BİRGÜN GAZETESİ: ZİRAİ DON NEDİR? TÜRKİYE’DE ZİRAİ DON YAŞANAN İLLER NERELERİDİR? HANGİ MAHSULLER ZİRAİ DONDAN ETKİLENDİ?- 16 NİSAN 2025

BİRGÜN GAZETESİ: ZİRAİ DON NEDİR? TÜRKİYE’DE ZİRAİ DON YAŞANAN İLLER NERELERİDİR? HANGİ MAHSULLER ZİRAİ DONDAN ETKİLENDİ?- 16 NİSAN 2025
MERKEZ
16.04.2025

Malatya, Elazığ, Denizli, Manisa, Uşak ve Karadeniz’in birçok bölgesinde etkili olan zirai don sonrası zirai don nedir sorusu gündeme oturdu. Yaşanan afetin başta kayısı, üzüm, fındık, narenciye olmak üzere çok sayıda bahçe ve tarlada görülmesiyle birlikte hangi mahsuller zirai dondan etkilendi araştırması hız kazandı. Peki, Zirai don nedir? Türkiye’de zirai don yaşanan iller nereleridir? Hangi mahsuller zirai dondan etkilendi? İşte detaylar!

 
ZİRAİ DON NEDİR?

Zirai don, hava sıcaklığının tarımsal ürünlerin zarar görebileceği seviyenin altına düşmesiyle oluşan doğal bir olaydır. Özellikle gece saatlerinde sıcaklık sıfır derecenin altına indiğinde bitkilerin yaprakları, meyveleri ve tomurcukları zarar görebilir. Bu durum, hem ürün verimini düşürmekte hem de çiftçilerin ekonomik kayıplar yaşamasına neden olmaktadır.

TÜRKİYE’DE ZİRAİ DON YAŞANAN İLLER NERELERİDİR?



Türkiye, iklim değişikliği nedeniyle yılın farklı zamanlarında çeşitli bölgelerde zirai don riski yaşamaktadır. Meteorolojik verilere göre, zirai don olayının sıklıkla görüldüğü iller şunlardır:

Malatya, Elazığ, Manisa, İzmir, Uşak, Denizli, Bursa, Eskişehir, Bilecik, Çanakkale, Yalova, Tekirdağ, Niğde, Karaman, Aksaray, Konya, Kırşehir, Sakarya, Karabük, Düzce, Bolu, Trabzon, Ordu, Rize, Giresun, Kahramanmaraş, Adıyaman, Erzincan, Erzurum, Tunceli, Amasya, Tokat, Çankırı, Çorum, Kastamonu, Samsun.

HANGİ MAHSULLER TÜRKİYE’DE ZİRAİ DONDAN ETKİLENİYOR?



Zirai don, birçok farklı tarım ürününde hasara neden olabilir. Türkiye’de zirai dondan en çok etkilenen başlıca mahsuller şunlardır:
  • Kayısı (özellikle Malatya'da)
  • Üzüm
  • Elma
  • Kiraz
  • Fındık
  • Zeytin
  • Badem
  • Ceviz
  • Buğday ve arpa gibi tahıllar
  • Sebze fideleri ve erken dikilen sebzeler (domates, biber, patlıcan)
  • Çay (Doğu Karadeniz bölgesinde)
İmamoğlu'ndan 'zirai don' olayı sonrası çağrı: Tüm imkanlar seferber edilmeli
Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, bazı bölgelerde görülen zirai don olayıyla ilgili, "Başta Tarım Bakanlığı ve ilgili tüm bakanlıklar olmak üzere Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tüm imkanlarını seferber etmelidir" çağrısını yaptı.

ÜRETİCİLERİN ZARARI KARŞILANACAK MI?

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, "Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı ve zirai don sigortası olmayan çiftçilerimizin zarar gören mahsullerinin üretimi için yaptıkları harcamalarının hasar oranına göre karşılanması için Tarım Bakanlığımız çalışmalarına başladı. Tarım Bakanımıza konuyu çiftçilerimizle yakın istişare halinde yürütmesi için gereken talimatları verdim. Şahsen biz de yapılan bu çalışmaları büyük bir hassasiyetle takip edeceğiz. Üreticilerimize tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Hükümetimizin tüm imkanlarıyla, tüm kapasitesiyle bu zor günlerinde çiftçilerimizin, üreticilerimizin yanında olduğunun bilinmesini istiyorum." dedi.

