GÜBRELEMEYE DİKKAT-11 MART 2017 YENİGÜN GAZETESİ

KONYA ŞUBE ( )
15.03.2017 (Son Güncelleme: 15.03.2017 15:23:00)

Yoğun kar ile geçen kış aylarında hububat ürünlerinin ihtiyacı olan su miktarı alınmış oldu. Ekilen ürünlerin üzerini örten kar, ürünlere yorgan görevi görerek, ürünlerin donmasını da engelledi. Böylece kış ayında ürünlerin ihtiyacı olan ortam oluşmuş oldu. Ancak hububat ürünlerinden iyi bir şekilde verim almak için, ilkbahar yağışları da oldukça belirleyici. Uzmanlara göre kar yağışlarından dolayı olağanüstü bir durum olmazsa, Mart ayı sonuna kadar toprak nemini koruyacak. Ancak ürünler toprağın nemini kaybetmesinin ardından yine yağışa ihtiyaç duyacak. Bu nedenle Nisan ayından itibaren gelecek yağışlar, umutla bekleniyordu. Ancak henüz Mart ayı bitmeden dün gelen yağış, sevindirdi. 

‘SONBAHAR ÇOK KÖTÜ GEÇMİŞTİ‘

Geçtiğimiz sonbaharın hem yağış hem de nem açısından oldukça verimsiz geçtiğini, ardından gelen ve toprak üzerine kalan karın sonbaharda yaşanan olumsuzlukları umuda dönüştürdüğünü belirten Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Celil ÇALIŞ, "Geçtiğimiz yıl kuraklıktan en fazla etkilenen bölge İç Anadolu‘nun güneyi yani Konya oldu. Son 28 yılın en yoğun kar yağışının alınmasıyla biraz tatmin edici seviyelere ulaşılmış oldu. Bunun bir başka artısı da fırtına olmadan yağan kar her yere eşit denebilecek şekilde dağıldığından dolayı tarımsal olarak son derece faydalı oldu. Ancak bu kar yağışının tarımsal üretime tek balına yeterli olacağını söylemek mümkün değildi. İlkbahar yağışlarının tarım açısından mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşmesine ihtiyacımız vardı. Çiftçi zaten geçtiğimiz yıl çok mağdur bir sezon geçirdi. Yeni başlamış olan yağışların önümüzdeki dönem boyunca da devam edeceğini temenni ediyoruz. Bununla birlikte Nisan ve Mayıs ayında da mevsim normallerinin üzerinde olması durumunda bereketli bir harman sezonuna doğru gittiğimiz gözükmekte. Biz geçtiğimiz günlerde de düşen cemrelerle birlikte doğanın uyandığını, bundan sonraki toprak ısınmalarıyla birlikte yağışların daha da anlamlı ve etkili olacağı gerçeğini söylüyoruz. Çiftçilerimizin de bu yağışlarla ilgili beklentisi miktar olarak yeterli gelir" şeklinde konuştu.

ÜRETİCİLER DİKKAT!

Üreticilerin gübreleme ve ilaçlama dönemlerini uzmanların yapmış oldukları tavsiyelere uyarak yapmaları gerektiğini belirten ÇALIŞ, geçtiğimiz günlerde başlamış olan gübreleme dönemini bundan sonraki dönemde de dikkatli bir şekilde devam ettirmeleri gerektiğinin altını çizdi. ÇALIŞ aynı zamanda şunları da ekledi: "Nitratlı gübreler ülke genelinde yasaklandı. Kullanılabilecekler şuanda azotlu gübreler. Biz üreticilerimizde kullanacakları bu gübreleri kıraç alanlarda ikiye, sulak alanlarda üçe bölmelerini tavsiye ediyoruz. Bizim buradaki amacımız şu; bitkinin ihtiyaç duyduğu dönemde ihtiyaç duyulan miktar kadar gübreyi toprakta hazır bulundurmak. Bu yağışlarla birlikte bitkinin herhangi bir stres yaşamadan, sonbahardaki olumsuzlukları da yenerek hızlı bir şekilde gelişmesini tamamlaması gerekiyor. Şuanda arazideki hububatın durumuna bakacak olursak, normalde Aralık ayında ulaşması gereken büyüklüğe anca ulaşabilmiş durumda. Bu bir gecikme olmasına rağmen, kayıp değildir telafi edilebilen bir durumdur. Gübreleme konusunda üreticilerimiz dikkatli olurlarsa, bir de yağışlı geçen kış sezonundan sonra şuanda başlayan yağışlarla birlikte önümüzdeki dönemde de devam edileceği var sayılırsa oluşabilecek kök hastalıklarına karşı yabancı ot mücadelesinde mutlaka ve mutlaka koruyucu mücadele yapılması gerekmektedir. Bitki hastalıklarında, hastalık geldikten sonra zarar vererek gitmekte. Biz koruyucu mücadele yaparak, hastalık gelmeden tedbirlerimizi alma konusunda üreticilerimizi bir defa daha uyarıyoruz. Bu manda üniversite, tarım il müdürlükleri, ziraat kooperatifleri, ziraat odaları arazide sürekli bu konuda çalışma yapıyor. Bizde tarımsal anlamda bu bilgileri üreticilerimizle paylaşıyoruz. Şuanda üreticilerimiz olumlu geçen yağışları avantaja dönüştürme anlamında üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirecek olursak, yeni sezonda hem kalite anlamında hem de miktar anlamında verimli bir sezon geçmesini beklemekteyiz" dedi.

