ODALARDAN AÇIKLAMA: İKTİDAR TMMOB'Yİ GERİLETEMEYECEK, MÜCADELESİNİ ASLA DURDURAMAYACAKTIR
 
									İKTİDAR TMMOBYİ GERİLETEMEYECEK, MÜCADELESİNİ ASLA DURDURAMAYACAKTIR
MESLEĞİMİZE, ÖRGÜTÜMÜZE, ÜLKEMİZİN KAMUSAL ZENGİNLİKLERİNE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ
AKP iktidarı, önceki gece yine bir "torba yasa" içinde, TMMOB ve bağlı Odalarını hukuk dışı bir şekilde sınırlamaya yönelik bir yasa değişikliği yapmıştır. Aynı iktidar üç yıl önce yine bir gece yarısı operasyonuyla, yabancı mühendisleri ülkemiz mühendislerinden ayrıcalıklı kılacak bir yasa değişikliği yapmış, daha sonra, iki yıl önce Kanun Hükmünde Kararnamelerle TMMOByi otoriter bir tarzda vesayet altına alma yönünde adımlar atmış, bütün ülkeyi rant eksenli bir şekilde imara açma politikaları doğrultusunda yeni yasa ve yönetmelik değişiklikleri yapmıştır. TMMOB Yasasının bütününü değiştirme girişimi ise TMMOB ve Odalarımızın yürüttüğü kampanya üzerine bizzat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ertelenmek zorunda kalınmış, daha doğrusu Anayasa değişiklikleri dönemine ertelenmiş gibi gösterilmiştir. Fakat Taksimde yapılmak istenen, bilime, tekniğe, mühendislik, mimarlık, şehir plancılığına aykırı düzenlemeler karşısında yargıya başvuran ve haklılığı yargı tarafından teyit edilen Odalarımız ve TMMOBye iktidarın duyduğu rant eksenli kin, önceki gece yapılan ani değişikliklerle ve TMMOBye bağlı Odalarımızın İstanbul Şube yöneticilerinin gözaltına alınmalarıyla yansımıştır. İktidarın yaptığı bütün mevzuat değişiklikleri, birazdan değineceğimiz üzere Anayasanın kamu kurum ve kuruluşu niteliğindeki meslek odalarıyla ilgili gayet sarih olan hükümlerine aykırıdır, hukuk dışıdır ve tarihsel meşruiyeti yoktur. Yapılan değişiklikle Odaların yeni talanları önleme gücü hukuken olanaksız hale gelmektedir
Önceki gece yapılan değişiklikler, özet olarak;
- Ülke kaynaklarının talanına karşı çıkan meslek odalarını işlevsizleştirme,
- Odaların üyeleriyle ilişkisini zayıflatmak ve giderek ortadan kaldırmak,
- Odaların gelirlerine el koymak,
- Kamusal-toplumsal kaynak ve varlıkların talanını iktidarın elinde merkezileştirerek piyasaya açmak, metalaştırmak,
- Kentsel dönüşüm, kentsel rant programlarının önündeki bilimsel, teknik mesleki denetimi ve toplumcu engelleri ortadan kaldırmak,
- Özerk yerinden yönetim kuruşları olan Belediyeler ve Meslek Odalarının Anayasal hak, yetki ve görevlerini ellerinden almak,
- Mimarların Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamındaki mimari projelerini eser olmaktan çıkarmak, telif haklarına el koymak,
ve sonuçta teslim alamadığı TMMOByi etkisizleştirmek istemektedir.
Oysa 1954 yılında 6235 Sayılı Yasa ile kurulan ve 24 Odanın üst birliği olan TMMOB, kökleri 1900lü yılların başına dayanan bir örgütlenme ve mücadele geleneğinin ürünüdür. TMMOB ve bağlı Odaları, bir yandan meslek-meslektaş haklarını koruyup geliştirirken, diğer yandan bilimsel-teknik mesleki bilgi birikimini ve örgütsel gücünü kamu ve toplum yararına sunmak için faaliyet yürütür, yasal dayanağını Anayasanın 123, 124, 135. maddelerinden alan kamu kurumu niteliğinde, kamu tüzel kişiliğine sahip meslek kuruluşlarıdır ve yerinden yönetim esasına dayanırlar.
Mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetleri; çevre ve kentleşme politikalarının dinamik güçlerinin başında yer alırlar. Ciddi bilim-teknik politikaları, olağan koşullar ve toplumsal bir kalkınma perspektifi içinde mühendislik, mimarlık, şehir plancılığının yeri, konumu v.b. böyledir. Ancak Türkiyenin kalkınma dönemlerinde belirli bir yeri olan meslek disiplinlerimiz bugün bilimsel gereklerden hızla uzaklaşan bir tarzda ve çok yönlü olarak etkisizleştirilmeye çalışılmakta, mesleki deformasyon, işsizlik ve yoksullukla yüz yüze getirilmektedir.
