Uluslararası etkinlikler, festival havasında geçen organizasyonlar elbette ki şehrin tanıtımına katkı sağlar, renk katar. Ancak asıl mesele, gündelik hayatın içindeki sorunları görmezden gelerek “ışıkların altında” sahte bir huzur tablosu çizmek midir?

En kolay ve en çok alkış getiren iş uluslararası etkinlikler (Programda Uluslar arası katılımcı grup yada sanatçı gözükmüyor) düzenlemek olabilir. Ama asli göreviniz ne? Yürüdüğümüz kaldırımlar dökülüyor, yollar çukurdan geçilmiyor. Gün aşırı patlayan su boruları, saatlerce hatta günlerce süren kesintiler halkı bezdirmiş durumda. Kumsallar, meralar işgal altında; halkın malı halka kapalı. İnsanlar geçim derdiyle boğuşuyor, pazar filesini dolduramıyor.

Yürüdüğümüz kaldırımlar dökülüyor, yollar çukurdan geçilmez hale gelmiş. Gün aşırı patlayan su boruları, kesilen sular halkın sabrını taşırıyor. Kumsallar, meralar işgal altında; halkın malı halka kapalı. İnsanlar geçim derdinde boğuşuyor, hayat pahalılığı nefes aldırmıyor.

Tüm bu gerçekler ortadayken “ÇALSIN SAZLAR” diyerek sorunları örtmek, halkın dertlerini yok saymaktır. Şatafatlı organizasyonlar yerine asli görevlerinizi yapın. Çünkü bu şehirde ihtiyaç olan şey, ışıklı sahneler değil, düzgün kaldırımlar; pahalı konserler değil, kesintisiz su; yabancı misafirler için kırmızı halılar değil, halk için açık sahiller ve meralar.

Halk, gösterişe değil; hizmete, çözüme, adalete bakar. Unutmayın, alkış sesi kısa sürer ama çözülmeyen sorunların sesi hiç susmaz. Göreviniz ışık şovlarıyla göz boyamak değil; bu şehrin suyunu, yolunu, kaldırımlarını, sahillerindeki işgalleri sonlandırmak! Halkın derdini çözmeden her halay, sorunların üstünde oynanan bir oyundur.

Halk, gösterişe değil; hizmete, çözüme, adalete bakar. Unutmayın, alkış sesi kısa sürer ama çözülmeyen sorunların sesi hiç susmaz.08/08/2025                                                                             

Cemil PEHLEVAN                                               
ŞUBE BAŞKANI