KAR TOPRAĞI KORUDU

Kış aylarında yoğun şekilde kar yağışının meydana gelmesinin son derece yararlı olduğunu, toprağın altına yatan bitkiyi koruduğunu ifade eden Konya Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Celil ÇALIŞ, kış döneminde eksi derecelerde seyreden havanın toprağın üzerinde duran kar nedeniyle olumsuz şekilde etkilemediğini söyledi. ÇALIŞ, "Kış döneminde meslektaşlarımız tarafından yapılmış olan arazi çalışmalarında toprak altı sıcaklığı artı 4-6 derece civarında seyrettiği. Yaprak gelişimi olmasa bile kök gelişimini hububatın muazzam bir şekilde gerçekleştirdiğini, bahar dönemindeki kadar olmasa bile toprak çalışmasını devam ettirdi. Yani kar altında bitkiler, bebeklerin uyuyarak büyüdüğü gibi büyüdü. Bu günlerden itibaren havanın ısınması ile birlikte hızlı bir şekilde kök gelişimini yaprağa doğru yönlendirecek. Bitkinin diğer dönemlerde olmadığından çok daha fazla bitkisel elementlere ihtiyacı olacak. Şunu söylemek gerekir her ne kadar sulama imkanı olan bölgelerde bile geçen sene yeterli verim alınamadı. Bununda sebebi, havadaki serbest azotu bitki ile buluşturma anlamında tek etken vardır o da yağış. Gerek kar ile olsun gerek de yağmur ile olsun havadaki serbest azotu bitkiyle buluşturulması insan gücü ile yapılamayacak doğal bir olaydır. Bu da bu sene gerçekleşti. Yağışların devam etmesiyle birlikte bu olumlu seyir devam edecektir. Yağan kar yağışının da hiçbir olumsuzluğu yok. Tamamen bereket olarak değerlendirebiliriz" ifadelerini kullandı. 

‘BİZİM ÜRÜNÜMÜZ ÇOK FARKLI‘

Kuru bakliyat ve özellikle nohut fiyatlarında meydana gelen artışın tamamen ticari koşullar nedeniyle olduğunu, iklimsel şartlar ile alakası olmadığını söyleyen ÇALIŞ, "Bizim üreticimiz 2 TL ye mal ettiği ürünü 2 buçuk TL‘ye satamazsa, üretici bu sefer kar elde edemediği için başa bir ürüne yönelir. İhraç edilen ürünlerin fiyatlarının da düşük olmasından dolayı, özellikle nohut konusunda Hindistan‘dan gelen nohutun fiyat politikasından dolayı üreticilerimiz, geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde bakliyat ekiminden biraz uzaklaştı. Bu manada bizim üreticimiz bu işten çıktıktan sonra dışarıdan ihraç edilen ürünlerim fiyatı da ticari olarak arttı. Ufak çapta bir pazar araştırması yapacak olursak, bizim kendi topraklarımızda yetiştirilen ürünlerle ithal edilen ürünler arasında dağlar kadar fark var. Çumra‘da yetiştirilen bir kuru fasulye ile ihraç edilen fasulyenin hem pişme süresinde hem de lezzetinde dağlar kadar fark var. Yani ülkenin kendine özgü bir damak tadı var. Kuru bakliyat fiyatlarının da artması tam anlamıyla arz-talep meselesinden dolayı. Geçtiğimiz dönemlerde bizim üreticilerimiz bakliyattan yeterince kar edemediği için ekimden uzaklaştılar. Diğer ürünlere kaydılar ve bu da fiyatın artmasına neden oldu. Biz ümit ediyoruz ki destekleme modelleriyle birlikte önümüzdeki dönemlerde üretimlere yönlenme olursa bu sorunlar ortadan kalkacak. Yani fiyat bazında meydana gelen bu yükselmelerin iklimsel olaylarla alakası yoktur" diyerek yükselen bakliyat fiyatlarına açıklama getirdi. 

Okunma Sayısı: 36
Fotoğraf Galerisi