BLOOMBERG BUSİNESSWEEK: DON VURDU KURAKLIK YAKTI - 22 AĞUSTOS 2025

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, "Tarımdan tasarruf edilemez. Kaynak yok demek çözüm değil. Yeterli kaynak var." uyarısında bulundu.
2025 yılında Şubat, Mart ve özellikle Nisan aylarında, Tarım ve Orman Bakanlığı'na göre 34, gerçekte ise 65 ilde en yaygın ve yıkıcı don etkisinin yaşandığını belirtti.
Don olayının narenciye, üzüm, kayısı, fındık, fıstık, kiraz, elma, şeftali, nektarin, armut, ayva, badem, ceviz, çay, gül gibi önemli ihracat ürünlerinde ciddi rekolte kayıplarına yol açtığını söyledi.
TÜİK'in 2025 yılı 1. Bitkisel Üretim Tahmini'ne göre meyve üretiminde %24.4 azalma ve 7 milyon ton rekolte kaybı bekleniyor.
Zirai donun meyveciliği vurması nedeniyle Türkiye'nin yaş ve kuru meyve ihracat potansiyelinin ciddi tehlikede olduğunu belirtti.
Geçen yıl 67 bin ton olan kiraz ihracatının 6 bin tona düştüğünü, bu düşüşün kayısı, fındık, fıstık, üzüm ve incirde de yaşanacağını ifade etti.
Türkiye'nin 2007 ve özellikle 2019 sonrası kuraklığın olumsuz etkilerini yaşadığını ve 2025 yılı ve sonrasında da yaşamaya devam edeceğini belirtti.
Kuraklığın en çok kuru tarım yapılan buğday, arpa, mercimek, nohut, ayçiçeği gibi ürünleri ve fındık, üzüm, kayısı, antepfıstığı, narenciye gibi birçok meyveyi olumsuz etkilediğini söyledi.
Baki Remzi Suiçmez, zamanında somut önlemler alınmazsa yerli üretimdeki gıda arz açığının artacağını, kendine yeterliliğin azalacağını ve ithalat bağımlılığının artacağını belirtti.
Tarım ve Orman Bakanı'nın "sadece meyveler etkilendi, stratejik ürünler etkilenmedi" söylemine karşı, 2025 yılında ihracat ürünlerinin yanı sıra hububat, bakliyat ve yağlık tohumlardaki üretimin de kuraklıktan etkilendiğini vurguladı.
Tarımdan tasarruf edilemeyeceğini, yeterli kaynağın üreticilere verilmesi gerektiğini, aksi takdirde üreticinin alandan çekileceğini ve gelecek yılların kaybedileceğini ifade etti.
Gıda üretimindeki sürekliliğin, tüketicilere ucuz ve sağlıklı ürünlerin gelmesini sağlayacağını belirtti.
Merkez Bankası Başkanı'nın 2025 yılı üçüncü Enflasyon Raporu sunumunda zirai don ve kuraklığın gıda fiyatlarına etkilerine değinmesinin önemli ancak yeterli olmadığını söyledi.
Gerekli somut politik, ekonomik, ekolojik, sosyolojik, bilimsel yapısal ve altyapısal önlemlerin alınmaması durumunda bu sürecin devam edeceğini belirtti.
"Çiftçilerin iklim risklerine karşı yapabilecekleri oldukça sınırlı" başlığı altında, Suiçmez, kuraklık, don, sel, dolu zararlarının meteorolojik olayların somut sonuçları olduğunu ve çiftçilerin bu risklere karşı yapabileceklerinin sınırlı olduğunu söyledi.
Kamu yönetiminin afet öncesi, anı ve sonrası için önceden belirlemeler yapması ve somut çözümleri zamanında uygulaması gerektiğini ifade etti.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün erken uyarı sisteminin güçlendirilmesi ve üreticiye zamanında ulaşması gerektiğini vurguladı.
Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) uygulamalarındaki sorunların (yüksek poliçe, kesinti fazlalığı, gerçekçi olmayan hasar tespiti, zamanında ödememe) çözülerek tarım sigortasının yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.
Suiçmez'e göre, tarımsal üretimin ve tüketiminin devamlılığı için en gerçekçi çözüm, hiçbir doğal afet olmasa bile zor durumda olan ve kâr edemeyen çiftçinin koşulsuz ve hemen desteklenmesidir.
Üretimdeki sürekliliği sağlamak için mevcut desteklerin artırılması, zamanında ödenmesi ve kuraklık, don, dolu, yangın, deprem gibi olumsuzluklara yönelik ek ekonomik ve teknik destek programlarının derhal yaşama geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Dergiye ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