AB SÜRECİNDE TARIMA EK KAYNAK İSTENİYOR - DÜNYA - 06.04.2006

MERKEZ
06.04.2006
 

BANDIRMA'da düzenlenen toplantıda endişeler gündeme geldi

BANDIRMA - Bandırma Ticaret Borsası ile gazeteniz DÜNYA'NIN ORTAKLAŞA DÜZENLEDİĞİ "AVRUPA BİRLİĞİ SÜRECİNDE TÜRK TARIMI" TOPLANTISINDA TARIMIN DURUMU VE GELECEĞİ TARTIŞILDI. KONUŞMACILAR, TÜRKİYE'nin bu süreçte avantaj ve dezavantajlarını iyi değerlendirerek gerekli çalışmaları yapması gerektiğini, ancak bugünkü yapı ile ciddi sıkıntılar yaşanacağını dile getirdiler.

Un Sanayicileri Federasyonu Genel Sekreteri Edip Aktaş hububat ve un sektörü ile ilgili değerlendirme yaparak AB ile uyum sürecinde un sektörünün ciddi bir konsüldasyona tabi tutulması gerektiğini söyledi. Tarım Bakanlığı AB Koordinasyon Daire Başkanı Kemal Sandık ise hangi siyasi iktidar olursa olsun devletin tepesinden tarıma bakış açısı değişmesi gerektiğini söyledi.

Avrupa Birliği müzakere süreci devam ederken tarım sektörü endişeli. Bandırma Ticaret Borsası ile gazeteniz DÜNYA'NIN ORTAKLAŞA DÜZENLEDİĞİ "AVRUPA BİRLİĞİ SÜRECİNDE TÜRK TARIMI" KONULU TOPLANTIYA KATILAN UZMANLAR, ÜLKE TARIMININ BUGÜNKÜ ŞARTLARLA AB ORTAK TARIM POLİTİKASINA UYUM SAĞLAMASININ ÇOK GÜÇ OLDUĞUNU, DAHA ÇOK DESTEK VE KAYNAĞA İHTİYAÇ OLDUĞUNU DİLE GETİRDİLER.

DÜNYA GAZETESİ GENEL YÖNETMENİ OSMAN S. AROLAT'ın yönettiği Bandırma Ticaret Borsası Konferans Salonu'NDA GERÇEKLEŞTİRİLEN VE ÇOK SAYIDA ÇİFTÇİNİN DE KATILDIĞI TOPLANTIYA, UN SANAYİCİLERİ FEDERASYONU GENEL SEKRETERİ EDİP AKTAŞ, TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI DIŞ İLİŞKİLER VE AB KOORDİNASYON DAİRE BAŞKANI KEMAL SANDIK, ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL BAŞKANI GÖKHAN GÜNAYDIN VE DÜNYA GAZETESİ TARIM YAZARI ALİ EKBER YILDIRIM KONUŞMACI OLARAK KATILDI.

TOPLANTININ AÇILIŞINDA KONUŞAN BANDIRMA TİCARET BORSASI MECLİS BAŞKANI ERSİN KOÇ, BANDIRMA'ya ve bölgeye ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetlere destek vermek amacı ile bu tür toplantıları düzenlediklerini ve bundan sonra da düzenlemeye devam edeceklerini söyledi. Koç, "Tarım ve tarıma dayalı sanayiinin önemli kuruluşlarının ilçemizde bulunması ve büyük tüketim merkezlerine yakın olması sebebi ile Bandırma'YI TARIMSAL AÇIDAN ÖNEMLİ BİR TİCARET, ÜRETİM VE SANAYİ KENTİ HALİNE GETİRMEKTEDİR. AB İLE MÜZAKERE SÜRECİNDE OLAN ÜLKEMİZ AÇISINDAN TARIM SEKTÖRÜ SON DERECE ÖNEMLİ.BUNDAN SONRA TARIMDA NE GİBİ YAPILANMALARA GİDİLECEĞİ MERAK KONUSU. BU TOPLANTI İLE ÜYELERİMİZİ, ÜRETİCİLERİMİZİ BİLGİLENDİRMEYİ AMAÇLIYORUZ. BUNDAN SONRADA BU TÜR ETKİNLİKLERİMİZ OLACAK" DEDİ.

