CUMHURİYET GAZETESİ: TALAN YASASI AYM'YE TAŞINDI: 'ÜLKE KAYNAKLARI YABANCI ŞİRKETLERE TRANSFER EDİLİYOR'- 18 EYLÜL 2025

CUMHURİYET GAZETESİ: TALAN YASASI AYM'YE TAŞINDI: 'ÜLKE KAYNAKLARI YABANCI ŞİRKETLERE TRANSFER EDİLİYOR'- 18 EYLÜL 2025
MERKEZ
18.09.2025

Zeytinliklerin talan edilmesinin önünü açan yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) dava açıldı. Demokratik kitle örgütleri söz konusu yasayı savaş kaybetmiş bir ülkenin verdiği tavizler olarak nitelendirdi.

 
İktidar, yurdun dört bir yanında bulunan orman ve tarım arazilerini sermayeye peşkeş çekerken, bir de TBMM’den zeytinliklerin talanının önünü açan Maden Yasası’nı geçirdi. Böylelikle zeytinliklerin taşınmasına başlandı. Kamuoyunun ve siyasilerin yoğun tepkisini çeken yasa karşısında, CHP, Demokrat Parti, Demokratik Bölgeler Partisi, DEVA Partisi, Emek Partisi, Gelecek Partisi, DEM Parti, İYİ Parti, Saadet Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yeşil Sol Parti ve 5 bağımsız miletvekilinin aralarında bulunduğu yaklaşık 260 milletvekili, imza vererek Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) dava açtı.

Yasanın yürürlülüğünün durdurulması amacıyla açılan dava sonrası siyasi parti temsilcileri, AYM binasının karşısında bulunan Ahlatlıbel Parkı’nda çeşitli açıklamalarda bulundu. Başvuru sonrası yapılan açıklamaya SOL Parti, KESK ve birçok demokratik kitle örgütü de destek verdi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, yaptığı açıklamada, “Sıklıkla yoklama isteyerek birçok yasayı engelleyebildik. Ancak bu yasa için gece 3'te dahi yoklama istesek, AKP'nin bütün milletvekilleri adeta Meclis'te asker olmuş, el kaldırmak için bekliyorlardı. Bu durum, sermayenin üzülerek söylüyorum ki, Cumhur İttifakı'na ne ölçüde egemen olduğunun en açık göstergesidir” dedi. Yasanın son derece önemli bir yıkım yasası olduğunu belirten Günaydın, “Bu yasanın uygulanması, Türkiye'nin zaten mahvedilen ekosisteminin geri dönüşümsüz olarak elden çıkması anlamına geliyor. Bu bağlamda biz AYM’ye buradan seslenmek istiyoruz, 10 küsur yıldır yürütmeyi durdurma kararı vermediniz. Burada telafisi imkânsız zararların doğması ve hukuka açık aykırılık ilkeleri birlikte gerçekleşiyor” ifadelerini kullanarak AYM’ye yürütmeyi durdurma karar vermesi ve yasayı iptal etmesine yönelik çağrıda bulundu.

Günaydın’ın ardından DEM Parti Grup Başkan Vekili Gülüstan Koçyiğit, Yeni Yol Grubu Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Demokrat Parti İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, EMEK Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Türkiye İşçi Partisi Parti Meclisi Üyesi Talya Aydın ve Sol Parti Sözcüsü İlknur Başar da birer konuşma yaptı. Alanda bulunan yurttaşlar “Toprağımızı vermiyoruz, Suyumu, toprağımı, zeytinimi savunuyorum” yazılı pankartlar açtı. 

ELİNDE FİDANLA YERE ATLADI

Artvin Cankurtaran’da orman parkı projesi için iş makineleri ormanlık alana girince köylüler kesim ekibine müdahale etmiş, köylüler iş makinelerine engel olmaya kalkınca Muhammet Ustabaş isimli, şirketle bağlantılı kişi köylülere silahla saldırmıştı. Yaralananlardan Reşit Kibar, tüm müdahalelere karşın yaşamını yitirmişti. Reşit Kibar’ın abisi Şükrü Kibar da alanda bir konuşma yaptı. Dava kapsamında kendilerine destek isteyen Kibar’ın konuşması sırasında üstüne beyaz kefen geçiren bir yurttaş, elindeki fidanla yere atladı. 

‘HALK SAĞLIĞI SORUNU’


Siyasilerden, meslek odalarından ve demokratik kitle örgütlerinden çeşitli isimler, konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuştu. Açıklamalarda bulunan isimler ve açıklamaları şöyle:

- CHP Sağlık Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz: Bu mesele yalnızca zeytinliklerle ilgili değil. Tüm yaşam kaynaklarımız yağmalanıyor. Devlet bunun yasal altyapısını oluşturdu. Binlerce maden ruhsatı verildi ve verilmeye devam ediliyor. Şehirlerimizin yüzde 70’inin üzerinde alanı madenlere tahsis edilmiş durumda. Madenlerin böyle açılmasıyla adeta bir sömürge madenciliği uygulanıyor. Hem su kaynaklarımız tüketiliyor, hem de var olan kaynaklar da ağır metal, asit gibi maddelerle kirleniyor. Bu kirlilik, basit bir arıtmaymla düzeltilebilecek gibi de değil. İçme suyu niteliğindeki sularımız ya zehirleniyor, ya da kuruyor. Çok büyük çukurlar açılıyor, coğrafya değişiyor, patlatmalar yapılıyor, ormanlar ortadan kaldırılıyor, halkımızın yaşam kaynakları ortadan kaldırılıyor.

Bu hukuksuz bir şekilde yapılıyor. İnsanların arsasına bir Cumhurbaşkanlığı Kararı ile acele kamulaştırma denilerek çökülüyor adeta. Hukuk da artık işlevini kaybetmiş görünüyor. Bu, tüm anadolu coğrafyasının madenciler tarafından talan edilmesi yasasıdır. Bunu durdurmak zorundayız. Bu aynı zamanda ağır metal zehirlenmesine de yol açabilecek bir halk sağlığı sorunudur.

- TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez: Meclis’te gerek komisyonlarda gerekse Genel Kurul’da çok hızlı bir şekilde geçirilen talan yasası bugün yürürlükte. Olumsuzlukları yaşamaya bir bir başladık. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, tüm bakanlıkların üzerinde bir yetkiyle donatıldı. MAPEG, ormanlar, zeytinlikler ve meralarda özel yetkilerle donatıldı. Bu kabul edilemez. Anayasa’nın birçok maddesine aykırılık teşkil ediyor bu yasa. Aynı zamanda özel yasaları Toprak Koruma Kanunu, Mera Kanunu, Orman Kanunu, Zeytinlik Kanunu’nun da hükümlerine aykırı.

- Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu Koordinatörü Mehmet Emin Arslan: Lokasyonlar olarak alanlarımızı savunuyoruz ama Türkiye topraklarının tümünü ayrıca savunuyoruz. Maden Yasası maalesef bizim hiç istemediğimiz bir yasa. Şu anda adeta savaş kaybetmiş bir ülkenin verdiği tavizler gibi algıladığımız bir durumdayız. Çünkü çıkarılan madenlerin yalnızca yüzde birinin ülke kaynakları olarak alınıp gerisinin maalesef yabancı şirketlere transfer edildiğini biliyoruz. Dolayısıyla bu maden yasası, bu çıkarımları daha da hızlandırıyor.

Haber: Emirhan ÇOBAN

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.


Okunma Sayısı: 17