ÜLKEMİZDE GÜBRE ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

ÜLKEMİZDE GÜBRE ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
MERKEZ
25.01.2019

"Tarımda kullanılan gübre miktarının düşmesi birim alandan alınan verimin de düşmesine neden olacaktır. Ülkemizde toprak ve bitki için gerekli olan azot, fosfor ve potasyum miktarlarının ülke olarak sadece yarısını kullanmaktayız."

 

 

Gübre: Tarımsal üretim sonucu topraktan eksilen bitki besin maddelerini tekrar toprağa kazandıran ve toprağın verim gücünü artıran maddelerdir.

Hızla artan ülkemiz nüfusu ve gıda maddeleri gereksinimindeki artış ve kişi başına düşen ekilebilir alanların azalması, birim alandan daha fazla bitkisel üretimi gerektirdiğinden gübrelerin bugün olduğu gibi gelecekte de sürdürülebilir tarımın en önemli girdilerinden biri olması kaçınılmazdır.

Bugün birçok ülkenin, uzun vadeli çıkarlarını dikkate alarak, ihtiyaçları veya ham madde kaynaklarına göre gübrelerden en üst düzeyde fayda sağlanabilmesi için; bitki istekleri, iklim, toprak yapısı, toprak pH’sı ve vejetasyon dönemini dikkate alarak doğru bitkide, doğru yerde, doğru zamanda, doğru gübreyi kullanması gerekmektedir.

Günümüz şartlarında gübre ve bitki besini kullanmadan, birim alandan daha fazla ürün elde etmek teknik olarak mümkün değildir. Bitkilerini iyi besleyen ülkeler hayvan ve insanlarını da iyi beslemektedir.

Türkiye’de son 5-6 yılda tarımda kullanılan gübre tüketim miktarlarına baktığımızda, 2015 yılında 5,5 milyon ton 2016 yılında tarımda kullanılan gübrenin KDV’sinin sıfırlanması nedeni ile 6,7 milyon ton, 2017 yılında 6.3 milyon ton gübre kullanılmıştır. 2018 yılında ise yaklaşık 5,3-5,5 milyon ton arasında gübre tüketildiğini tahmin etmekteyiz.

Tükettiğimiz gübrelerin yaklaşık 1/3’ünü ve gübre hammaddelerinin yaklaşık %95’ini ithal etmemiz nedeniyle gübre fiyatları döviz kurlarına bağlıdır. Taban ve nitratlı gübrelerde katkı maddesi olarak kullanılan kireç taşı, kil ve dolamit haricinde gübre üretiminde kullanılan girdiler tamamen ithal olarak getirtmekteyiz. Azotlu gübrelerin hammaddesi doğalgazdır. Ülkemizde çıkarılan doğalgaz miktarı ülke tüketiminin sadece yüzde 1’i seviyesindedir. Taban gübrelerinin hammaddesi ise fosfattır. Fosfat kayası Kuzey Afrika ülkelerinden ithal edilmektedir. Her ne kadar Mardin Mazıdağ’da fosfat yatakları bulunsa da rezervi yeterli değil.

Gübre ithalatında kullanılan para birimi dolardır. 2018 yılı ilk 8 ayında Türk Lirası dolar karşısında yaklaşık yüzde 70 değer kaybetti. Sadece Ağustos ayında Türk Lirası dolar karşısında yüzde 35 değer kaybına uğramıştır.

Unutmamak gerekir ki kullanılan gübre miktarının düşmesi birim alandan alınan verimin de düşmesine neden olacaktır. Ülkemizde toprak ve bitki için gerekli olan azot, fosfor ve potasyum miktarlarının ülke olarak sadece yarısını kullanmaktayız.

Kaliteli bitkisel üretim için NPK dışında, leonardit, organik gübre, hümik asit, toz kükürt, çinko, bor, gibi toprak düzenleyiciler uygun miktar ve zamanda kullanmakla üretim arttırılabilir.

Bugün Hollanda’da tarım alanında hektara 550 kg, Almanya’da 235 kg, Yunanistan’da 190 kg saf NPK (15-15-15) kullanılırken, ülkemizde sadece 95 kg saf NPK kullanılmaktadır.

Ülkemizde toplam 7 üretici firma ile faaliyet gösteren yurtiçi kimyevi gübre sektörünün toplam üretim kapasitesi 5,7 milyon ton düzeyindedir.

Çizelge-1. Gübre (TL / Ton) Fiyatları

Not: AS= Amonyum Sülfat,DAP= 18-46,NP= Taban Gübresi (20-20),NPK= Taban Gübresi (15-15-15)   TL olarak verilen rakamlar  gübrenin üreticiyeTON olarak  satış fiyatlarıdır (Bölgelere göre değişiklik olabilir.)

Döviz kurlarındaki artış yetmiyormuş gibi, Tarım ve Orman Bakanlığının çıkardığı DNA barkot ve karekod uygulamasının bedeli yine üreticilere çıkartılmıştır. Bu uygulamayla gübrelerde ton başına en az 50-55 TL, sadece karekod uygulanması halinde ton başına 15-20 TL, arttırılmış oldu.

Çizelge-1. de görüleceği gibi üreticinin en önemli girdilerinden gübre maliyetleri 2018 yılının Ağustos ayı içerisinde dolar kuru 7 lira civarına gelince, gübre fiyatları % 142 ile % 152 arasında artış göstermiştir. Tabi yalnız gübre değil buna mazot, tohum, tarım ilacı gibi diğer girdilerinde fiyatları yükselmiştir.2018 yılı Eylül ve Ekim aylarında (Hububatların ekim zamanları)gübre fiyatları hep % 100 ün üzerinde seyretmiştir. Bu dönemde birçok üretici tarlasına gübreyi ya atamamış ya da kullanacağı miktarın yarısını kullanmıştır. Kasım-Aralık aylarında dolar kuru 5,5 -5,4 seviyelerine indiğinde tablodan da görüleceği üzere fiyatlarda kayda değer bir düşme olmamıştır.

2018 yılının sonlarında hububat ekimleri tamamlanmış, maalesef gübre fiyatları yüzünden gübre kullanım oranı çok düşerek firmaların elinde stok kalmıştır.

Ülkemizde mart başından itibaren ekimler başlayacağı için Ocak-Şubat aylarında gübre kullanımı yok denecek seviyededir. Dolar kuru 2019 yılı ocak ayı sonlarında 5,35 olmasına rağmen gübre fiyatlarında az da olsa bir düşme söz konusudur.(% 10-15 ) Şu bilinmelidir ki gübre fiyatları Şubat ayı sonu-Mart ayı başlarında tekrar artacağını tahmin etmekteyiz.

Üreticimizi 2019 yılı Mart ayı itibariyle zor günler bekliyor denilebilir.

Çizelge-2. Ülkemizde Kimyevi Gübre Tüketimi

Kaynak: Tarım ve Orman Bakanlığı,*ZMO tahminidir.

Çizelge-3. Ülkemizde Kimyevi Gübre Üretimi

Kaynak: Tarım ve Orman Bakanlığı,*ZMO tahminidir.

Çizelge-4. Türkiye’de Gübre Tüketimi (ton)

 Kaynak: Tarım ve Orman Bakanlığı

Çizelge-5. Türkiye’de Gübre Üretimi (ton)

Kaynak: Tarım ve Orman Bakanlığı

Okunma Sayısı: 38969
Fotoğraf Galerisi