BANDIRMA'nın tarımsal potansiyeli

Balıkesir Tarım İl Müdür Vekili Rüknettin Ceyhun ise Balıkesir'İN ÇOK BÜYÜK BİR TARIMSAL POTANSİYELE SAHİP OLDUĞUNU BELİRTEREK, BU POTANSİYELİN EN VERİMLİ BİÇİMDE DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN ÇABA GÖSTERDİKLERİNİ ANLATTI. BALIKESİR'in 513 bin 946 hektarlık tarım arazilerinin yüzde 62'SİNİN TARLA ARAZİSİ, YÜZDE 16'sının zeytinlik,yüzde 12'SİNİN SEBZE ARAZİSİ OLARAK DEĞERLENDİRİLDİĞİNİ VURGULAYAN CEYHUN, ŞÖYLE KONUŞTU:

"BALIKESİR'de Tarım Teşkilatı'NIN BAŞARILI ÇALIŞMALARININ DA KATKISIYLA, MODERN ANLAMDA TARIM VE HAYVANCILIK YAPILMAKTADIR. 303'ü tarımsal kalkınma, 20'Sİ SULAMA, 17'si su ürünleri ve 1'İ PANCAR EKİCİLERİ OLMAK ÜZERE TOPLAM 341 KOOPERATİF BULUNMAKTADIR. AYRICA TOPLAM 12 ADET ÜST BİRLİK VE BÖLGE BİRLİĞİ STATÜSÜNDE KOOPERATİF FAALİYET GÖSTERMEKTEDİR. 2005 YILINDA FAALİYET GÖSTEREN 4 ADET KALKINMA KOOPERATİFİNE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI KAYNAKLI TOPLAM 3 MİLYON 355 BİN YTL KREDİ KULLANDIRILDI. BALIKESİR VE BANDIRMA TARIM VE HAYVANCILIKTA SAHİP OLDUĞU POTANSİYELİ İYİ DEĞERLENDİRDİĞİNDE AVRUPA BİRLİĞİ İLE UYUM SÜRECİNDE CİDDİ BİR SORUN YAŞAMAYACAKTIR."

BANDIRMA TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALİT SEZGİN İSE TÜRKİYE'deki 116 borsa arasında işlem hacmi olarak 16.sırada olduklarını söyledi. Sezgin, Bandırma'NIN TARIMSAL POTANSİYELİ HAKKINDA ŞU BİLGİLERİ VERDİ:

"BANDIRMA TARIMSAL AÇIDAN ÖNEMLİ BİR ÜRETİM VE TÜKETİM MERKEZİDİR. ÜLKEMİZİN EN ÖNEMLİ TÜKETİM MERKEZLERİNE, DEYİM YERİNDEYSE BİR ADIM UZAKLIKTADIR. TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ'nin şube müdürlüğü ilçemizde bulunmaktadır. Marmara Denizi kıyısında en büyük ikinci liman, Bandırma Limanı'DIR. BANDIRMA VERİMLİ ARAZİLERİNİN YANİ SIRA MANYAS, GÖNEN, KARACABEY, SUSURLUK İLÇELERİNDE YETİŞEN TARIM ÜRÜNLERİNİN DE ÇIKIŞ KAPISIDIR."

