NORM HABER: NEREDEN ÇIKTI VENEZUELA’DA BUĞDAY ÜRETMEK? - 13 HAZİRAN 2022

BURSA ŞUBE ( )
14.06.2022 (Son Güncelleme: 14.06.2022 15:40:03)

NEREDEN ÇIKTI VENEZUELA’DA BUĞDAY ÜRETMEK?

Ülkenin içinde bulunduğu çıkmazlar gıda ve enerji krizleri üzerinde yoğunlaşırken, şunu söylemek mümkün;

Enerjinin çözümünü kısa dönemde bulamayız belki, ama gıdanın çözümü ellerimizde…’

Çözüm ellerimizde, ancak önce üstüne basa basa söylemek istediğim başka bir konu daha var;

İçinde bulunduğumuz çözümsüzlüğü kimler yarattı? 20 yıldır ya da daha önceden bu yana köylerdeki üretimin iyileştirilmesi, arttırılması, kaynakların efektif kullanımı, verimliliğin katlanması mümkünken, tüm bunları elinin tersi ile itip köylüyü şehirde ucuz iş gücü haline kimler getirdi?’

Bundan önceki yazımda da bahsetmiştim; içi boş başlıklardan, üretilen projelerin yüzüne bakılmadan raflara kaldırılışından, bir aklın ülke faydasına işler yapmaya çalışırken, nedense en olmadık uygulamalarla her şeyin alaşağı edilmesinden.

Yine bahsedeceğim…

Allah aşkına biri bana söylesin, nedir bu Venezuela’da toprak kiralayıp buğday üretme işi?’ dedim ve beni aydınlatacak bir ismi, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Fevzi Çakmak’ı aradım.

Bu konu daha önce de farklı ülkeler için gündeme gelmişti” diye başladı sözlerine Çakmak ve ardından;

Ülkemizde her yıl tarım yapılabilecek 3 milyon hektar araziyi boş bırakıyoruz. 1.8 milyar hektar araziyi sulayamıyoruz. Kalanını da yarım kapasite ile suluyoruz. Kendi tarımımıza destek vermiyoruz. Topraklarımızın büyük bölümü doğa koşullarının insafına terk edilmiş durumda. Dolayısıyla verimliliğimiz düşük. Bu noktada dışarıda yatırım yapmak konusunun ne kadar doğru olduğunu düşünüyorum. Yanıt bulamıyorum. Yatırımı kendi topraklarımıza ve insanımıza yaparsak kendi kendine rahatça yeten bir ülke oluruz. Yeter ki; atıl toprakları işleyelim, sulamaları yeterli noktaya getirelim” diyerek bu konunu mantıklı bir açıklaması olmadığını ortaya koydu.

Konuşmamızın ara cümlesi de en az saçma tarım politikasının açıklanamaması kadar önemliydi. ‘Arazilerimizin önemli bir bölümünü sulayamıyoruz ya da yarım kapasite ile suluyoruz!’ daha geçen gün ‘Bursa’nın su krizi’nden bahsedilince sulama konusunu da biraz açmak istedim.

“Biz hep çeşmeden akan suyu konuşuyoruz su tasarrufu konusunda. Oysa mevcut suyun yüzde 77’sini kullandığımız tarım sektöründe suyun nasıl daha verimli kullanılacağını konuşmalıyız, esas tasarrufu tarımda yapmalıyız!” diyor Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Fevzi Çakmak.

Bu konuyu sürekli gündemde tutmanın çok önemli olduğu kanaatindeyim. Zira ülkemizde büyük ölçüde vahşi sulama yapılıyor, açık kanallardan su yönlendirmesi gerçekleştiriliyor. Haliyle kayıp kaçaklar çok olduğu gibi suyun anlamsızca, hoyrat kullanımı da söz konusu.

Peki, yapılması gereken ne?

Kapalı sistem sulama, kayıp kaçak oranını düşürmek, tarlada çiftçinin tasarruflu sulama yapmasını sağlamak, tarımda kullanılan suyu yüzde 50 tasarruf ettirir!” diyor Çakmak.

Şehrimizde bu konuda hazin bir tablo var ne yazık ki! Başkan Fevzi Çakmak şöyle açıklıyor;

Şu anda Bursa’nın 370 bin hektar tarım arazisi var. 290 bin alan sulanabilecek durumda, 155 bin hektarına sulama sistemi götürülmüş. Bursa’da bu yatırım yapılmamışken diğer yandan başka ülkelerde tarla kiralıyoruz. Önce kendi ülkemize yatırım yapmalıyız. İlk yatırım masraflarında çiftçiye destekler ve eğitimler vermemiz gerekiyor. Eğer bunu yapmazsak taşıma su ile değirmen döndürmeye devam ederiz!”

Doğrusu rakamlara baktığımda ülke topraklarının ne kadar atıl kaldığını görüyorum ve bu beni dehşete düşürüyor.

Bizleri yönetsinler, yönlendirsinler, doğruyu yapmamıza vesile olsunlar istediğimiz yöneticilerin böylesine günü kurtarma peşinde olmasını, olanı da tersine çevirmeye hevesli olmasını anlamak zor hakikaten.

Köylünün milletin efendisi olduğunu bundan neredeyse yüz yıl önce gören ve gıda savaşlarında galip gelmemizin buna bağlı olduğunun altını çizercesine bu sözü kafamıza kazıyan Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedeften öylesine sapmışız ki, şimdi yolumuzu bulmak zaten zorken; içi doldurulamayan, altı boş başlıklarla bu konunun önüne geçmemiz hiç mümkün görünmüyor.

Altı boş bir başlık olarak karşımızda duran bir diğer konu da köye dönüş için bedava ev projesi verilmesi…

Bir diğer yazı konusu olsun…

Köşe Yazısı: NORM HABER / YASEMİN GÜLER

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ. 

Okunma Sayısı: 20