SONHABER GAZETESİ: ESKİŞEHİR'DEKİ KIYIMA BAKANLIK ÖNÜNDE PROTESTO: İZİN VERMEYECEĞİZ! - 4 TEMMUZ 2025

SONHABER GAZETESİ: ESKİŞEHİR'DEKİ KIYIMA BAKANLIK ÖNÜNDE PROTESTO: İZİN VERMEYECEĞİZ! - 4 TEMMUZ 2025
MERKEZ
04.07.2025

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu, Alpagut ve Atalan mahallelerinde yapılmak istenen siyanürlü altın madeni projesi ikinci İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı öncesi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

 

İkinci İDK toplantısından önce Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu adına konuşan Ebru Oktay, “Yaşamları, ormanları, dereleri, yaşam alanları bu şirketlerin dizginsiz kar hırsı uğruna gasp edilen bu toprakların asıl sahipleri olarak Alpagut- Atalan’da doğanın ve yaşamın talanına izin vermeyeceğiz” dedi.

Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır AŞ tarafından Alpagut ve Atalan mahallelerinde siyanürlü liç yönetimi kullanılarak yapılması planlanan altın gümüş madeni projesinin ikinci İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı Ankara’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda gerçekleşti.

YOĞUN KATILIM

Toplantıdan önce Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu tarafından açıklama yapıldı. Açıklamaya CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selma Güder, TEMA Vakfı Kıdemli Savunuculuk Koordinatörü Onur Küçük, Eskişehir Barosu’ndan Avukat Mert Yedek, Odunpazarı Kent Konseyi temsilcileri, Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi temsilcileri, Alpagut-Atalan mahallelerinden vatandaşları ve çok sayıda platform üyesi katıldı.

KOMİSYONA ALINMADI

Maden projesine destek verdiği bilinen Karaoğlan ve Hürriyet mahalle muhtarları komisyon toplantısına doğrudan kabul edilirken, projeye karşı çıkan Dokuz Mayıs Mahallesi Muhtarı ve Demirciler Mahallesi Muhtarı ile birlikte Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, bakanlık girişinde görevliler tarafından bekletildi. Katılım hakkı bulunan bu kişilere çıkarılan engel, toplantı öncesi gerginliğe neden oldu. Tepkilere rağmen yapılan görüşmeler sonrası söz konusu isimlerden muhtarlar toplantıya alınırken yetki belgesi olmasına rağmen ZMO Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez içeriye alınmadı.

ÖLÜMCÜL HASTALIKLARA YOL AÇACAK

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu adına konuşan Ebru Oktay, “Ormanları, tarım alanları, meraları, akarsuları ve kültürel zenginliğiyle, şehrimizin ve ülkemizin göz bebeği bir bölgeden bahsediyoruz. Proje faaliyete geçtiğinde olacaklar bellidir. Ağaçlarımız kesilecek, ormanlarımız, tarım arazilerimiz yok edilecek, sondajlar, patlamalar ve işletme için kullanılacak milyonlarca ton su nedeniyle su kaynaklarımız kuruyacak, tarım, doğal yaşam ve canlılar yok olacak. Binalarımız hasar görecek, temiz havamız yerini toza bırakacak, yüzyıllardır bu topraklarda üreten halkımız, çaresizce köylerinden göç etmek zorunda kalacaktır. Anadolu’nun asıl hazineleri olan endemik bitki türleri yok olacak, bölgede yaşayan hayvanlar yaşam alanlarını kaybedecek ekosistem onarılmaz hasar alacaktır. Siyanür ve toprakta bulunan ve siyanürle temas edince serbest ve zararlı hale gelen arsenik, kurşun, cıva gibi ağır metaller, buharlaşma, yağmur, sızma, taşma gibi yollarla Sakarya Nehri’ni de besleyen yeraltı sularına karışacaklar, solunum, cilt teması veya bulaştıkları içme ve kullanma suları ve besin yoluyla vücuda girecekler. Bu ağır metaller ve siyanür kan hastalıkları, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, akıl hastalıkları, anormal doğumlar, bebeklerde bedensel ve zihinsel gelişme geriliği ve cilt, prostat, karaciğer, mesane, böbrek, akciğer gibi çeşitli kanserlere neden olmaktadır. Ayrıca, sondaj, patlatma ve taşıma sırasında oluşacak toz da amfizem, silikozis, KOAH, kanser gibi akciğer hastalıklarına yol açacaktır” diye konuştu.

TUTANAKLAR PAYLAŞILMADI

Oktay, “Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu olarak başımıza geleceğini bildiğimiz tüm bu gerçekleri gerçekleştirdiğimiz onlarca eylem ve açıklamada dile getirdik. Bölge halkıyla birlikte pek çok etkinlik düzenledik. ÇED sürecinin ilk önemli aşaması diyebileceğimiz ve 15 Ağustos 2024’te gerçekleştirilen halkın katılımı toplantısına güçlü bir şekilde katıldık ve o toplantıda da gerçekleri ve yaşanması olası bütün sorunları dile getirdik. Ancak yapılış amacı halkın sürece katılımı ve itirazlarının dinlenilmesi ve projenin halka anlatılması olan toplantı, hakkında suç duyurusunda da bulunduğumuz Eskişehir Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik’in şirket yanlısı tutumu ile, halka hiçbir bilgilendirmede bulunulmadan ve birçok sivil toplum kuruluşu, meslek odası, alanında uzman kişiler ve yurttaşların itirazları alınmadan usule aykırı olarak bakanlıkça gerçekleştirilmiş sayılmıştır. Defalarca toplantı tutanaklarını istememize rağmen tutanaklar katılımcı kurum ve talep edenlerle paylaşılmamıştır” ifadelerini kullandı.

ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ

“Yine ÇED sürecinin belki de en önemli aşaması olan ve 9 Nisan tarihinde gerçekleştirilen ilk İDK toplantısında da tüm doğa ve yaşam savunucuları olarak buradaydık. Şirket tarafından İnceleme Değerlendirme Komisyonuna sunulan ÇED raporundaki hataları ve eksiklikleri teker teker ortaya çıkardık ve dile getirdik. Nitekim verdiğimiz bu mücadele karşılık buldu ve o gün için ÇED süreci komisyon tarafından durdurulmuştu” diyen Oktay, “Bizler inatla mücadelemizi sürdürürken bir yandan da çok iyi biliyoruz ki ülkemiz maalesef gözü dönmüş patronların talan ve yağma yarışına sahne oluyor. İktidarsa bu yağma yarışında şirketlerin önüne çıkabilecek engelleri ortadan kaldırmakla meşgul. Ülkenin geleceği için çok önemli günlerden geçiyoruz, uzun zamandır patronlar tarafından dillendirilen ve bugünlerde iktidar tarafından meclise getirilen torba yasa teklifi ile ormanların, zeytinliklerin, korunan alanların, sulak alanların, yaban hayatı geliştirme sahalarının yani kısaca ne kadar önemli doğa alanı varsa hepsinin madenlere açılmasının önünde hiçbir engel kalmayacak. Ancak bu yasa teklifleriyle gelenlerin bilmediği biz doğa ve yaşam savunucularının azmi ve kararlılığıdır. Daha yeni başladığını bildiğimiz bu mücadeleden asla taviz vermeyeceğiz. Bizler, bu topraklarda yaratılan yıkımın mağdurları; yaşamları, ormanları, dereleri, yaşam alanları bu şirketlerin dizginsiz kar hırsı uğruna gasp edilen bu toprakların asıl sahipleri olarak Alpagut- Atalan’da doğanın ve yaşamın talanına izin vermeyeceğiz. Projeye yönelik ÇED sürecinin iptal edilmesi gerektiğini bir kez daha yüksek sesle ifade ediyoruz. Sakarya Vadisi’nin yok olmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

ESKİŞEHİR'İ SİYANÜR’E TESLİM ETMEYECEĞİZ

CHP milletvekilleri Jale Nur Süllü ve Utku Çakırözer, Alpagut-Atalan’daki altın madeni projesine karşı bakanlık önünde yapılan açıklamada projeyi sert sözlerle eleştirdi. CHP Milletvekili Jale Nur Süllü, “Eskişehir olarak geleceğimizi tarımsal toprağımızı suyumuzu tehlikeye atacak bir projeyi engellemek üzere hep birlikte buradayız. Eskişehir olarak geçmişte de direndik. Termik santrali yaptırmadık. Kömür madenine geçit vermedik. Şimdi de en değerli bölgemiz mikroklimaya sahip Mihalgazi Alpagut bölgemizi mahvetmek üzere Cengiz Holding işe girişmiş durumda daha madeni açmadan ortalığı sondajlarla delik deşik ettiler. Karatepe ormanımızı yağmaladılar talan ettiler. İklim yasası çıktı artık sera gazı alınır satılır bir meta haline getirildi piyasa kanunu haline geldi. Dolayısıyla çevreye kirletiyorsan öde politikası tamamen hayata geçti. Şimdi bir torba yasa önümüzde. Biz mecliste direniyoruz ama esas bugün burada bulunma nedenimiz İDK toplantısı ve biz tüm dinamikler buradayız. Bölgemizin üstü yerin altından çok daha değerli ve biz gelecek nesillerin geleceğini tehlikeye atmayacağız. O bölgede su bizim için büyük yaşam kaynağı, tarım için su gerekli ama maden için inanılmaz su gerekiyor. İşin kötü yanı olası birtakım tehlikeler anında oradaki siyanürün sızması ile sadece Eskişehir değil çevremizdeki 8 il etkilenecek” diye konuştu.

HERKES PROJEYE KARŞI

CHP Milletvekili Utku Çakırözer ise, “Milyonlarca metreküp su on binlerce ağaç yok edilecek ne için? Acaba işte 1 gramın yüzde bilmem kaçı kadar acaba bir tondan altın bulur muyuz? diye altını üstüne getirecekler sadece Sarıcakaya’nın Mihalgazi’nim Tepebaşı’nın Eskişehir’in çevresini havasını suyunu toprağını seven istisnasız herkes buna karşı. Bakmayın siz iktidar belki vekillere taraftar gözükebilir ama ben inanıyorum ki partili partisiz herkes şehrimizin Türkiye’nin en yaşanılır en güvenli şehri olan Eskişehir’imizin böylesine yok edecek bir projeye sonuna kadar karşıdır karşı çıkacaktır” ifadelerini kullandı.

Haberin kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYIN

Okunma Sayısı: 20
Fotoğraf Galerisi