AB'de ticaret borsalarının önemi

Türkiye'NİN, AB'ye üyelik müzakerelerine başladığını hatırlatan Sezgin, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Tarım Türkiye'NİN ADAYLIĞIN GETİRDİĞİ YÜKÜMLÜLÜKLER ÇERÇEVESİNDE YÜRÜTMESİ GEREKEN UYUM ÇALIŞMALARININ EN ÖNEMLİ BAŞLIKLARINDAN BİRİNİ OLUŞTURMAKTADIR. ANCAK, TÜRKİYE'deki tarım sektörü gerek işgücü, gerek ekonomik, gerekse altyapı bakımından AB'NİN TARIMSAL YAPISINDAN OLDUKÇA FARKLIDIR. AB'ye katılım müzakerelerinin en zor bölümü tarım ve hayvancılık konusunda yaşanacaktır. Bu sürecin sorunsuz atlatılmasında yine en büyük rol ticaret borsalarında olacaktır. Ticaret borsaları, hem tarımın hem de sanayinin gelişmesinde, ekonominin de sağlıklı bir şekilde çalışmasının temelidir. Rekabetçi piyasaların oluşmasında da etkin bir rol sahibidir. Ticaret borsaları sadece üretici ile tüccar ve sanayici arasında bir köprü görevi kurmakla kalmayıp ekonominin kayıtlı hale gelmesini sağlayarak kamu gelirleri artmasını da sağlamaktadır. Tüm bu yapısal ve kurumsal farklılıklardan dolayı Türkiye'NİN MEVCUT TARIMSAL YAPISININ AB'ye uyumunun sağlanabilmesinin Avrupa Birliği için pahalı bir yatırım olacağı belli çevrelerce ifade edilmektedir. Türkiye, AB'YE TAM ÜYE OLABİLECEK Mİ? ORTAK TARIM POLİTİKASINA DAHİL EDİLECEK MİDİR? BÖLGEMİZDE BİZİM BU SÜREÇTE NELERLE KARŞILAŞACAĞIMIZI, NE TÜR TEDBİRLER ALMAMIZ GEREKECEĞİNİ BURADA UZMANLARLA TARTIŞACAĞIZ. BUNDAN SONRA DA BU TÜR TOPLANTILARIMIZ DEVAM EDECEK."

UN SANAYİİNDE KONSOLİDASYON ŞART

UN SANAYİCİLERİ FEDERASYONU GENEL SEKRETERİ EDİP AKTAŞ, HUBUBAT VE UN SEKTÖRÜ İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME YAPARAK AB İLE UYUM SÜRECİNDE UN SEKTÖRÜNÜN CİDDİ BİR KONSOLİDASYONA TABİ TUTULMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ. SEKTÖRDE ÇOK BÜYÜK BİR KAPASİTE FAZLASI SORUNU OLDUĞUNU ANLATAN AKTAŞ, TÜRKİYE'de 21 milyon ton buğday üretimine karşın 35 milyon ton kapasiteli un fabrikası olduğunu belirtti. Un sanayiindeki bin 200 kurulu fabrika olduğunu anımsatan Aktaş, şöyle devam etti:

"Bizdeki atıl kapasite hiçbir AB ülkesinde yok. Bu sorunu çözmek için uyum sürecinde bu fabrikaların birbirleri ile işbirliği yaparak birleşmeleri lazım. AB sürecindeki hedef un fabrikası sayısını 200 civarına getirmek olmalı. Aksi takdirde haksız rekabetten kurtulmak mümkün değil. Bir diğer sorun da kayıtdışılıktır. Elimizde sağlıklı güncel veriler olmadığı taktirde sağlıklı politikaları nasıl oluşturabiliriz. Geçen sene kayıt sistemi açısından prim sistemi getirildi. Bu çok güzel bir sistemdi. Bunun mutlaka devam etmesi gerekir" dedi.

Standartlar konusunda da ciddi sıkıntılar yaşandığını anlatan Aktaş, gıda güvenliğinin sağlanması için ürünün her aşamada belli standartlara kavuşturulması gerektiğini söyledi. Standartlar, kalite ve hijyen denetimleri açısından AB ile Türkiye arasında çok büyük farklar olduğunu vurgulayan Aktaş, Toprak Mahsülleri Ofisi'NİN STATÜSÜNÜN DEĞİŞTİRİLEREK BİR ÖDEME VE DEPOLAMA BİRİMİ HALİNE GETİRİLMESİ GEREKTİĞİNİ SÖZLERİNE EKLEDİ.

