GERÇEK FARK,HER MAZLUMA SAHİP ÇIKMAKTIR!..

Gazze’de yaşanan zulüm hepimizin yüreğini dağladı. Orada akan kan, dinin, dilin, rengin ötesinde insanlığın ortak utancıdır. Ancak aynı duyarlılığı Doğu Türkistan’da, Kerkük’te, Karabağ’da, Suriye’nin kuzeyinde, Afrika’nın ücra köşelerinde yaşayan mazlumlar için de gösterebildiğimiz ölçüde vicdanımızın evrenselliğinden söz edebiliriz.

Gazze için sokaklara çıkan, dualar eden, yüreği yanan milyonlarca insanın hassasiyeti elbette takdire şayandır. Ancak vicdan, coğrafya veya kimlik seçmez. Mazlumun dili Türkçe de olsa, Arapça da olsa, Uygurca da olsa, insanlık onuru aynı şekilde ayaklar altına alınıyor demektir.

Doğu Türkistan’da milyonlarca Uygur Türkü, inancından dolayı toplama kamplarında tutuluyor; kültürü, dili ve kimliği sistematik biçimde yok edilmeye çalışılıyor. Kerkük’te ve Türkmen coğrafyasında, yüzyıllardır var olan Türk varlığı türlü baskılarla sindirilmeye uğraşılıyor. Ama ne yazık ki bu acılar çoğu zaman uluslararası vicdanın kör noktalarında kalıyor.

Biz, sadece bir bölgenin değil, her mazlumun sesi olmalıyız. Çünkü bir yerde adalet susarsa, diğer yerde de çığlık duyulmaz. Gazze için ağlarken Doğu Türkistan’ı, Kerkük’ü, Arakan’ı, Sudan’ı, Filistin dışındaki bütün acı coğrafyaları unutmamalıyız.

Mazluma kimliğiyle değil, zulmüyle bakmak insani olgunluğun, milli duruşun ve vicdani tutarlılığın gereğidir. Eğer biz Türk milleti olarak sadece kendi ırkımızın değil, insanlığın onurunu savunabilirsek; işte o zaman dünyaya adaletin, merhametin ve farkımızın ne olduğunu göstermiş oluruz.

Gerçek fark, sadece acıyı görmekte değil, her acıya aynı ölçüde yürekle dokunabilmekte yatar.06/10/2025

Cemil PEHLEVAN

 ŞUBE BAŞKANI