HORMONLAR (BİTKİ GELİŞİM DÜZENLEYİCİLERİ) ÜZERİNDEN YAPILAN POLEMİK

HORMONLAR (BİTKİ GELİŞİM DÜZENLEYİCİLERİ) ÜZERİNDEN YAPILAN POLEMİK
MERKEZ
23.02.2017
 

Hormonlar (Bitki Gelişim Düzenleticileri) Üzerinden Yapılan Polemik

Bitki hormonları diğer adı ile bitki gelişim düzenleyiciler, bitkilerde çiçeklenme, olgunlaşma, kök gelişmesi, yaprak, sap ve diğer organların bükülmesi ve ölümü, sap uzamasının engellenmesi veya ilerletilmesi, meyvelerin renk alması, yapraklanma veya yaprak dökümünün engellenmesi gibi birçok fizyolojik olayı etkileyen ve bizzat bitkiler tarafından üretilen kimyasallardır. Sağladıkları avantajları nedeniyle ekonomik olarak gelişmiş ülkelerin tarımında dahi hormonlar kullanmaktadır.

Ülkemizde ise konu uzmanı olmayan kişiler tarafından "hormonlar", çok sık şekilde polemik konusu yapılmaktadır. Bu konunun hassasiyeti nedeniyle Ziraat Mühendisleri Odası olarak BGD`lerle ilgili bazı temel bilgileri kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

Bitki gelişim düzenleyicileri denince genellikle akla Oksinler, Giberellinler, Sitokininler, Etilen ve Engelleyiciler gelir. 5 grupta toplanan BGD`ler bitkiler içerisinde çeşitli tepkilere neden olurlar. 

1.Oksinler

Işığa yönelim ile karanlık yanın daha hızlı gelişmesini sağlarlar.

Kök gelişmesini ilerletirler.

Yan tomurcukların daha yavaş gelişmesini sağlarlar.

Çiçek oluşumunu, meyve tutmasını ve gelişmesini ilerletirler.

Oksinler çeliklerin daldırılarak köklendirilmesinde kullanılan birçok bileşiğin etkili maddesidir.

2.Giberellinler

Hücre bölünmesi ve uzamasını,

Tohumda uyku halinin kırılmasını ve hızlı çimlenmeyi teşvik ederler.

Yaygın kullanımı olan bir Giberellik Asit (GA3), mandarin ve klemantinde meyve tutmunu, çekirdeksiz üzümde meyve iriliğini artırmada kullanılmaktadır.

3.Sitokininler 

Diğer hormonların aksine, hem bitkilerde, hem de hayvanlarda bulunur. Hücre bölünmesini teşvik eder ve doku kültüründen bitki geliştirmek için kullanılan steril ortamlarda yer alır. Eğer bir BGD karışımı ortamında Sitokinin daha çok ve Oksin daha az ise doku kültürü daha çok sürgün oluşturur. Aksi durumda daha çok kök gelişmesi olur.

4.Etilen 

Kendi başına ayrı bir grup oluşturur ve gaz formundadır.

Olgunlaşmayı ilerletir, yaprak dökümüne neden olur.

Bitki stres durumunda Etilen oluşturmayı artırır ve bitkide en çok Etilen bitki ömrünün son aşamasında bulunur. Sonbaharda yaprak dokularında saptanan Etilen artışı, yaprak dökümünün de bir nedenidir.

Etilen keza meyve olgunlaştırmada (örneğin yeşil muzları, erken ve homojen bir hasat için domatesleri olgunlaştırmada) kullanılır.

5.Engelleyiciler (büyümeyi durduranlar ve büyümeyi geriletenler)

Absisik asit (ABA) genel bir bitki gelişim engelleyicisidir. Uyku halini (dormansi) teşvik eder ve tohumun çimlenmesini engeller. Yaprak, Çiçek ve meyve dökülmesini geciktirir ve stomaların kapanmasına neden olur. Yüksek konsantrasyonda bu özelliği ile ABA kurak dönemlerde hücreleri korur.

CCC uygulaması ile buğdaylarda sap uzaması geriletilerek (kısa sap sağlanarak) yatmaya karşı dayanıklılık artırılır. MH (Maleik hidrazid) uygulamaları ile patates ve soğanda sürgün verme engellenir.

