TARIM-KOOP DERGİSİ-“2015 TOPRAK YILINDA GELECEK NESİLLERİN EMANETİ OLAN TOPRAĞIMIZA SAHİP ÇIKALIM!”

KONYA ŞUBE ( )
22.06.2015 (Son Güncelleme: 22.06.2015 16:55:30)

ZMO Konya Şube Başkanımız Celil ÇALIŞ, Tarım- Koop Dergisine yaptığı açıklamada, “Topraklarımızın gelecek nesillere kullanılabilir bir şekilde aktarılması konusunda tüm kurum kuruluş ve fert bazında herkesi vebal ve sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyorum” dedi.

TOPRAK: Toprak kayaların ve organik maddelerin ayrışma ürünlerinin karışımından meydana gelen, içerisinde ve üzerinde canlıları barındıran, bitkilere durak yeri ve besin kaynağı olan, belli oranlarda su ve hava ihtiva eden bir maddedir. Belirli hacme sahip toprak yüksek basınçta preslenip içerisindeki su ve hava tamamen çıkarılırsa toprak özelliğini kaybeder; çünkü susuz ve havasız ortamda canlı yaşamaz. Bu yüzden toprak canlı bir varlık olarak da ele alınmalıdır.

Bitkilerin gelişmesini sağlayabilmesi için ihtiyaç duyulan en az 40 cm kalınlığındaki olgun bir toprak tabakasının oluşumu için, 8.000-40.000 yıl gibi bir zamana ihtiyaç olduğunu dikkate alırsak, yenilenmesi çok uzun zaman alan doğal bir kaynaktır. Bu doğal kaynağı gelecek nesillerle sürdürülebilir bir tarım için aktarılması ve korunması gerekmektedir.

Son yıllarda dünyada tarım adeta yeniden keşfediliyor. Bir yanda açlık, beslenme yetersizlikleri ve gıda güvencesinde gelecek kaygısı, diğer yanda israfın yaşandığı bir dönemde tarım yeniden gündeme geliyor. Dünyada giderek artan sağlıklı ve dengeli beslenme kaygısı geçmişe yeniden hızlı bir dönüş arayışını da beraberinde getiriyor. Ülkeler telaş içinde. Gıda güvencesi ve gıda güvenliği alarm veriyor. İnsanlığın ve tüm canlıların geleceği, gıda üretimi ve gıda güvencesi için tarım toprakları önemli bir doğal kaynaktır. Toprağına sahip çıkan, onu koruyan ülkeler gelecek yüzyıllara daha güvenli bir ortamda geçeceklerdir.

İşte, bu süreçte tüm dünyada giderek "toprağa hücum" yeniden başladı.

Türkiye‘de ise tersine bir süreç yaşanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve diğer kaynaklardan derlediğimiz verilere göre son 10 yılda yani, 2004-2013 döneminde Türkiye 27,8 milyon dekar tarım arazisini üretim dışı bırakmış, yani kaybetmiştir. İklim değişikliğinin, kuraklığın, açlık ve yoksulluğun kol gezdiği dünyamızda bu kaybedilen toprağın ne kadar üretim anlamına geldiğini bazı karşılaştırmalarla açıklamak gerekir.

Bu örnekler artırılabilir. Burada önemli olan milyonlarca dekar tarım arazisi ile aynı zamanda gıda güvencemizi de ne kadar tehlikeye attığımızdır.

Tarım topraklarının hızla azalması bazen yasal yollarla, bazen de yasa dışı uygulamalarla oluyor. Tarım topraklarının korunması, amaç dışı kullanımının önüne geçilmesi ve planlanması amacıyla 2005 yılında Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası çıkarılmıştır. Ancak, 2001-2005 arasında amaç dışı toprak kullanımına izin verilen alan yaklaşık 439 bin hektar iken, yasa sonrası dönemde ne yazık ki biraz daha artmıştır. 2005-2010 yılları arasında 484 bin hektar alan amaç dışı kullanıma gitmiştir. Demek ki ülkemizde yasalar da toprakları korumaya yetmemektedir. Yasa koyucu yasayı uygulamakta yetersiz kalmaktadır! Toprağını koruyabilen ülkeler, çıkardıkları yasaları ödünsüz uygulamaktadır. Bu ülkelerde günübirlik yönetmeliklerle yasanın engelleri aşılmaya çalışılmaz. Topraklarını bir plan, bir sistem dâhilinde korurlar. Nerelere konut yapılacağına, nerelerin sanayi, nerelerin turizm yatırımları için kullanılacağına uzun dönemli planlarla belirlerler.

Tarım toprakları en çok imara, inşaata, turizme, sanayiye feda ediliyor. Sadece 2011 yılı verilerine göre; konut için 124 bin dekar, sanayi için 224 bin dekar, madencilik için 124 bin dekar toprağı elden çıkarmış ve geri dönüşü olmayan bir biçime getirmişiz.

Geldiğimiz ve gideceğiz yer olan toprağa saygı önemli bir vazifedir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Kamu spotlarında çok güzel işlediği ancak uygulamadığı söyleminde de belirttiği gibi Topraklar bize Atalarımızın mirası değil çocuklarımızın emanetidir. 

2015, BM Genel Konseyi tarafından, "Uluslararası Toprak Yılı (The International Year of Soil, IYS) " olarak ilan edildi. Dünya toprağın önemini anlamakta ve tarıma yönelmektedir. Topraklarımızın gelecek nesillere kullanılabilir bir şekilde aktarılması konusunda tüm kurum kuruluş ve fert bazında herkesi vebal ve sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyorum.

Üyelerinin mesleki haklarını korumanın yanı sıra ülkesine hizmet etme inancı ile Tarımın ve Tarımcının her zaman yanında olmayı sürdüreceklerini ifade eden Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Celil ÇALIŞ, Konya Şubesi‘nde 8. ve 9. Dönem ikinci başkanlık görevi, 10. Olağan Genel Kurulu seçimlerinde de ZMO Konya Şubesi Başkanlığına seçildi.

Celil ÇALIŞ, 23 Mayıs 1973‘ de Konya Kadınhanı Örnekköy‘ de doğdu.

İlk ve orta öğrenimini Örnekköy‘ de, liseye Van Ziraat Meslek Lisesinde başlayıp, Konya Çumra Ziraat Meslek Lisesi‘ nden (4 yıllık) Ziraat Teknisyeni olarak mezun oldu.  

25 Ağustos 1992 yılında Erzurum Çat İlçe Tarım Müdürlüğü‘ nde Ziraat Teknisyeni olarak göreve başladı. 15 Nisan 1995 yılında Antalya İl Tarım Müdürlüğü‘ ne tayin oldu. 1997 yılında Akdeniz Üniversitesi Elmalı Meslek Yüksek Okulu Tarım Alet ve Makinaları Bölümünden mezun oldu. 19 Temmuz 1998 yılında Konya İl Tarım Müdürlüğü‘nde göreve başladı. 2003 yılında Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümünden mezun oldu. Askerlik hizmetini Elazığ‘ da kısa dönem olarak yaptı. Yüksek Lisansını Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümünde Basınçlı Sulama Sistemleri üzerine yaptı.

2003-2011 yılları arasında Konya İl Özel İdaresi‘nde çalışan,  DSİ 4.Bölge Müdürlüğü‘ n de Yüksek Ziraat Mühendisi olarak çalışmakta olan Celil ÇALIŞ evli ve 3 çocuk babasıdır.

 

Okunma Sayısı: 75
Fotoğraf Galerisi