ŞERİAT HUKUKU ÇAĞRILARINA HAYIR! AKLIN VE BİLİMİN EGEMEN OLDUĞU LAİK VE DEMOKRATİK BİR ÜLKE İSTİYORUZ!

ŞERİAT HUKUKU ÇAĞRILARINA HAYIR! AKLIN VE BİLİMİN EGEMEN OLDUĞU LAİK VE DEMOKRATİK BİR ÜLKE İSTİYORUZ!
MERKEZ
22.08.2025

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 22 Ağustos 2025 tarihinde "Şeriat Hukuku Çağrılarına Hayır! Aklın ve Bilimin Egemen Olduğu Laik ve Demokratik Bir Ülke İstiyoruz!" başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

 
ŞERİAT HUKUKU ÇAĞRILARINA HAYIR!
AKLIN VE BİLİMİN EGEMEN OLDUĞU LAİK VE DEMOKRATİK BİR ÜLKE İSTİYORUZ!

Geçtiğimiz hafta Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan Cuma Hutbesinde bir kez daha kadınlar hedef alınarak eşit miras hakkına bir saldırı başlatılmıştır. Verilen hutbede açıkça “Karşılıklı rıza olmadan Yüce Rabbimizin koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek ilahî adalete aykırıdır" ifadeleriyle kız çocuklarının mirastan mahrum bırakılmasını, "hakka razı olmaması" halini ise kul hakkı olarak tanımlanmıştır.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Anayasa'da düzenlenen laiklik ilkelerini, 10. ve 41. maddelerindeki eşitlik ilkelerini, Medeni Kanun tarafından belirlenmiş hakları yok sayan bu açıklamalarını kınıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı, Anayasanın laiklik ilkesiyle birlikte, kendi görev ve sorumluluklarını belirleyen 136. maddesini de çiğneyerek halktan toplanan vergilerle oluşan dev bütçesiyle AKP’nin tek mezhep üzerinden toplumu dinsel kurallarla yeniden şekillendirmesinde ideolojik bir aygıt olarak işlev görmektedir. 

Biliyoruz ki en az bu açıklamalar kadar tehlikeli olan siyasi iktidarın yarattığı kadın düşmanı rejimin kendisidir. Dinin siyasallaşması ve iktidarın siyasal İslamcı ideolojisi, kadın bedeni, kimliği ve emeği üzerindeki tahakkümü sürekli yeniden üretmek için işlemektedir. Bu fetva da iktidarın geçmişteki gerici uygulamalarını tamamlayıcı niteliktedir.

23 yıllık AKP iktidarı kadınları sistematik olarak hedef almış; devlet ve toplumsal yaşam gerici ilkelerle yeniden şekillendirirken, Cumhuriyet ilkelerinin ve hukuk kurallarının bilinçli bir şekilde içi boşaltılmıştır. Uygulanan politikalar ile demokrasinin yerine tek adam yönetiminin, laikliğin yerine İslamcılığın, sosyal devlet anlayışı yerine tarikat-cemaat ilişkilerinin ve hukukun üstünlüğü yerine parti devleti anlayışının egemen olduğu bir ülke yaratılmıştır.

Ancak bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, Anayasamızın 2. Maddesinde Türkiye Cumhuriyeti “demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti” olarak tanımlanmaktadır. Başta kadınlar olmak üzere, tüm ezilenler ve emekçiler yaşam hakkı teminatı olan laiklik ilkesini hedef alan her açıklamanın, her politika ve uygulamanın karşısında olmaya devam edeceğiz. Toplumumuzu bir arada tutan barış ve kardeşlik değerlerinin, cumhuriyet ilkelerinin ve hukuk kurallarının Diyanet İşleri Başkanlığının hutbe ve fetvaları eliyle yıkılmasına izin vermeyeceğiz.

Başta siyasal iktidar olmak üzere tüm devlet kurumlarını ve yöneticilerini anayasaya, uluslararası sözleşmelere uymaya, hukukun üstünlüğüne saygı duymaya çağırıyoruz.

Bizler; emek, meslek ve demokratik kitle örgütleri olarak, toplumun farklı kesimleri arasında kin, nefret ve düşmanlık yaratmayı, ayrımcılığı, toplumsal ilişkilerin tamamını dinselleştirmeyi esas alan yönetme anlayışına karşı insan haklarına saygılı, laik, demokratik bir hukuk devleti kurma mücadelesini yükselteceğiz.

Herkesin eşit, özgür ve bir arada yaşayabileceği bir ülkeyi mutlaka kuracağız.

Emin Koramaz
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı

Okunma Sayısı: 8