TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, zeytinliklerle ilgili yasakların getirilmek istendiği bir kanun teklifinin geri çekilmesi için çağrıda bulundu. Suiçmez, bu teklifin bazı maden şirketlerinin çıkarları doğrultusunda hazırlandığını vurguladı ve bu durumu "Cehenneme giden son viraj" şeklinde tanımladı. Suiçmez, milletvekillerine hitap ederek, çevresel ve tarımsal değerlerin korunması adına acilen harekete geçilmesi gerektiğini ifade etti.

Suiçmez, 13 Haziran 2025 tarihinde meclise sunulan bu teklifin, iktidar partisi milletvekilleri tarafından hazırlandığını belirtti. Teklifin, tarımsal üretim alanlarında ve doğal kaynaklarda büyük zararlar yaratabileceğine dikkat çekti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, maden ve enerji şirketleri için üstün yetkilerle donatılmaya çalışıldığını bildirerek, bu durumun kamu yönetimini olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Suiçmez, mevcut yasaların ve kamu yararının hiçe sayıldığını belirterek, bunun toplum için büyük bir tehdit oluşturdur. Meclisin, bu durumu dikkate alarak yasal düzenlemeleri derhal geri çekmesi gerektiğini vurguladı.

Baki Remzi Suiçmez, tarım alanlarının korunması gerektiğini ve bu sorumluluğun Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'ya ait olduğunu açıkladı. Suiçmez, maden ve enerji şirketlerinin taleplerinin, doğal kaynakları tehdit ettiğini dile getirerek, bu noktada bakanlığın tutumunun belirleyici olduğunu belirtti. Zeytinliklerin, meraların ve diğer tarım alanlarının korunması için gerekli yasal altyapının oluşturulması gerektiğini savundu. Bu noktada, Anayasa'nın 44., 45., 169. ve 170. maddelerine dikkat çekilerek, hükümetin bu yasalara uyması gerektiği ifade edildi.

Baki Remzi Suiçmez, önerilen yasanın meclisten geçmesi halinde, Anayasa Mahkemesi'ne taşınacağını belirtti. Ancak, iptal edilse bile yasanın geriye dönük etkisinin olmayacağını, dolayısıyla geri dönülemeyecek zararlara yol açabileceğini vurguladı. Suiçmez, toplumsal direnişin ve kamuoyunun tepkisinin büyük önem taşıdığını, bu nedenle milletvekillerinin kendi çıkarlarını değil, halkın çıkarlarını gözetmesi gerektiğini belirtti. Yasaya karşı çıkan grupların sesine kulak verilmesi gerektiğini savunarak, alternatif bir yol bulmanın önemine işaret etti.

Tarım ve ziraat mühendisleri, doğal dengenin korunması adına bu yasaklara hayır demenin önemini yineledi. Mevcut durumun, biyoçeşitliliğe ve doğal yaşam alanlarına ciddi zararlar verebileceği konusunda uyarıda bulundu. Suiçmez, birkaç şirketin çıkarı uğruna doğanın tahribine izin verilmemesi gerektiğini belirterek, yasayla birlikte çevresel değerlerin kaybedilmesinin toplum üzerindeki etkilerini gözler önüne serdi. Doğanın korunması ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının desteklenmesi için gereken adımların atılması gerektiğini söyledi. Bu kapsamda, kamu yararının ön planda tutulması gerektiği vurgulandı.

Suiçmez, bu tehlikelerin sadece zeytinliklerle sınırlı kalmayacağına ve diğer tarım alanlarının da tehdit altında olduğuna dikkat çekti. Yöre halkının direniş gösterdiği alanların yanı sıra, toplumda bu konuyla ilgili bilinç oluşturulması gerektiği ifade edildi. Tarımsal üretimin ve çevresel değerlerin korunması adına herkesin üzerine düşen görevler olduğunu belirtti. Özellikle, yöre halklarının sesine kulak verilmesi gerektiği, bugün topraklarının korunmasının, gelecekteki nesillere aktarılmasının önemli olduğu vurgulandı.

Haber: Zehranur TÜTER

Haberin kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYIN