratacak, ürünün sahip olmadığı etki ve özelliklerine atıfta bulunacak biçimde olamayacak ve tüketiciyi yanıltıcı yazı, resim, şekil ve benzerlerini içeremeyecek. İhracat sertifikası olmayan ürün, organik ürün adı altında ihraç edilemeyecek. Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu tarafından sertifikalandırılmamış ürünler organik ürün veya organik girdi adı altında satılamayacak. Yasaya aykırı hareket edenler için 5 milyar lira ile 30 milyar lira arasında değişen para cezası öngörülüyor. Ek olarak bu kişilere yeniden çalışma izni verilmeyecek.

EKOLOJİK TARIM NASIL VE NEREDE YAPILIR?

Fiyat uçurumu zamanla kapanır-Doç. Dr. Ahmet Altındişli (Ekololjik Tarım Organizasyonu Derneği Başkanı)

Organik tarım yapan üreticilerin, ihracatçıların ve sertifika kuruluşlarının üye olduğu bir sivil toplum kuruluşunun başkanıyım. Türkiye'DE ÜRETİLEN ORGANİK ÜRÜNLERİN YÜZDE 99'u ihraç ediliyor. Büyükşehirlerde organik ürünlere yönelik yeni yeni talep var. Şu anda bizdeki durum 1987'DEKİ AVRUPA GİBİ. ORADA DA ORGANİK ÜRÜNLERLE ORGANİK OLMAYAN ÜRÜNLER ARASINDA 3-4 KAT FİYAT FARKI VARDI. ANCAK TÜKETİCİ TALEP ETTİKÇE DAHA ÇOK ÜRETİM YAPILMAYA BAŞLANDI. ÜRÜN ARTTIKÇA DA ORGANİK ÜRÜNLE ORGANİK OLMAYAN ÜRÜN ARASINDAKİ FİYAT UÇURUMU AZALDI. ORGANİK TARIMDA İÇ PAZARIMIZ GELİŞTİKÇE, ÜRETİCİ MALLARINI DİREKT OLARAK TÜKETİCİYE VERİR HALE GELİNCE FİYATLAR DA DÜŞECEK. ŞU ANDA ORGANİK ÜRÜNLERLE ORGANİK OLMAYAN ÜRÜNLER ARASINDA 2 İLE 5 KAT ARASINDA DEĞİŞEN FİYAT FARKI VAR. ORGANİK TARIM ÜRÜNLERİNDE HORMON VE KİMYASAL İLAÇ KULLANAMAZSINIZ. GENETİK DEĞİŞİM YAPMAK YASAKTIR. AYRICA ÇEVREYİ DE TAHRİP ETMEZSİNİZ. ARTIK İNSANLAR SADECE YEDİKLERİ VE İÇTİKLERİNİN ORGANİK OLMASINA BAKMIYOR. AVRUPA'da insanlar organik yemek masası, sandalye, pantolon, bitkisel kökenli makyaj malzemesi kullanıyor. Çocuklarına ahşap oyuncaklar alıyor. Ekolojik tarım artık bir yaşam şekli haline geldi.

Organik tarımda geciktik-İbrahim Yetkin (Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı): Türkiye'NİN TOPRAKLARI ÇOK ELVERİŞLİ OLMASINA RAĞMEN ORGANİK TARIMDA ÇOK GERİ KALDI. TÜRKİYE'de hergün bitkilerde hormon, gen transferi, ilaç kalıntıları tartışılırken insanlar ister istemez organik ürünlere yöneliyor. Ancak organik ürünler organik olmayan ürünlere göre daha pahalı. O yüzden halk bunu alamıyor. Bu ürünleri zenginler alabiliyor. Halk bu ürünlerden faydalanamıyor. Bu ürünler daha çok ihraç ediliyor. Yabancı şirketler Türk ortaklar bulup üreticiye ulaşıyor ve şu kadar ürün alacağım diyerek sözleşme imzalıyor. Böyle bir taahhüt olmadan hiçbir üretici organik tarım işine girmez, çünkü pahalı bir iş. Organik Tarım Yasası'NDA ÇİFTÇİYE VERİLEN FİNANS VE EĞİTİM DESTEĞİ İLE İLGİLİ BAZI EKSİKLİKLER VAR. ÇİFTÇİNİN BUNA YÖNELMESİ İÇİN SADECE ZİRAAT BANKASI GİBİ FİNANS KURULUŞLARININ KREDİ SİSTEMİ YETERLİ OLMAZ. HAYVANCILIĞI DESTEKLEME KREDİSİ GİBİ TEŞVİK EDİCİ PROJE BAZINDA DESTEK VERİLMELİ. ÇİFTÇİNİN BU KONUDA YÖNLENDİRME VE EĞİTİM KONUSUNDA DAHA SOMUT PROGRAMLARA İHTİYACI VAR. AYRICA ÇİFTÇİNİN SORUNLARINI ÇÖZÜMÜ İÇİN OLUŞTURULACAK OLAN ORGANİK TARIM KOMİTESİ'nde daha çok çiftçi temsilcisi yer almalı.

