SONSÖZ GAZETESİ: MERALAR KAYITLARDA VAR, ARAZİDE YOK! - 5 MAYIS 2025

SONSÖZ GAZETESİ: MERALAR KAYITLARDA VAR, ARAZİDE YOK! - 5 MAYIS 2025
MERKEZ
05.05.2025

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Mehtap Ercan Bilgen, Türkiye'de hayvancılığın temelini oluşturan meraların hızla yok olduğunu, ancak bu kaybın resmi kayıtlarda görünmediğini söyledi. “Mera varlığımız resmi kayıtlara göre hiç eksilmeden korunuyor gözüküyor ama gerçekte yok oluyor.” diyen Bilgen, sistemsel eksikliklere ve plansızlığa dikkat çekti.

 

Türkiye’de tarımsal üretimin ve hayvancılığın bel kemiğini oluşturan meralar alarm veriyor. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Mehtap Ercan Bilgen, 2001 yılından bu yana resmi kayıtlarda mera varlığının değişmediğini ancak sahada durumun çok farklı olduğunu belirtti. Bilgen, meraların sanayi ve madencilik faaliyetlerine tahsis edilmesi, plansız ve düzensiz ıslah çalışmaları, kurullarda temsil eksikliği ve iklim değişikliği gibi nedenlerle hızla yok olduğunu ifade etti. “Mera yoksa hayvancılık da yok.” diyen Bilgen, acil ve kapsamlı bir sistem değişikliği çağrısında bulundu.

“KIRSALDA YAŞAYAN HALKIMIZI CİDDİ ŞEKİLDE ZORLUYOR”

“2001 yılında yapılan toprak sayımında 14,6 milyon hektar mera tespiti yapılmıştı. 2025 yılına geldik, hâlâ aynı rakam görünüyor. Bu arada meralara hiçbir şey olmadı mı? Yokluğu söz konusu.” diyen Bilgen, meraların doğal varlık olduğunu, ancak yanlış kullanımlar ve yanlış üretim planlamaları yüzünden hızla tahrip edildiğini vurguladı.

Bilgen, “Kanundaki yanlış işleyişlerle meralar sanayiye, madenciliğe tahsis ediliyor. Bu da mera varlığını çok düşük düzeylere çekiyor ama resmi kayıtlarda eksilme gözükmüyor. Bu da sorunun aslında ne kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı.

Sanayi alanları, maden sahaları ve hidroelektrik santrali (HES) projeleri gibi faaliyetlerin mera alanlarını işgal ettiğini söyleyen Bilgen, “HES’lerin göl alanı altına bile meralar veriliyor. Sanki HES süresi bitince yeniden mera haline gelecekmiş gibi. Bu kırsalda yaşayan halkımızı ciddi şekilde zorluyor.” dedi.

“KANUN İŞLEMİYOR, KURULLARIMIZA TEMSİLCİ OLARAK ALINMIYORUZ”

Meraların korunması için öncelikle sistemin yeniden düzenlenmesi gerektiğini dile getiren Bilgen, “Biz Ziraat Mühendisleri Odası olarak bu işin uzmanıyız. Hangi meraların nasıl kullanılacağını anlatabiliriz. Ama kurullarda görev alamıyoruz. Temsiliyetimiz yok. Yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz.” dedi.

Yerel halkın da bu sürece dahil edilmesi gerektiğini söyleyen Bilgen, “Aşırı otlatmanın zararlarını, tarla olarak kullanılan alanların aslında mera olduğunu anlatmamız lazım. Hayvancılık için bu alanlar çok değerli. Ama bilinç eksikliği nedeniyle yanlış kullanılıyor.” dedi.

“ISLAH ÇALIŞMALARI YAPILIYOR AMA TAKİBİ YOK”

Mera ıslah çalışmalarının İl Tarım Müdürlükleri tarafından yapıldığını ancak sürdürülebilirliğinin sağlanmadığını belirten Bilgen, “Ne kadar mera varlığımız olduğunu bile bilmiyoruz. Islah yapılıyor ama vatandaş tekrar gelip sürüyor. Yapılan emek boşa gidiyor. Takip sistemi geliştirilmek zorunda.” diye konuştu.

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MERA VERİMLİLİĞİNİ BİTİRİYOR”

İklim değişikliğinin de meralara zarar verdiğini kaydeden Bilgen, “Kuraklık ve aşırı yağışlar toprak yapısını bozuyor, erozyona neden oluyor. Kuraklığa dayanıklı ama hayvanlar için besleyici olmayan türler baskın hale geliyor. Planlı ve sürekli ıslah çalışmaları yapılmazsa, meralar hayvan beslemeye uygun olmaktan çıkıyor.” dedi. Mevcut durumda birçok meranın vasfını kaybettiğini belirten Bilgen, “Mera artık anlamını yitirmiş durumda. Bitki yok, ıslah yok. Hayvan orada beslenemiyor. Meracılık hayvancılığı desteklemiyor artık.” şeklinde konuştu.

“HAYVANCILIK YOK OLUYOR, TEŞVİKLER YETERSİZ”

Bilgen, meracılıkla geçimini sağlayanların ciddi zorluklarla karşılaştığını da belirterek “Hayvancılık yok olma noktasında. En büyük sebep meraların işlevini yitirmesi. Hayvanlar beslenemiyor, yem maliyeti çok yüksek. İnsanlar hayvancılığı bırakmak zorunda kalıyor.” ifadelerine yer verdi. Devlet teşviklerinin de yetersiz olduğunu ifade eden Bilgen, “Çiftçi desteklere ulaşamıyor, zamanında alamıyor. Borç içinde, icralarla uğraşıyor. Teşviklerin yetersizliği ortada.” dedi.

“HAYVANCILIK YOKSA, ÜRETİM DE YOK”

Meracılığın yerel ekonomiye katkısının önemine değinen Bilgen, “Hayvancılık tarımsal üretimin bel kemiğidir. Hayvancılık olmayan bir kırsalda üretim yoktur. Meralar değerli bir varlıktır. Ama biz bunu görmüyoruz.” diye konuştu.

Türkiye’nin yurt dışıyla kıyaslandığında meraların korunmasında geri kaldığını belirten Bilgen, “Diğer ülkeler meralarını doğal bir varlık olarak görüyor. Kanunlarıyla, cezai yaptırımlarla koruyor. Bizde ise meraların değeri çok düşük. İnsanlar istedikleri gibi kullanıyor.” ifadelerini kullandı.

“MERALAR YOK OLURSA HAYVANCILIK DA YOK OLUR”

Bilgen, meraların korunmasının kurumsal düzeyde ele alınması gerektiğini vurguladı: “Sadece sorunları dile getirmekle bir yere varamıyoruz bir yere varamayız. Yetkili kurumlar düzeyinde sistemli bir işleyiş kurmak, halkı ve konunun uzmanlarını bu işleyişe dahil etmek zorundayız. Aksi takdirde çok yakın bir zamanda mera da kalmayacak, hayvancılık da.” dedi.

Haber: Goncagül KONAŞ

Haberin kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.

Okunma Sayısı: 23