İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK TÜRKİYE’Yİ TEHDİT EDERKEN, TOPRAK VE SU KAYNAKLARI ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ KAPATILIYOR !...

GENEL MERKEZ ( )
14.03.2007 (Son Güncelleme: 12.07.2008 12:17:06)

 - BASIN AÇIKLAMASI -

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK TÜRKİYE‘Yİ TEHDİT EDERKEN, TOPRAK VE SU KAYNAKLARI ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ KAPATILIYOR !...

 

                                                                                                          14 Mart 2007

Günümüzde dünyanın yaşadığı en temel sorunlardan birisi küresel iklim değişikliğidir. Birleşmiş Milletler‘in 3 binden fazla bilim insanının katkısı ile hazırladığı İklim Değişikliği Raporunda, iklim kuşaklarının 150 ila 500 km kuzeye kayacağından söz edilmektedir. Bu durum, Türkiye‘nin önümüzdeki dönemde daha az yağış alan ve daha kurak bir iklime sahip olacağını ve başta tarım olmak üzere çok sayıda sektörün bu durumdan olumsuz etkileneceğini ortaya koymaktadır.

Türkiye bu gerçeklik ile karşı karşıya iken, tarımsal havza hidrolojisi, kurak koşullarda toprak ve su kaynakları yönetimi alanında uzman kuruluş olan "Toprak ve Su Kaynakları Ankara Araştırma Enstitüsü" kapatılmaya çalışılmaktadır...

Kapatılma gerekçesi ise, hayli düşündürücüdür. Halen TBMM‘de görüşülmekte olan "Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu" Yasa tasarısı kapsamında kurulacak olan ödeme ajansına yer temin etmek !...

1962 yılında kurulan Toprak ve Su Kaynakları Ankara Araştırma Enstitüsü kapsamında, toprak-bitki-su-gübre ilişkileri, tarımsal ekonomi (üretim girdi maliyetleri optimum işletme büyüklüğü) tarımsal mekanizasyon (en uygun toprak işleme ve ekim makinelerinin birim zamanda yapabildikleri iş miktarı ve yakıt tüketimleri) ve tarımsal havza hidrolojisi (yağışların erozif nitelikleri ve yağışların akışa geçerek göletlere gelen miktarları ve akışlarla oluşan ve göletleri dolduran toprak kayıpları) konularında araştırma çalışmaları yürütülmektedir. Edindiği birikimle Enstitü, Rusya Tarımsal Bilimler Akademisi üyeliğine seçilen tek Türk Araştırma Enstitüsü niteliğini taşımaktadır.

Bunun yanında Enstitü, kurak koşullarda tarımsal üretim araştırmaları alanında dünya çapında ün sahibi olan ICARDA ile yürüttüğü buğdayda destekleyici sulama projesi sonunda, aynı miktar sulama suyu ile 3 kat fazla buğday alanının sulanabileceğini ortaya koymuştur. Ayrıca alternatif ürün deseni planlanması konusunda bilgisayar programı geliştiren Enstitü, Devlet Meteoroloji İşletmesi ile kuraklık modellemesi araştırması yapmakta, uzaktan algılama ile toprak rutubetinin tayini konusunda çalışmalar yürütmektedir. Altyapısına 3 milyon dolar kaynak harcanmış olan ve ülkenin tarımsal ve kırsal kalkınması için yaşamsal işlev ortaya koyan Enstitü‘nün, Kırsal Kalkınma Ödeme Ajansı‘na yer temini amacıyla kapatılması, Türkiye‘ye özgü bir çarpıklık olarak değerlendirilmektedir.

Halen TBMM‘de görüşülmekte olan "Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu" Yasa Tasarısı, Türkiye‘nin tüm kırsal kalkınma deneyimi ve birikimini, AB‘den alınacak fonların hayali ile tasfiye etmektedir. Oysa AB‘nin Katılım Öncesi Mali Araç (IPA) aracılığıyla yedi ülkeye (Türkiye, Hırvatistan, Arnavutluk, Bosna - Hersek, Makedonya, Sırbistan - Karadağ ve Kosova) yedi yıl boyunca (2007 - 2013 dönemi) aktaracağı toplam kaynak 11 milyar euro‘dur. Buna karşılık aynı AB, tek başına Polonya‘ya, Avrupa Tarımsal Garanti ve Yönverme Fonu‘ndan  2004 - 2006 dönemindeki üç yılda toplam 2,543 milyar euro kaynak aktarmıştır.

AB‘nin IPARD aracılığıyla Türkiye‘ye aktaracağı kırsal kalkınma desteği 2007 yılında sadece 20.7 milyon euro olacaktır. 2008 - 2010 dönemi destekleri ise sırasıyla 53.0, 85.5 ve 131.3 milyon euro olarak planlanmıştır. Türkiye‘nin kendisinin tarıma ayırdığı yaklaşık 2 milyar euro‘luk yetersiz bütçe desteğinin % 1‘inden az bir AB kaynağı için kırsal kalkınma yönetimini adeta tümüyle AB yönetimine terk etmesi ve bu fonu dağıtmak için kurulacak ajansa yer temin etmek için "Toprak ve Su Kaynakları Ankara Araştırma Enstitüsü"nü kapatmaya çalışması, Türkiye‘nin kamusal yararları ile çelişen, kabul edilemez bir durumdur.

Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü‘nün kapatılması sonrasında sahipsiz bırakılan toprak ve su kaynakları, bir kez daha büyük bir darbe almak üzeredir. Ziraat Mühendisleri ODASI, Hükümeti bu yanlışından dönmeye ve kamuoyunu konu ile ilgili duyarlı olmaya çağırır.

Saygı ile duyurulur.

  

Dr. Gökhan  GÜNAYDIN

Başkan

Okunma Sayısı: 2241