Sertifikasyon çok pahalı - Gökhan Günaydın (Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı): Organik tarımda kontrol ve sertifikasyon hizmetleri çok pahalı. Bu hizmeti Türkiye'DE 5'i yabancı 7 şirket veriyor. Bu hizmet çok pahalı olduğu için küçük işletmeci organik tarım işine giremiyor. Biz Tarım Bakanlığı'NA ORGANİK TARIM YAPAN KÜÇÜK İŞLETMELERİN KONTROL VE SERTİFİKASYONUNUN BAKANLIĞA BAĞLI KAMU GÖREVLİLERİ TARAFINDAN YAPILMASINI ÖNERMİŞTİK. YASADA BUNA AÇIK KAPI BIRAKILDI. BU UYGULAMAYA KONULURSA, KÜÇÜK İŞLETMELER DE ORGANİK TARIM İŞİNE GİRER. ORGANİK TARIM TÜRKİYE İÇİN KALICI BİR ÇÖZÜM DEĞİL. BÜTÜN DÜNYADA BELİRLİ ALANLARDA KULLANILIYOR. OLUMLU ETKİLERİ GÖRÜLÜYOR AMA ANCAK BELİRLİ ALANLARDA ORGANİK TARIM YAPABİLİYORUZ. TÜRKİYE ORGANİK ÜRETİMİNİ YURTDIŞINA İHRAÇ ETMEK ÜZERE YAPIYOR. İÇ PİYASA FAZLA GELİŞMEDİ. ORGANİK TARIMIN BİR YASAL DÜZENLEME İÇİNE ALINMASI GEREKİYORDU. ÇÜNKÜ AB STANDARTLARINA GÖRE ÜRETİM YAPILMAZSA İHRACAT DA YAPILAMAZ.

EKOLOJİK TARIM HERKESİ DOYURUR - LEVENT GÜRSEL ALEV (GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALARA HAYIR PLATFORMU): KİMYASAL GİRDİLER KULLANILAN ENDÜSTRİYEL TARIM DÜNYANIN DOĞAL KAYNAKLARINI TÜKETİYOR ARTIK KUTUP AYISINDA BİLE NİTRAT OLDUĞU TESPİT EDİLİYOR. TOPRAK, HAVA VE SU TÜKETİLMİŞ DURUMDA. DÜNYANIN KENDİNİ YENİDEN ÜRETMESİ, BU KİRLİLİĞİN AZALTILMASI İÇİN EKOLOJİK TARIMA İHTİYAÇ VAR. EKOLOJİK TARIM İLE TOPRAĞA, AĞACA, SUYA ZARAR VERMEZSİNİZ. TÜM BUNLAR GÖZÖNÜNE ALINDIĞINDA BU YASANIN ADI EKOLOJİK TARIM YASASI OLMALIYDI. ENDÜSTRİYEL TARIMI SAVUNANLAR TÜM DÜNYA EKOLOJİK TARIMA GEÇERSE DÜNYA BESLENEMEZ DİYOR VE O YÜZDEN ÇOK KISITLI BİR ALANDA EKOLOJİK TARIM YAPILMASIN, DİĞER YERLERDE DE GDO'lu ve endüstriyel tarıma devam edilsin diyorlar. Ekolojik tarım herkesi doyurmaz diyerek az üretim yapılıyor. Az olan şey de pahalı oluyor. O nedenle ekolojik ürünleri zenginlerin, GDO'LU VE ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLERİ DE ORTA SINIF VE YOKSULLAR YESİN GİBİ BİR BAKIŞ AÇISI GELİŞİYOR. BİZ HER İNSANIN EKOLOJİK TARIM ÜRÜNÜ OLAN SAĞLIKLI GIDALAR YEMESİNİ SAVUNUYORUZ. ANLAMLI SİSTEMLER KURULURSA TÜM DÜNYA İNSANLARI EKOLOJİK ÜRÜNLERLE DOYABİLİR.

Okunma Sayısı: 935