"MEVCUT YAPIYLA AB'ye üyelik tarımı tasfiyeye götürür"

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın, AB sürecinin çok ciddiye alınması gerek bir çalışma alanı olduğunu belirterek, "Türkiye ile AB ortak tarım politikası gibi iki çok farklı yapının birbirine entegrasyonundan bahsediyoruz. AB açısından tarım sektörü sosyo-ekonomik açıdan son derece önemli ve iyi değerlendiriliyor. Türkiye'DE İSE TARIM KONUSUNDA SON DERECE ÖNEMLİ EKSİKLİKLER VAR. TARIM ÜRÜNLERİNİN FİYATLARI REEL OLARAK GERİYE GİDERKEN,TARIMSAL GİRDİLERİN FİYATLARI SÜREKLİ OLARAK ARTIYOR. BÖYLE BİR YAPIDA EŞİT OLMAYAN ŞARTLARDA REKABETE ZORLANAN ÜLKE TARIMI EĞER BU ŞARTLARDA AB İLE UYUMA ZORLANIRSA TARIMDA TASFİYE SÜRECİ BAŞLAR" DİYE KONUŞTU.

TÜRKİYE'nin birçok tarım ürününde verimlilik sorunu yaşamadığını, gelişmiş ülkelerin devlet desteği ile ürün fiyatlarını düşürmesi nedeniyle rekabet edemediğini anlatan Günaydın, tarımsal desteklerin azaltılmasını eleştirdi. Bugünkü şartlarda AB ortak tarım politikasına uyum için yılda 11 milyar Euro kaynağa ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Günaydın: şöyle konuştu:

"Avrupa Birliği yetkilileri de tarımın en önemli sorun olduğunu açıkça söylüyorlar. Diyorlar ki bugünkü yapısı ile topluluğa üye olursanız sadece yaş meyve sebze, biraz kuru ürünlerde ve koyunculukta şansınız olabilir. Geriye kalan tarımın yüzde 90'DAN FAZLA BÖLÜMÜNDEN VAZGEÇECEKSİNİZ. YANİ TARIMI CİDDİ BİR TASFİYE BEKLİYOR. BU NEDENLE AVRUPA BİRLİĞİ KONUSUNU ÇOK CİDDİ BİR ŞEKİLDE DÜŞÜNMEK VE ÜLKE ÇIKARLARINA UYGUN POLİTİKALAR ÜRETMEK ZORUNDAYIZ. BU ÜLKE TARIMINI NE IMF NE DÜNYA BANKASI VE NE DE AB POLİTİKALARI DEĞİL, ÜLKENİN KENDİ ÇIKARLARINA DAYANAN POLİTİKALAR KURTARABİLİR."

"MEDYA, TARIMLA BARIŞIK DEĞİL"

DÜNYA GAZETESİ TARIM YAZARI ALİ EKBER YILDIRIM İSE MEDYANIN TARIM SEKTÖRÜ VE AB'ye bakış açısını değerlendirdiği konuşmasında Türk medyasının tarım sektörü ile barışık olmadığını söyledi. Medyada AB ve tarım konusunun magazinsel ve yüzeysel ele alındığını anlatan Yıldırım, "Tarım konusunda uzman gazeteci ne yazık ki çok az. Avrupa Birliği ve tarım konusunu sadece birkaç üniversite hocası yazıyor. Onlar da tek taraflı ve AB yanlısı yazıyorlar" dedi. Tarım Bakanlığı'NIN DA BİLGİ AKIŞINDA ÇOK YETERSİZ KALDIĞINI ÖNE SÜREN YILDIRIM, ŞÖYLE DEVAM ETTİ:

"AB İLE TARIM MÜZAKERELERİNDE TANITICI TARAMA SÜRECİ BÜYÜK ÖLÇÜDE TAMAMLANDI.ANCAK KAMUOYU BU KONUDA BİLGİLENDİRİLMİYOR. MEDYA İŞİN MAGAZİNSEL BOYUTUNDA KALIYOR. TÜRKİYE'de kokoreç yasaklanacak mı diye birçok haber verilirken, ürün bazında, ortak tarım politikasına uyum konusunda ne gibi, sorunlarla karşılaşılacağı medyada yer bulamıyor. Oysa bu süreçte medya bilgilendirme rolünü çok iyi ve tarafsız bir şekilde yerine getirmeli."

