"TARIMSAL ÖĞRETİMİN 173. YIL DÖNÜMÜ TARIM CAMİAMIZA HAYIRLI OLSUN"

"TARIMSAL ÖĞRETİMİN 173. YIL DÖNÜMÜ TARIM CAMİAMIZA HAYIRLI OLSUN"
KONYA
10.01.2019
 

Türkiye bugün Dünya’da 7. büyük tarım ekonomisine sahip bir ülke konumundadır. Bu başarının temelini oluşturan ziraat öğreniminin 173. yıldönümünü büyük bir kıvançla kutluyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’in kuruluşu sonrası kalkınmanın ancak tarım ile gerçekleşebileceğini görmüş ve “Milli ekonominin temeli ziraattır” diyerek, ziraat alanındaki kalkınmanın ülkemizin geleceği için ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.

Ülkemiz geride bıraktığımız yıllarda tarımsal eğitim ve öğretimde büyük aşamalar kaydetmiş, tarım sektörümüz sıfır konumundan dünya ülkeleri ile rekabet eder duruma gelmiştir.

Ülkemizde ilk tarımsal eğitim-öğretim faaliyetleri, 10 Ocak 1846 tarihinde İstanbul’da bugünkü adı ile Yeşilköy semtinde bulunan Ayamama Çiftliği’nde kurulan Mekteb-i Zirai Şahane ile başlamış ve bu tarihten itibaren 10 Ocak Günü’nü kapsayan hafta ülkemizde Tarım Haftası olarak kutlanmaktadır.

Daha sonra bugünkü anlamıyla yükseköğrenim sayılabilecek düzeyde olan 1891 tarihinde Bursa Ziraat Mektebi ile 1893 tarihinde de İstanbul Halkalı Ziraat Mektebi açılmıştır.

Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar faaliyetine devam eden bu okullardan Halkalı Ziraat mektebinden çıkan birçok genç, 1923 yılından itibaren yurt dışına özellikle de Almanya’ya öğretim ve modern araştırma yöntemlerini öğrenmek için gönderilmiştir. 1927 yılında Almanya’ya eğitim öğretime giden gençlerle birlikte Almanya’dan gelen hocaların oluşturduğu bilim kurulu, ülkemizin tarımsal durumunu incelemiş ve birçok önerinin yanında modern bir ziraat yükseköğretiminin açılmasını da önermiştir. Bu öneri üzerine 1927 yılında bir yasa çıkartılarak, çağdaş anlamda tarımsal yükseköğretimin temelleri atılmıştır.

Daha sonra Ankara’da Yüksek Ziraat Enstitüsü kurulmuş ve kurumun çok modern binaları ve laboratuvarları kısa zamanda tamamlanmış ve çağdaş anlamda Türkiye’nin ilk yükseköğretim kurulu olarak 30 Ekim 1933 yılında açılmıştır. Açılışı yapılan bu yüksekokulda ordinaryüs unvanlı 23 Alman bilim adamı ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında yurtdışına öğretim için gönderilen 40 Türk bilim adamı da görev yapmıştır.

1946 Yılında çıkarılan Üniversiteler Yasası ve 1948 yılında çıkarılan Üniversiteler Ek Yasası ile Yüksek Ziraat Enstitüsü, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi haline gelmiştir. Daha sonra 1955 yılında Ege, 1957 yılında Atatürk, 1967 yılında Çukurova Ziraat Fakülteleri açılmış ve bunları bugün sayıları 40’ı bulan değişik isimlerde diğer ziraat fakültelerinin açılması izlemiştir.

173 yıl önce Halkalı Ziraat Mektebinde başlayan ilk tarımsal eğitim-öğretim faaliyetleri bugün farklı illerimizdeki sayıları 40 civarında olan ve ülkemizde tarımsal üretim düzeyini ve verimliliğini önemli ölçüde artmasını sağlayan ziraat fakülteleri ile devam etmektedir. Bu fakültelerde 150 dolayında bölümde her yıl 5000 dolayında öğrenci alımı yapılmaktadır. Bugüne kadar yaklaşık 110 bin civarında ziraat mühendisi yetişmiştir. Bu mühendislerin yaklaşık 4 bini Konya’da bulunmaktadır ve tohumculuktan, bitki beslemeye ve hayvancılığa kadar tarımla ilgili çok farklı alanlarda bölge tarımına hizmet etmektedir. Bugün odamıza kayıtlı 60 bin, şubemize ise kayıtlı ise 2 bin dolayında ziraat mühendisimiz vardır. Öğretimde 173 yıllık köklü bir tarihsel geçmişe sahip bir meslek gurubu olarak ülkemizde sayıları yaklaşık 2 milyon 300 bin dolayında olan çiftçilerimize ve ülke tarımına ve ekonomisine hizmet etmenin ve katkı vermenin haklı gururunu yaşıyoruz.

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI

Tarım, insanın beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra, tarıma dayalı sanayinin hammaddesi olması ve dışa bağımlılığı önlemesi gibi yüce bir hedefe hizmet edenlerin sektörüdür. Tüm dünyanın önemini daha iyi kavradığı bugünlerde tarımın değişen ekonomik koşullara uyum sağlayabilmesi için teknoloji ve eğitimle daha iç içe olması gerekmektedir. Çiftçiyi bilgi ile buluşturan, bir bakıma çiftçi ile bilgi ve teknik arasında köprü vazifesi gören Ziraat Mühendislerine günümüzde daha çok ihtiyaç duyulmakta ve ziraat mühendislerinin görev ve sorumlulukları ile ziraat mühendisliğinin önemi daha da artmaktadır.  Çok geniş bir çalışma alanına sahip olan ziraat mühendisleri birçok mühendislik disiplinini bünyesinde taşımak zorundadır. Ziraat mühendisinin çalışma alanı sadece bitkisel ve hayvansal gıda üretimi ile sınırlı değildir. Endüstriye hammadde temininden, biyodizel gibi tarımsal kaynaklı enerji üretimine, hatta küresel ısınmanın kontrol altına alınmasına kadar pek çok bakımdan Ziraat Mühendisliği önem taşımaktadır.

Bu vesile ile ülkemiz tarımına hizmet etmiş meslektaşlarımıza, tarım paydaşlarımıza teşekkür ediyor, aramızdan ayrılanları rahmetle anıyor ve 173 yıl boyunca tarım öğretimine emeği geçen hocalarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.

 

Prof. Dr. Süleyman SOYLU

Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şubesi

Yönetim Kurulu Adına

Başkan

Okunma Sayısı: 1269
Fotoğraf Galerisi