ŞEKER FABRİKALARIMIZ ZARAR DEĞİL, KÂR EDİYOR!

İSTANBUL
06.03.2018
 

 

6 Mart 2018

Bir özelleştirme gündeme geldiğinde ortaya atılan ilk argüman kar - zarar durumudur. Öncelikle de zarar ettiği gerekçesiyle bir kurumdan kurtulma sevinci siyasi iktidar tarafından halkımızla paylaşılır. Ancak bu kurumları kimin yönettiği, bir sorun varsa neden çözülmediği pek sorgulanmaz, hesap sorulmaz!

Türkşeker’in kamuoyuna açıklanan en son 2016 yılı faaliyet raporunda, 25 şeker fabrikasının 28,2 milyon TL, şeker enstitüsünün de 2,7 milyon TL olmak üzere toplamda 31,9 milyon TL zarar ettiği belirtilmektedir. Bu zararda çalıştırılmayan Ağrı, Alpullu (Kırklareli), Çarşamba (Samsun) ve Susurluk (Balıkesir) fabrikalarının payı çok büyük ve toplam 90,5 milyon TL’dir. Çarşamba ve Susurluk Şeker Fabrikaları 2011/2012 (Susurluk Şeker Fabrikası bu arada sadece 2014/2015 üretim yılında çalıştırılmıştır), Alpullu Şeker Fabrikası 2013/2014 ve Ağrı Şeker Fabrikası 2014/2015 üretim yılından itibaren çalıştırılmamıştır.

Çalıştırılmayan bu 4 fabrika hesabın dışında tutulduğunda şeker enstitüsü dahil 21 fabrikanın karı 103,3 milyon TL, zararı ise 44,7 milyon TL’dir. Sonuçta, sadece çalışan fabrikalar ve şeker enstitüsü üzerinden yapılan hesapta Türkşeker’e ait şeker fabrikaları 2016 yılında 58,6 milyon TL kar etmiştir, zarar değil!

Sorun Ağrı, Alpullu, Çarşamba ve Susurluk fabrikalarının çalıştırılmamasıdır. Nedeni konusunda küçük bir araştırma yapıldığında, bu fabrikalar için çiftçimizin yeterli miktarda şeker pancarı üretmediği / ürettirilmediği sonucuna kolaylıkla ulaşılabilir. Buradan da şeker fabrikalarının zarar etmesinin kökeninde tarım politikalarındaki yetersizlikler net bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

Tarım Kanunu’na göre çiftçiye verilecek desteklerin milli gelirin %1’inden az olamayacağı açıkça belirtilmektedir. Buna göre 2017 yılında çiftçiye 30,4 milyar TL destek verilmesi gerekirken, 12,7 milyar TL verilmiştir. 2018 yılı için verilmesi gereken 34,5 milyar TL iken, bütçeye konan 14,5 milyar TL’dir. Her iki yıl için verilen ve verilmesi öngörülen desteklerin milli gelire göre oranı %0,4 olmuştur. Kanunun çıkarıldığı 2006 yılından beri bu oran hep %0,4 ve %0,6 aralığında gerçekleşmiştir.

Diğer taraftan ülkemizdeki şeker fabrikalarını kapattıracak ve bir sanayi kolunu çökertecek kadar sıkıntı yaratan bir ürün olan şeker pancarı, hala havza bazlı destekleme modelinde desteklenecek ürünler içerisinde yer almamaktadır.

Şeker sanayinin hammaddesini oluşturan şeker pancarı üretimine devletin kurumu Türkşeker verileri üzerinden baktığımızda 2001 yılında çıkarılan Şeker Kanunu ve bu çerçevede kurulan Şeker Kurumu’nun şeker üretim kotası getirmesi sonucu şeker pancarı eken köy ve çiftçi sayılarında çok hızlı bir gerileme sürecine girilmiştir.

Üretimi durdurulan fabrikalar özelinde konuyu incelediğimizde Ağrı Şeker Fabrikası için üretim yapan köy sayısı 2002 yılından 2016 yılına %80, çiftçi sayısı da %95 gerilemiştir. Alpullu Şeker Fabrikası için bu sayılar sırasıyla %70 ve %90, Çarşamba Şeker Fabrikası için %97 ve neredeyse %100, Susurluk Şeker Fabrikası için %72 ve %92 oranında gerilediği görülmektedir. Türkşeker’in 25 fabrikası üzerinden konuyu değerlendirdiğimizde aynı dönemler için bu fabrikalara şeker pancarı üreten köy sayısı %56 ve çiftçi sayısı ise %82 oranında gerilemiştir.

 

Şeker pancarı eken köy sayısı

2002

2005

2010

2015

2016

Ağrı

132

116

91

8

26

Alpullu

248

212

175

86

74

Çarşamba

188

161

61

3

5

Susurluk

187

207

147

38

52

Türkşeker

5.233

4.781

3.544

2.301

2.324

 

 

Şeker pancarı eken çiftçi sayısı

2002

2005

2010

2015

2016

Ağrı

12.159

8.582

3.251

177

568

Alpullu

8.106

6.121

2.956

899

818

Çarşamba

10.977

6.130

1.074

30

37

Susurluk

7.531

6.832

2.960

355

615

Türkşeker

386.114

253.087

137.545

67.656

68.065

Türkşeker’e üretim yapan köy ve çiftçi sayısına paralel şeker pancarı ekim alanında da önemli düzeyde gerileme yaşanmıştır. Üretimi durdurulan Ağrı Şeker Fabrikası için şeker pancarı ekimi yapılan alan 2002 yılından 2016 yılına %90, Alpullu Şeker Fabrikası için %77, Çarşamba Şeker Fabrikası için neredeyse %100 ve Susurluk Şeker Fabrikası için %78 oranında küçülmüştür. Türkşeker’in fabrikaları genelinde ekim alanındaki gerileme aynı dönem için %30 düzeyinde olmuştur. Ancak, aynı dönem için şeker pancarı verimindeki artışla birlikte üretim 12,8 milyon tondan 13,1 milyon tona yükselerek yaklaşık 300 bin ton düzeyinde artış göstermiştir.

 

Şeker pancarı ekim alanı (hektar)

2002

2005

2010

2015

2016

Ağrı

10.231

9.050

4.671

272

1.082

Alpullu

4.197

4.255

2.483

871

960

Çarşamba

5.948

4.542

780

11

18

Susurluk

5.146

5.950

4.409

491

1.107

Türkşeker

270.664

221.950

197.333

158.380

190.568

Bu veriler çerçevesinde şeker fabrikalarımızın gerçekte zarar etmeyecekleri, buna karşın mevcut politikalarla zarar ettirildikleri açıkça görülmelidir.

Türkşeker’e ait fabrikaların sorunu, üretim kısıtlaması ve buna bağlı hammadde yetersizliğidir. Bunu aşmanın yolu da çiftçiyi üretime yönlendirecek tarım politikasının tesis edilmesi ile pancardan şeker üretiminin önündeki engellerin kaldırılması olmalıdır.

Sorunu çözmek yerine şeker fabrikalarını özelleştirmek, birçok fabrikanın kapatılması ve pancar şekerinin yerini nişasta bazlı şekerin alması anlamına gelecektir ki bu da toplum sağlığı açısından çok daha vahim bir konudur.

Ahmet ATALIK

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

 

Okunma Sayısı: 1517