"Tarım Bakanlığı hazırlıklarını sürdürüyor"

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Koordinasyon Daire Başkanı Kemal Sandık ise konuşmasında bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi verdi. AB konusunda 7 çalışma komisyonunun uzun zamandan beri çalıştığını hatırlatan Sandık, eldeki imkanlarla en iyi şekilde müzakere sürecine hazırlandıklarını söyledi.

Tarımsal desteklerin kaldırılması için gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere veya az gelişmiş ülkelere ciddi dayatmalarda bulunduğunu anlatan Sandık, "Gümrük vergilerini kaldırın biz size daha uygun şartlarda ürün satalım politikası uyguluyorlar. Bu politikalara boyun eğersek,silah sanayiindeki gibi tarım sektöründe de dışarıya bağımlı olacağımız kesin. Bu nedenle avantajlarımızı ve dezavantajlarımızı çok iyi değerlendirmemiz ve buna göre hazırlıklarımızı yaparak müzakereleri sürdürmemiz gerekiyor" dedi.

Tarımda işletme yapısının çok küçük olduğuna dikkat çeken Sandık, AB'NİN BİR STANDARTLAR MANZUMESİ OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKEREK, ŞU DEĞERLENDİRMEYİ YAPTI:

"BİZİM KENDİ PROSEDÜRÜMÜZÜ, TARIMLA İLGİLİ BÜTÜN MEVZUATIMIZI AB İLE UYUMLU HALE GETİRMEMİZ GEREKİYOR. TARIM MÜZAKERELERİ KONUSUNDA TANITICI TARAMA SÜRECİ BU AY SONUNDA TAMAMLANACAK. İŞİN AYRINTILI KISMI VE ASIL ÖNEMLİ BÖLÜMÜ BUNDAN SONRA BAŞLIYOR. ÜLKEMİZİN AVANTAJLI OLDUĞU SEKTÖRLER VAR. DEZAVANTAJLI OLDUĞU SEKTÖRLER VAR. ÖZELLİKLE HAYVANSAL VE SÜT ÜRÜNLERİNDE AB İLE CİDDİ SORUN YAŞAYACAĞIMIZ BİR ALAN. ÜRETTİĞİMİZ SÜT MİKTARI 10 MİLYON TON CİVARINDA İKEN SANAYİDE KULLANILAN SÜT MİKTARI 3 MİLYON TONDUR. AVRUPA BİRLİĞİ SADECE BU 3 MİLYON TONLUK KISMI DİKKATE ALIYOR. GERİ KALANI CEZA KESEREK İMHA ETMENİZİ İSTİYOR. BU NEDENLE MÜZAKERE SÜRECİNDE ÇOK CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPMAMIZ VE ÜRETİMİMİZİ KAYIT ALTINA ALMAMIZ GEREKİR AKSİ TAKDİRDE BİRÇOK MANDIRA VE MEZBAHA KAPACAKTIR."

TARIMA VERİLEN DESTEKLERİN YETERLİ OLMADIĞINI VE UYUM SÜRECİNE HAZIRLIK İÇİN DAHA BÜYÜK KAYNAĞA İHTİYAÇ OLDUĞUNU ANLATAN SANDIK, HANGİ SİYASİ İKTİDAR OLURSA OLSUN DEVLETİN TEPESİNDEN TARIMA BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMEDİĞİ SÜRECE AB İLE UYUM SÜRECİNİN ÇOK ZOR OLACAĞINI SÖZLERİNE EKLEDİ.

Okunma Sayısı: 1016