Manşet
TMMOB, HALK SAĞLIĞINI VE ÇEVREYİ TEHDİT EDENLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Bilimsel ve teknik esaslar çerçevesinde yürütülmediği için deprem bölgesinde yaşayan insanlara, bölgenin bitki örtüsüne, su kaynaklarına, tarım alanlarına ve doğal yaşamına telafisi imkansız zararlar verecek enkaz kaldırma ve depolama çalışmalarının sorumluları hakkında TMMOB tarafından suç duyurusunda bulunuldu.
6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen Kahramanmaraş Depremleri 15 milyon yurttaşımızın yaşadığı 11 ilimizde büyük bir yıkıma ve can kaybına yol açmıştır. Resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde kişinin hayatını kaybettiği deprem ve artçı sarsıntılar sonucunda on binlerce bina yerle bir olmuş, milyonlarca kişi bulundukları şehirden göç etmek zorunda kalmıştır. Aktif bir deprem coğrafyasında bulunan ülkemizde olası depremlerin büyük kayıplara yol açmaması için alınması gereken tedbirler başta TMMOB ve bağlı odaları olmak üzere ilgili kuruluşlar ve bilim insanları tarafından defalarca dile getirilmiştir. Ne var ki tüm uyarılara rağmen gerek yapıların ve şehirlerin depreme dayanıklı hale getirilmesi, gerekse deprem sonrası arama-kurtarma ve yardım faaliyetlerinin organizasyonu konusunda siyasi iktidar ve kamu kurumları tarafından herhangi bir önlem alınmamış, gerekli girişimlerde bulunulmamıştır.
Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde bir doğa olayının ne denli yıkıcı sonuçlar yaratabileceğini en acı biçimde deneyimledik. Yaşanan depremin büyüklüğü, ortaya çıkan felaketin boyutlarını açıklamakta yeterli ve açıklayıcı değildir. Dünyanın farklı ülkelerinde yaşanan çok daha büyük depremlerin çok daha az yıkım ve can kaybıyla sonuçlandığı bilinmektedir. Depremi bir toplumsal felakete çeviren şey, yetkililerin sorumsuzluğu ve bilimin gereklerinin yapılmamasıdır. Arama kurtarma çalışmalarında yaşanan gecikme ve koordinasyonsuzluk, depremzedelerin barınma, beslenme, hijyen gibi temel ihtiyaçlarının karşılanamaması gibi sorunlar depremin sonuçlarını daha da ağırlaştırmıştır. Bütün bunların yanı sıra depremde yıkılan binaların enkazlarının kaldırılması, hafriyatın taşınması ve molozların depolanması gibi konulardaki yanlış uygulamalar toplum sağlığı, çevre ve tarım bakımından büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Sürdürüldüğü haliyle enkaz kaldırma ve depolama çalışmaları Anayasa ve uluslararası sözleşmeler uyarınca güvence altına alınan yaşama hakkına, bu hakla birlikte düşünülmesi gerekilen sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına aykırıdır. Herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamakla görevli olan devletin, yurttaşlarımızın can güvenliğini tehlikeye atan faaliyetlerde bulunulması kabul edilemez.
Bunun yanı sıra inşaat yıkıntılarının uygun koşullarda, uygun yerlerde depolanmak yerine gelişigüzel biçimde koruma altındaki alanlara dökülmesi büyük bir çevresel sorundur. Anayasamıza göre devlet çevreyi korumakla görevlidir. Bu anayasal hükme aykırı davranan sorumlu kişi ve kurumlar tarafından çevrenin kasten kirletilmesi suçu işlenmiştir.
Afet ve acil durumlara ilişkin müdahale çalışmalarında görev alacak çalışma grupları ve koordinasyon birimlerine ait rolleri ve sorumlulukları tanımlamak, afet öncesi, sırası ve sonrasındaki müdahale planlamasının temel prensiplerini belirlemek amacıyla İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından hazırlanan Türkiye Afet Planı ile Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nde deprem sonrası gerçekleştirilen enkaz döküm alanlarını belirlemek, arama ve kurtarma çalışmaları bittikten sonra bina, tesisler ve çevredeki enkazın kaldırılmasını sağlamak, yıkılması gereken hasarlı binaların yıkılması, yıktırılması ve enkazın kaldırılmasını sağlamak gibi hizmetlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, AFAD ve valiliklerin başkanlığında oluşturulacak kriz merkezleri sorumludur. Bu kurumlar aynı zamanda kendilerine mevzuat uyarınca verilen kamusal görevlere aykırı davranarak görevlerini kötüye kullanmışlardır. Başta Bakanlık, AFAD ve illerde kurulan kriz merkezlerinde görevli ilgili çalışanlar ile enkaz kaldırma ve depolama esnasında kamu yararına aykırı hareket eden, insan ve çevre sağlığına aykırı hareket ederek çevreyi kirleten, görevlerini kötüye kullanan bütün sorumlular hakkında eylemlerine uyan suçlar bakımından cezalandırılmaları amacıyla Birliğimiz tarafından suç duyurusunda bulunulmuştur.