CUMHURİYET GAZETESİ: ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL BAŞKANI BAKİ REMZİ SUİÇMEZ: 'MEYVE SEBZE FİYATLARI BU SENE GIDA ARZ AÇIĞI NEDENİYLE DAHA DA YÜKSEK OLACAK' - 8 MAYIS 2025

CUMHURİYET GAZETESİ: ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL BAŞKANI BAKİ REMZİ SUİÇMEZ: 'MEYVE SEBZE FİYATLARI BU SENE GIDA ARZ AÇIĞI NEDENİYLE DAHA DA YÜKSEK OLACAK' - 8 MAYIS 2025
MERKEZ
08.05.2025

ZMO Başkanı Baki Remzi Suiçmez, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın geçen ay yaşanan zirai don olaylarının hasar tespit çalışmalarını hala açıklamadığına dikkat çekerek, "Yüzde 100’e varan hasarda eğer bu yıl çiftçinin cebine hiçbir gelir girmeyecekse ve yaptığı harcamaların karşılığını bile alamıyorsa bu önümüzdeki yılda hepimizin tüketmesi gereken sebze ve meyveler için çok ciddi sorunlara yol açacaktır. Meyve fiyatları zaten yüksekti, bu sene gıda arz açığı nedeniyle daha da yüksek olacak. İhracat kalemlerimizde düşüş olacak" dedi.

 

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, 10-14 Nisan arasında neredeyse tüm ülkede etkili olan zirai don felaketinin ardından Tarım ve Orman Bakanlığı'nın henüz bir hasar tespit raporu hazırlamadığına dikkat çekti.

Zirai don olayından ülke açısından da önemli ihraç kalemlerinin yer aldığı kiraz, fındık, kayısı gibi ürünlerinde yüzde 90'lara varan zararlar gördüğünü söyleyen Suiçmez, zararların karşılanması için ek bütçe talebinde bulundu. Suiçmez, şunları kaydetti:

"MEYVE, SEBZE VE TARLA ÜRÜNLERİNDE ÇOK CİDDİ DON ZARARI YAŞADIK''

"Gün geçmiyor ki herhangi bir ilimizde, herhangi bir üründe; don zararı, dolu zararı haberleri gündeme gelmesin. Şubat, mart, nisan aylarında Tarım Orman Bakanlığı'na göre 16 meyvede ama bize göre çok sayıda meyve, sebze ve tarla ürünlerinde çok ciddi bir don zararı yaşadık. Maalesef geçen zamana rağmen hasar tespit çalışmaları bakanlık tarafından henüz açıklanmadı. Üreticilerimizin ise kaybedecek bir dakikası yok. Örneğin; Karadeniz’in yüksek kesimlerindeki fındık, Afyonkarahisar ve Niğde dahil kiraz, elma, kayısı bunlar en önemli ihraç kalemlerimiz. Ve çiftçilerimizin ihracat üzerinden yüksek gelir sağladıkları ürünler. Şu anda kirazda yüzde 90’lara varan zarar var. Kayısı da öyle, fındıkta öyle, elma da öyle.

"ZATEN YÜKSEKTİ, DAHA DA YÜKSEK OLACAK''

Tarımda çiftçilerin devam etmesi için onların masraflarının karşılanması gerekir. Yüzde 100’e varan hasarda eğer bu yıl çiftçinin cebine hiçbir gelir girmeyecekse ve yaptığı harcamaların karşılığını bile alamıyorsa bu önümüzdeki yılda hepimizin tüketmesi gereken sebze ve meyveler için çok ciddi sorunlara yol açacaktır. Meyve fiyatları zaten yüksekti, bu sene gıda arz açığı nedeniyle daha da yüksek olacak. İhracat kalemlerimizde düşüş olacak. Bu durumda kamu yönetiminin yapması gereken gecikme değil. Konuyu sadece TARSİM’li çiftçilere TARSİM ödemelerine bağlamak da çözüm değil. Çünkü Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı olmayan çok sayıda bitkisel üretim, meyve ve sebze, tarla ürünü üreten çiftçimiz var. Bunların hasarlarını kim karşılayacak? Bunu geçtiğimiz günler de sormuştuk. Ayrıca TARSİM boyutunda da henüz tespit ve ödemeler gündemde değil. Örneğin kiraz boyutundan ele alırsak, don zarar paketleri yüksek boyutlardaki prim ödeme gerekçeleri yüzde 40’lara varan kesintiler nedeniyle sigorta yaptıran çiftçi sayısı zaten az onun içerisinde de bunların hasarlarının karşılanmalarını çok düşük olacak.

"SADECE 'İKLİM KAYNAKLI GIDA ENFLASYONU VAR' DEMEK KOLAYCILIK''

Zirai don zararlarının yanı sıra dolu zararlarını yaşadık yaşamaya da devam ediyoruz. Çukurova tarlalarında buğdayda dolu zararları gündemde. Sel zararları gündeme gelecek. Dolayısıyla en son açıklanan enflasyon verilerine göre yüzde 30’luk bir gıda enflasyonu var. OECD ülkelerinde birinciyiz. Dünyada ilk 5’teyiz. Çiftçinin para kazanamadığı, bahçe ve raf arası fiyat farkının 5 kat olduğu bir ortamda; üretim sorununu çözmeden, girdi maliyetlerini düşürmeden, destekleri zamanında vermeden TARSİM’i devlet desteğiyle yaygınlaştırmadan, gıda tedarik zincirini kısaltmadan, tüketici gelirlerini arttırmadan sadece ‘iklim kaynaklı gıda enflasyonu var’ demek hep söylüyoruz, kolaycılıktır.

"ÇİFTÇİNİN ZORUNLU GİDERLERİ HIZLA KARŞILANMALI''

Zirai don zararı, dolu zararı, sel zararı gündemde ayrıca yaşayacağımız kuraklık zararı da gündemde. Tarım doğaya bağlıdır. Üstü açık sanayi gibi düşünmek gerek. Her türlü meteorolojik olaydan bir şekilde etkileniyor. Burada Anayasa'nın 44 ve 45’inci maddelerine göre devlet üreticiyi korur. Biz somut adımlarla, hasar tespitlerin hemen yapılmasını, gerçekçi yapılmasını çiftçilerin harcadıkları maliyetlerin ödenmesini, borcu borçla döndürdüğü için kısa vadeli borçlar dahil borçların faizlerinin silinmesini ve ötelenmesi, BAĞKUR borçlarının mutlaka ötelenmesini ve oluşabilecek fiyat artışı boyutunu da ya ihracat yasağı ya da daha fazla ithalat gibi yollara başvurulmamasını, üreticilerimizin bu yıl ki hasarlarının karşılanırken seneye de üretime devam edebilmesi için budama bakım gibi zorunlu harcamalarının da hızla karşılanmasını talep ediyoruz.

"EK BÜTÇE HEMEN ŞİMDİ''

Tarımdan tasarruf edilemez. Kaynak yok demek çözüm değil. Yeterli kaynak var. O kaynak eğer üreticilerimize verilirse en azından üretici alandan çekilmez. Gelecek yıl ve yılları da kaybetmeyiz. Gıda üretimindeki süreklilik aynı zamanda da tüketici olarak bize ucuz, sağlıklı ürünlerin gelmesini sağlayacak. O yüzden gecikmeden üreticilerin sorunu çözülmeli. Bu sorun aynı zamanda hayvancılık sektöründe de yem maliyetleri, süt fiyatları, dışardan gelen etin çözüm olmadığı boyutunda bir bütün olarak ele alınmalı. Tarıma can suyu hemen şimdi, çiftçiye can suyu hemen şimdi bunun için de ek bütçe hemen şimdi."

Haberin kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.

Okunma Sayısı: 12