Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine (TMMOB) bağlı Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odaları, 2025 Dünya Gıda Günü dolayısıyla yaptıkları ortak açıklamada, yanlış ekonomi ve tarım politikaları nedeniyle gıdaya erişimin temel insan hakkı olmaktan çıktığını belirtti. Açıklamada, “Topraklarımız, zeytinliklerimiz, meralarımız ve su havzalarımız maden ve enerji şirketlerinin rantı için yok ediliyor. Bu gidişat gıda hakkını tehdit ediyor.” ifadelerine yer verildi.

GIDA HAKKI, TEMEL BİR İNSAN HAKKIDIR

Geçen yıl gıdaya ulaşmanın en temel insan hakkı olduğunu vurguladıklarını hatırlatan meslek odaları, bu yıl tarımsal üretim alanlarının hızla azalmasının, bozuk gelir dağılımı politikalarının ve artan yoksulluğun toplumun temel gıdaya erişimini dahi engellediğini bildirdi. Açıklamada, “Emekçilerin ve emeklilerin gelirleri açlık sınırının altına düşmüştür. Gıdaya erişim bir ayrıcalık haline gelmiştir.” denildi.

YANLIŞ POLİTİKALAR GIDA GÜVENCESİNİ YOK EDİYOR

TMMOB temsilcileri, gıda güvencesinin sağlanamadığı bir dünyada adil bir düzenin mümkün olamayacağını belirterek şu ifadelere yer verdi:

“Bugün dünyada açlık sadece kötüleşen iklim koşullarının değil, yanlış ekonomi ve tarım politikalarının, adaletsiz gelir dağılımının sonucudur. Tarım ve gıda sistemi tekelci çok uluslu şirketlerin ve yerli ortaklarının kontrolü altına girmiştir.”

ÜRETİCİYİ KORUYAN POLİTİKALAR ACİL GEREKLİLİK

Açıklamada, tarımsal temel girdilerde dışa bağımlılığın gıda güvencesini tehdit ettiği vurgulanarak, ithalata dayalı modelin yerine üreticiyi koruyan devlet destekli politikaların uygulanması gerektiği ifade edildi.

“İklim değişikliğinin etkisiyle don, kuraklık, aşırı sıcak ve yağışlar üretimi düşürmektedir. Ancak gıda enflasyonunu sadece iklimsel etkilere bağlamak kolaycılıktır. Üretim maliyetlerini düşüren, üretici gelirini artıran politikalarla üretim ekonomisine geçilmelidir.” denildi.

SU VE GIDA POLİTİKALARINDA PLANLAMA ŞART

Meslek odaları, içilebilir su kaynaklarının hızla azaldığına, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinin tehlikede olduğuna dikkat çekti.

“Yaşanabilir bir gelecek için suyun yönetiminde hatalardan dönülmeli, gıda ve su politikaları planlama temelli oluşturulmalıdır.” çağrısı yapıldı.

GIDA DENETİMİ ŞEFFAF VE ETKİN HALE GETİRİLMELİ

TMMOB, halkın gıda güvenliği için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın beyana dayalı üretim izni sistemini terk ederek, üretim öncesi denetim ve onay modeline geçmesi gerektiğini belirtti.

Açıklamada, “Gıda işletmelerinin kayıt altına alınması yeterli değildir. Küçük işletmelerde de gıda güvenliği koşulları sağlanmalı, zorunlu teknik personel istihdamı yaygınlaştırılmalıdır. Denetçi sayısı artırılmalı, teknik personel atamaları acilen yapılmalıdır.” ifadeleri yer aldı.

GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN KAMUCU POLİTİKALAR

Açıklama, kamunun piyasayı etkin biçimde düzenlemesi gerektiği vurgusuyla son buldu:
“Her alanda üretimden yana politika tercihleriyle, kamusal ve toplumsal çıkarları önceleyen planlı kalkınma modeliyle tarım ve gıda krizinden çıkmak mümkündür. Açlığın, yoksulluğun ve eşitsizliğin sona erdiği, adil paylaşımın sağlandığı bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz.”

Açıklama, Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü, Kimya Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Akyürek ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez imzasıyla kamuoyuna duyuruldu.

Haberin kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.