Dünya`da BGD`ler; ruhsat ve denetim, ayrıca çevre ve sağlık açısından, pestisitler (tarım ilaçları) içerisinde bir alt grup olarak işlem görmektedir. Türkiye`de BGD`lerin ithal, üretim ve satışları 1988 yılından itibaren pestisitlerde olduğu gibi ruhsata tabidir.

Hormon (BGD) uygulamalarında, diğer kimyasallarda olduğu gibi kurallara uyulmadığında ve çok sıklıkla kullanıldığında hem üreticilerde hem de tüketicilerde sağlık anlamında bir risk, tehlike ve zarara uğrama söz konusu olabilir. Pazarda ve markette zaman zaman anormal şekilli meyve ve sebzelere rastlanılabilir. Bu tür anormallikler yoğun hormonlardan kaynaklandığı gibi, bazen bitkilerin çeşit özelliğinden, bazen de bazı zararlı türlerin beslenme zararından kaynaklanmaktadır. Herhangi bir kimyasal analiz yaptırılmadan üreticilerin yoğun hormon kullandıkları yönünde suçlanması doğru bir yaklaşım değildir.  Yine pazar ve marketlerde çok iri meyve ve sebzelere rastlamak mümkündür. Bir analiz yaptırmadan bu sebze ve meyvelerde yoğun hormon kullanıldığını söylemek bilimsel bir yaklaşımla bağdaşmamaktadır. Son yıllarda sebze ve meyve üretiminde verim açısında önemli aşamalar kaydedilmiştir. Islah çalışmalarıyla verimleri yüksek, iri yapılı, piyasaya uygun, hastalık ve zararlılara dayanıklı sebze ve meyve çeşitleri üretilmektedir. "İri meyve ve sebzeler", hormonludur yaklaşımı da doğru değildir.

Tüketicilerin, çevrecilerin, sivil toplum örgütlerinin ve basının; tarım ilacı ve hormon gibi sentetik girdilerin azaltılmasını ve bilinçli kullanılmasını istemeleri makul karşılanabilir. Ancak konu uzmanı olmayan ve herhangi bir kalıntı analizi yaptırılmadan medyada açıklama yaparak tüm üreticileri zan altında bırakarak maddi açıdan üreticileri zor duruma düşürmek de doğru değildir. Ülkemizde de bu tür sentetik girdilerin azaltılması ve doğru kullanılması yönünde önemli gelişmeler kaydedilmektedir. Günümüzde birçok gelişmiş ülkede bitkileri tozlanma amacı ile hormon yerine Bombus adlı arılar kullanılmaktadır.  Ülkemiz seralarında Bombus arısı, üreticiler tarafından da kabul görmüş ve kullanımı her geçen gün yaygınlaşmaktadır. Tarım ilacı alternatifi biyolojik mücadele uygulamaları, kültürel önlemler ve tuzak uygulamaları hızlı bir şekilde yaygınlaşmaktadır. Diğer taraftan tarım ilaçları ve hormonların doğru kullanımı için eğitimler ve sıkı denetlemeler başlamıştır. Tarım danışmanı ziraat mühendisleri de üreticilere bu konuda önemli katkı sağlamaktadır.

BGD`lerin kullanımında şu hususlara dikkat edilmesi önemlidir.

1. BGD‘ ler amaca göre belirlenen ve önerilen şekilde uygulanmalıdırlar.

2. BGD kullanımında uygulama zamanının tam olarak tespiti çok önemlidir

3.Uygulama dozu konusunda yeterli duyarlılık gösterilmeli, etiket bilgilerine dikkat edilmelidir.

4. Yetiştiriciler BGD‘ leri kullanmadan önce mutlaka konunun uzmanlarına danışmalıdırlar.

Sonuç olarak, tarımda kullanılan hormon ve tarım ilacı gibi sentetik girdiler uzman kişi ve kurumlar tarafından daha sık ve daha etkili şekilde denetlenmelidir. Konu uzmanı olmayanlar tarafından yapılan bilimsellikten uzak açıklamalar ise kamuoyu tarafından dikkate alınmamalıdır.

Ziraat Mühendisleri Odası 

Okunma Sayısı: 83269
Fotoğraf Galerisi