Meslek disiplinlerimiz neoliberal dönemin doruğa ulaşan ekonomi politikalarına bağlı olarak siyasi iktidarlar tarafından ikinci plana itilmiş, bazı alanlardaki yetkiler uluslararası sermaye kuruluşlarına devredilmiş, bazı alanlar neredeyse ortadan kaldırılmış; mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetlerinin ana sektörleri kamusal fayda anlayışından çıkarılıp serbestleştirme, özelleştirme, ticarileştirmenin arpalıkları haline getirilmiştir.
Kentler rantlara göre şekillendirilmekte, plansızlık egemen kılınmaktadır. Çalışma yaşamı, mühendislik bilimlerinin uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin dışında tutulmaktadır. İnsanca barınma hakkının ve deprem gerçeğinin gerektirdiği, yapı denetimi, enerji, tarım, orman, su kaynakları ve kentlerin yönetimi gibi alanlarda mühendislik, mimarlık, şehir plancılığının mesleki denetim, periyodik kontrol, ölçüm v.b. bilimsel-teknik kriterleri devre dışı bırakılmaktadır.
Son yıllarda yapılan mevzuat değişiklikleri ile meslek disiplinlerimizin uygulama alanları adım adım daraltılmıştır. Kanun Hükmünde Kararnameler bu saldırılara yeni halkalar eklenmiş; kamu yönetiminin tekelci/otoriter nitelikte yeniden düzenlenmesinin yanı sıra, mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı ve TMMOB mevzuatı, Anayasa ve yasalara açıkça aykırılık oluşturacak bir şekilde iktidar bürokrasisi tarafından düzenlenir hale gelmiştir.
Bu düzenlemeler, Anayasa ve İdare Hukuku çerçevesinde merkezi idare ile özerk yerinden yönetim kuruluşları arasında olması gereken "vesayet" denetimini aşan, tekelci, otoriter bir yönetim anlayışının ürünü olarak bazı özerk kamu tüzelkişiliklerinin özerkliğini ortadan kaldırmakta, bazılarını da doğrudan bakanlık bünyesine almaktadır. Ana amaç, mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı meslek örgütlerinin yürüttüğü kamusal hizmetleri, kamu otoritesi yoluyla serbestleştirip, piyasaya sunmak ve rant alanlarına dönüştürmektir.
Yürütme erkinin tahakkümünü her alana yayanlar, meslek ve kitle örgütlerinin "apolitik" ve bilim-teknik dışı olmasını, bu örgütlenmelerin siyasal iktidarın güdümünde çalışmalar yürütmesini, kamu yararını, halk sağlığını ve can güvenliğini gözetmemesini, her şeyin sermaye birikim süreçlerine tabi olmasını istemektedirler. Ancak bu kapsamlı ve bilime, insana, ülke, kamu, halk çıkarlarına düşman olan bu politikalara karşı direnmek, bilinmeli ki bizler için bir onurdur.
Bugünkü TMMOByi bizlere miras bırakan, 1974-1980 dönemi TMMOBsinin Başkanı sevgili Teoman ÖZTÜRKün 19. ölüm yıldönümünde özel olarak belirtmek isteriz ki, hiçbir güç TMMOB ve bağlı Odalarını halkçı, toplumcu, kamucu değerlerinden uzaklaştıramayacaktır.
İktidar TMMOByi geriletemeyecek, mücadelesini asla durduramayacaktır.
Mesleğimize, örgütümüze, ülkemizin kamusal zenginliklerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Yaşasın Taksim Gezi Parkı Direnişimiz!
Yaşasın TMMOB!
11.07.2013
 
Bilgisayar Mühendisleri Odası 
Çevre Mühendisleri Odası 
Elektrik Mühendisleri Odası 
Fizik Mühendisleri Odası 
Gemi Makinaları İşletme Mühendisleri Odası 
Gıda Mühendisleri Odası 
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 
İç Mimarlar Odası 
İnşaat Mühendisleri Odası 
Jeofizik Mühendisleri Odası 
Jeoloji Mühendisleri Odası 
Kimya Mühendisleri Odası 
Maden Mühendisleri Odası 
Makina Mühendisleri Odası 
Metalurji Mühendisleri Odası 
Meteoroloji Mühendisleri Odası 
Mimarlar Odası 
Petrol Mühendisleri Odası 
Peyzaj Mimarları Odası 
Şehir Plancıları Odası 
Tekstil Mühendisleri Odası 
Ziraat Mühendisleri Odası 