BAKAN YUMAKLI'DAN AÇIKLAMA
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, zirai don sigortası olmayan ancak Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı üreticilerin zarar gören mahsullerinin üretimi için yaptıkları harcamaları, hasarı oranında karşılayacaklarını ifade etti.

ZİRAİ DONUN ZARARLARINA KARŞI AFET BÖLGESİ TALEBİ


Üreticiler yıllardır değişmesini istedikleri tarım politikalarının altında ezilirken TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, zirai donun etkili olduğu illerin acil olarak afet bölgesi ilan edilmesini ve Tarım Sigortaları Havuzu’na (TARSİM) dahil olamayan olmayan üreticilerin de zararlarının devlet tarafından karşılanması gerektiğini belirtti.

DON FİYATLARI DA VURACAK

Suiçmez, “Zirai don olayı; kayısıdan fındığa, elmadan patatese, şeker pancarından üzüme kadar değişik oranlarda ciddi zararlar verdi. İster istemez, donun da etkisiyle meyve ve sebzede arz açığı ortaya çıkacak. Bu da fiyatların iç piyasada yükselmesine yol açacak. Aynı zamanda kayısı, fındık, üzüm gibi ürünler ve sebzeler olmak üzere, bunlar bizim kendimize yeterli olduğumuz, fazlamızın olduğu ve yurt dışına ihraç ettiğimiz ürünler. Dolayısıyla ihracat gelirlerinde de bir azalma gündeme gelebilecek. Sonbaharda da yaşadık, yaz aylarında da daha çok gündeme gelecek olan kuraklık da var. Ve maalesef, sulama dahil, yeterli önlemler alınamadığı için kuraklık da yine ürün fiyatlarını iç piyasada yükseltecek” diyerek yaşanan zirai don olayının ülkede yaratacağı etkiyi özetledi.

AFETİN KEMERİNİ SIKAMAZSINIZ

Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) ve TARSİM'e kayıtlı olmayan çiftçilerin de çok ciddi hasarlarının olduğunu, bu nedenle afet ilanının şart olduğunu söyleyen Suiçmez, “TARSİM’e kayıtlı çiftçi sayısı maalesef çok fazla değil. Böylesine kuvvetli donun olduğu, geniş alanlarda, büyük alanlarda hissedilen yerlerde, TARSİM'e kayıtlı üreticiler hasarlarının belli bir bölümünü karşılayabilecek iken diğer üreticilerin zararlarını kim karşılayacak? Gerek TARSİM, gerek Tarım Bakanlığı hiç gecikmeden gerçekçi biçimde hasar tespitlerini yapmalı. Uygulanan kemer sıkma politikalarında her yere para varken tarıma yok. Genel anlamda destekler, girdiler, düşük tutulan alım fiyatları dahil... Bu anlamda, afet bölgesi ilan etmekten iktidar sürekli kaçınıyor. Kuvvetli donun olduğu, yaygın olduğu alanların hiç gecikmeden, ekonomik gerekçelere sığınmadan afet bölgesi ilan edilmesi gerekir. Dolayısıyla afetten etkilenen tüm çiftçilerin gerekli desteği alması gerekir” dedi. Çiftçilerin bankalara borçlarının devamlı arttığını hatırlatan Suiçmez, borç faizlerinin silinmesi ve anapara ödemelerinin ertelenmesi çağrısı yaptı.

Suiçmez son olarak şunları söyledi: “Üretimde iklim etkileri elbet olacak ama şu anda olan ve gelecek aylarda yaşanacak gıda enflasyonunun, dış ticaretteki pazar kayıplarının nedenini iklime bağlamamak lazım. Bunlar olmadan önce de Türkiye'deki toplam destek bütçesi yetersiz. Destekler geciktiriliyor. Girdilerde dışarıya bağımlıyız. KDV, ÖTV indirimi dahil; mazotta, gübrede, tohumda, ilaçta, yemde çiftçi lehine bir indirim yok. Sulama suyu, elektrik maliyetleri yüksek, işçilik yüksek. Daha da önemlisi, geçen yıl olduğu gibi TMO'nun (Toprak Mahsulleri Ofisi), Çaykur'un üretim maliyetinin altında alım fiyatı açıklayarak çiftçinin zarar etmesini hızlandırması. Biz diyoruz: Tarımdan tasarruf edilmez. Üreticiye verilecek destek, tüketiciye de verilecek destektir. Bu mağduriyetin sorumlusu iklim değil, günah keçisi zincir marketler değil, yanlı ve yanlış tarım politikalarıdır.”

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.

Okunma Sayısı: 80